Meydanı boş bırakmamalıyız

  •  21. yüzyılın yeni siyasi sistemi içerisinde Kürtlerin yer almaması için Türk devletinin öncülüğündeki çabalara dikkat çeken PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, şunları söyledi:
  •  ”Biz de bu duruma karşı meydanı boş bırakmamalıyız. Kürt halkı olarak ortak bir stratejimiz olmalı. İkinci bir Lozan geliştirilirse ne Güney Kürdistan’daki ve Rojava’daki kazanımlar ne de başka yerdeki kazanımlar kalır.”

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, tüm Kürdistani siyasi parti, kurum ve kuruluşlara şu çağrıyı yaptı: “Hepimiz içinde bulunduğumuz bu nazik ve hassas süreci göz önünde bulunduralım ve ulusal birliği geliştirmek için sorumluluklarımıza sahip çıkalım. Bu konuda herkes kendi açısından çaba sergilemelidir. PKK olarak süreci bu çerçevede okuyoruz ve ortak-ulusal bir siyaseti geliştirme ve ulusal birliği sağlama konusunda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz.”

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat karayılan, Dengê Welat Radyosu’nun sorularını yanıtladı. Ortadoğu’da yaşanan III. Dünya Savaşı’yla 21. yüzyılın siyasi sistemininin yerleştirilmek istediğini belirten Karayılan, 20. yüzyılın siyasi sisteminde Kürtlerin yerinin olmadığının bilindiğini hatırlattı. Lozan Antlaşması’yla Kürt halkının varlığı ve haklarının inkar edildiğini, Kürtlerin de 100 yıldır buna karşı mücadele ettiğini kaydeden Karayılan, ”21. yüzyılın yeni siyasi sistemi içerisinde Kürtler yer alacak mı almayacak mı?” sorusunun yanıtının önemli olduğunu vurguladı. Kürtlerin bu sistem içerisinde yer almaması için Kürdistan’ı sömüren, yani işgal eden güçlerin çok kapsamlı çabasına; özellikle de Türk devletinin öncülüğüne dikkat çeken Karayılan, ”Onlar yeni oluşacak siyasal sistem içerisinde Kürtlerin yer almasını istemiyor. Kuşkusuz biz de bu duruma karşı meydanı boş bırakmamalıyız. Kürt hareketleri olarak herkesin kendi köşesine çekilmesi ve stratejisiz olarak hareket etmesi doğru değildir. Kürt halkı olarak bizim de ortak bir stratejimizin olması ve onlara karşı bizlerin de çaba içinde olmamız gerekmektedir. İkinci bir Lozan geliştirilirse ne Güney Kürdistan’daki ve Rojava’daki kazanımlar ne de başka yerdeki kazanımlar kalır” dedi.

Türk devleti ve Erdoğan’ın Lozan Antlaşması’nın 100. yılı olan 2023’e hazırlandığını söyleyen Karayılan, şöyle devam etti: ”Şüphesiz bu konular çok önemli ve stratejik konulardır. Bunun için de bütün Kürt siyaseti stratejik düşünmeli, bu dönemde aklını başına almalı ve dar yaklaşmamalıdır. Hatta sadece Kürtler değil, Türk devletinin bu işgal saldırılarından bölgedeki Arap, Asuri-Süryani ve diğer halklar da büyük zararlar görecektir. Hem Kürt hem de bölgedeki tüm halklar bu duruma karşı duyarlı olmalı ve onlar da doğru bir tarz ile hareket etmeliler.”

”Böylesi tarihi bir süreçte kapsamlı bir düşünceye ulaşmazsak hepimiz kaybederiz” diyen Karayılan, eğer birlik kurulamıyorsa da düşmana yardım edilmemesi, birbirine karşı olunmaması gerektiğini söyledi. Karayılan, bir kez daha tüm Kürdistani siyasi parti, kurum ve kuruluşlara şu çağrıyı yaptı: ”Hepimiz içinde bulunduğumuz bu nazik ve hassas süreci göz önünde bulunduralım ve ulusal birliği geliştirmek için sorumluluklarımıza sahip çıkalım. Bu konuda herkes kendi açısından çaba sergilemelidir. Biz PKK olarak süreci bu çerçevede okuyoruz ve ortak-ulusal bir siyaseti geliştirme ve ulusal birliği sağlama konusunda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz.”  BEHDİNAN

 

Hiçbir Kürt yüzünü karartmasın

Çöktürme Planı’nın başarısız kılındığını; Garê direnişi ve Son Newroz’un da bunun göstergesi olduğunu kaydeden Karayılan, Çöktürme Planı’nda yer alan bazı Kürt kesimleriyle ilgili şunları söyledi: ”Onlara kalacak olan tek şey, yüz karalığıdır. TC devletinin hiçbir soykırım planı, Kürt halkı ve Kürdistan Özgürlük Hareketi karşısında sonuç alamaz. Bunu herkes bilmeli. Hiçbir Kürt yüzünü daha fazla karartmamalı. Doğrudur, bazı Kürtler gidip katıldı ve bunun ayağı oldular. Onlar, PKK bu şekilde tasfiye olunca biraz ekmek alabileceklerini sandı. Bu biçimde bir yanlışa düştüler. Dediğim gibi, onlara sadece yüz karalığı kaldı.”

 

Nisan’da yeni saldırı olabilir

Garê’de yaşadığı kırılmanın ardından adeta sersemleyen Türk devletinin, bunu aşmak istediğini belirten Karayılan, intikam almak için şu an bir hazırlık içinde olduğunu bildiklerini  söyledi. Karayılan, ”Nisan içerisinde Güney Kürdistan’a dönük yeni saldırı gerçekleştirebilir. Düşmanın bu yönlü hazırlıkları vardır, çünkü düşman yaşadığı bu kırılmadan çıkmak istiyor. Bu yenilgi psikolojisinden çıkmak için hangi bölgede boşluk varsa oraya saldırmak istemektedir. Şu an böyle bir saldırı hazırlığı içerisindedir. TC devleti bu şekilde o oluşan atmosferi aşmak istemektedir ama dikkat edin; 1,5 aydır hiç hareket etmemiştir. Dediğim gibi, sersemlemiş ve kendi kendisiyle uğraşmaktadır. Herhalde şu anda istihbarat ve tekniklerini gözden geçirip güçlerini yeniden hazırlamak istemektedirler. Harekete geçmelerini bekliyoruz. Önümüzdeki ayda bu hususta hareketleri görülebilir.

Bildiğiniz gibi, düşman aynı şekilde Kuzey’de de kışın Eren adı altında bazı operasyonlar gerçekleştirdi fakat bunların bitişini ilan etmediler. Sanki devam ediyormuş gibi göstermek istediler ama sonuç alamadılar. Belki birkaç yerde bazı timlerimiz darbe aldı ama genelde kış sürecinde TC devletinin operasyon çabaları hiçbir sonuç almamıştır.

Genel olarak biz bu yıl her zamankinden daha fazla umutluyuz. Gerek Garê direnişinin ortaya çıkardığı sonuçlar, gerekse de halkımızın 8 Mart ve Newroz’daki duruşu Hareketimiz ve halkımız açısından büyük moral olmuştur. Bunların dışında güçlü olan zeminimiz ve yaptığımız hazırlıklarımız, yine başarılı şekilde gerçekleştirdiğimiz toplantılar ve onların yarattığı gelişmeler bizim bugün kazanma imkanlarımızın her zamankinden daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu konuda özellikle Kuzey’deki arkadaşlar açısından bu yıl daha fazla umudumuz vardır.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.