• İnfazı bir yılın altına düşen Selçuk Mızraklı’nın denetimli serbestlik kapsamında yaptığı tahliye başvurusu reddedildi. DEM Parti, tepki gösterdi.

Yerine kayyum atandıktan sonra tutuklanan Amed Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'nın denetimli serbestlik kapsamında yaptığı tahliye başvurusu talebi reddedildi. DEM Parti, “Kararı hukuk ve demokrasi açısından gayri meşru ilan ediyoruz” dedi. 

Verilen cezanın infazının bir yılın altına düşmesi ardından Mızraklı, 4 Eylül’de açık cezaevine ayrılma ve denetimli serbestlik hakkından yararlanmak için başvuruda bulundu. Edirne F Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, bu talebi 8 Eylül’de değerlendirdi. Kurul, “Kurumumuzda bulunduğu süre içerisinde örgütten ayrıldığına dair bir beyanı bulunmadığı” gerekçesiyle reddetti.

Mızraklı, geçtiğimiz günlerde tekrar aynı kapsamda başvuruda bulundu. Talebe dair yine toplanan Kurul, aynı gerekçeyle tahliye talebini bir kez daha reddetti. Mızraklı ile dün görüşen avukat Şerif Eltimur, tahliye talebinin reddedildiği bilgisini teyit etti.

Karar meşru değil

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Mızraklı’nın tahliye talebinin ikinci kez engellenmesine tepki gösterdi. İdare ve Gözlem Kurulu’nun kararında yer alan, “Kurumumuzda bulunduğu süre içerisinde terör örgütünden ayrıldığına dair bir beyanı bulunmadı” şeklindeki gerekçesine dikkat çekilen DEM Parti açıklamasında, “Selçuk Mızraklı’nın siyasi görüşü bellidir: Barış ve demokrasi için mücadele eden ve yıllarca bunun bedelini rehin tutularak ödeyen bir siyasetçidir. Mızraklı’nın beyanının ne olması gerektiğine bu kurul kesinlikle karar veremez! Keyfi ve hukuksuz bir şekilde verilen bu ret gerekçesini kabul etmiyoruz. İdeolojik saiklerle hareket eden bu kurul, yetkilerini aşarak siyasi tutsakları keyfi ve intikamcı bir şekilde cezaevinde tutmaya devam etmektedir. Barış ve Demokratik Toplum Sürecini adeta sabote etmeye çalışan bu kurulun kendisini ve aldığı kararı hukuk ve demokrasi açısından gayri meşru olarak ilan ediyoruz. Selçuk Mızraklı ve tüm siyasi tutsaklar derhal özgürlüklerine kavuşmalıdır” denildi.

6 yıldır rehin tutuluyor

Amed'de 31 Mart 2019'da yapılan yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı olarak seçilen Mızraklı, Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) yürüttüğü faaliyetler ve itirafçı tanık Hicran Berna Ayverdi'nin beyanları gerekçesiyle aynı yılın 19 Ağustos’unda görevden alınarak, yerine kayyum atandı. Mızraklı, itirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin ifadeleri gerekçesiyle 22 Ekim 2019'da gözaltına alınarak, tutuklandı. Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi, "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 9 Mart 2020’de 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mızraklı'ya verilen ceza Yargıtay tarafından eksik inceleme nedeniyle bozuldu. Yeniden başlanan yargılamada ise birçok kişi hakkında beyanda bulunan tanık Ümit Akbıyık’ın iddiaları dosyaya eklendi. Mızraklı hakkında 29 Kasım 2024’te yeniden 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Mızraklı’ya verilen cezayı onadı. EDİRNE

 

* * * 

Pişman olmayınca engellendi

“Pişmanlık dayatması” sonrası tahliyesi üçüncü kez ertelenen tutsak Şükrü Baytar’ın kardeşi Melahat Sarhan, dayatmaya tepki göstererek, “Ne yapmış ki pişman olsun” dedi.

Şükrü Baytar, iki kez tutuklanıp tahliye edildikten sonra “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla verilen 6 yıl 3 ay cezanın 27 Kasım 2019'da onanmasıyla yeniden tutuklandı. Maraş Türkoğlu 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Baytar, 22 Ekim’de çıkarıldığı İdare ve Gözlem Kurulu tarafından pişmanlık dayatmasını kabul etmediği için tahliyesi, 3. kez tahliyesi üç ay ertelendi. Kardeşi Êlih Barış Anneleri Meclisi üyesi Melahat Sarhan, “Serok Apo’nun (Abdullah Öcalan) attığı bunca adıma rağmen devlet tarafından herhangi bir adım atılmadı. Bu adımlara karşın devletten güzel bir cevap bekliyorduk. En azından hasta tutsakları ve cezası bitmiş tutsakların serbest bırakılmasını bekliyorduk ama bu yapılmadı” dedi.

 

 

Devlet adım atmalı

“Kanı kanla yıkayamazsınız. Bütün savaşların sonu barışla biter” diyen Melahat Sarhan, dünyaya barışın gelmesini istediklerini dile getirerek, “Serok Apo, PKK’yi feshetti ve silah yaktırdı. Buna karşın devlet adım atmadı. Son olarak bütün güçlerini, Türkiye’nin dışına çekti, gene de devlet adım atmadı. Ne Serok Apo’yu bıraktılar ne de siyasi tutsakları bıraktılar. Ona pişmanlık dayatmasında bulunuyorlar. Ne yapmış ki pişman olsun, cezasını zaten bitirmiş” diye tepki gösterdi. 

Sürece dair devletin şimdiye kadar somut bir adım atmamasının halkta soru işaretlerini arttırdığını vurgulayan Melahat Sarhan, “Şunu bilsinler ki ne olursa olsun barış bu topraklara gelecek. Devlet bu süreçte samimi ise hasta ve siyasi tutsakları bıraksın. Halen cezaevlerinden cenazeler çıkıyor. Eğer samimi olsaydı cezaevlerinden cenazeler çıkmazdı” şeklinde konuştu.