Mücadelenin ekseni ‘kadın devrimi’

Kadın Haberleri —

Foto: Deniz Babir / Berlin

Foto: Deniz Babir / Berlin

  • İki gün süren Kadınlar Geleceği Örüyor Ağı 2. Uluslararası Konferansı, sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona erdi. “Jin jiyan, azadî: Kadınlar Geleceğini Örüyor Ağı”nın ilan edildiği konferansın ana ekseni ‘kadın devrimi.’ Kadınlar şimdiden devrimi örmeye başladı.

Almanya’nın başkenti Berlin’de Kadınlar Geleceği Örüyor Ağı, 2. Uluslararası Kadın Konferansı’nı gerçekleştirdi. “Bizim devrimimiz: Yaşamı özgürleştirmek” başlığı altında iki gün süren konferansın ikinci gün konuları ağırlıklı çözüm perspektifi doğrultusunda oldu. 

KJAR: Jîna’nın intikamını alacağız

41 ülkeden kadının katıldığı konferansın ikinci günü KJAR’ın görüntülü olarak gönderdiği mesajla başlıyor. İki aya yakındır İran’da bir direnişin kadınlar öncülüğünde sürdüğünü kaydeden KJAR temsilcisi, 43 yıldır diktatörlükle yönetilen İran’da kadınların gördüğü işkenceyi, tecavüzü, baskıyı, katliamları, idamları anlattı. Temsilci, kadınların tüm bunlara rağmen pes etmediğini, rejime direndiğini belirtti. KJAR temsilcisi konuşmasında: “Jîna'nın intikamını mutlaka alacağız. ‘Jin jiyan azadî’ artık evrensel bir devrimi temsil etmekte ve herkes bu devrimde kendisini görmekte. Erkekler de sokakta bu sloganı atıyor çünkü onlar da toplumsal özgürlüğün kadın özgürlüğünden geçtiğini biliyor” dedi.

“Jin jiyan azadî” felsefesinin bu konferans ile birlikte hayata geçeceğine inandıklarını kaydeden KJAR temsilcisi, kadının özgürlük mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti.

5-6 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen konferansın ikinci gününde, “Oluşmak, özlenen yaşam mucizelerle değil devrimle olur” konu başlığı altında gerçekleşti. Yazar, aktivist Rahila Gupta moderatörlüğünde yapılan oturumda, Sudan’dan Toplumsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Kurucusu Niemat Kuku, siyaset sosyoloğu Dilar Dirik, Yemen’den Kadın ve Çocukları Destekleme Stratejik Araştırma Merkezi’nden Dr. Anjila al Maamari, Arjantin’den NiUnaMones Hareketi adına yazar, feminist Marta Dillon, Jinelojî Araştırma Merkezi’nden Elif Kaya, Fransa’dan feminist aktivist ve felsefe profesörü Jules Falquet birer sunum yaptı.

Sabah peş peşe yapılan oturumlardan diğeri ise “Vizyonumuz: Yaşamı özgürleştirme” başlığı altında düzenlendi. Bu oturumun moderatörü ise Benedetta Argentileri’ydi. Oturumda TJA adına Deniz Abukan, RA Life Urban Self Defans System Silah Kadın Hareketi adına Jade Daniels, Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nden PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, Kolombiya’dan yerli Nasa halkından Vilma Rocio Almendra Quiguanas, Şengal’den Heza Şengal birer sunum yaptı.

Onlar da burada

Yapılan her sunum arasında kadınlar sloganlar atıp, kararlılıklarını gösterdi. Salonda artan coşkuyu tarif etmek insandan heyecana yol açıyor. 41 ülkeden konferansa katılan kadınların renkliliği salona yansıyor.

Gelecek nesile hamile olan kadınlara ve geleceğin feministi ufaklıkları salonda görmek mümkün. Tabi bir de feminel yetişecek olan geleceğin ufaklıları da var. Onların heyecanı bir başka. Bu kadar kadının geleceği umutla ördüklerinden bihaber uyuyor, meme emiyor ve yürüyorlar. Yani onlar da burada…

 

 

Kadınların İran’daki direnişi unutulmadı

Öğlen arası İran’daki kadınların rejime karşı yürüttüğü mücadeleye dikkat çekildi. Rojhilatê Kurdistan’ın birçok kentinden kadınlar ile Beluc ve Fars kadınlar bir araya geldi. Rejim güçlerinin katlettiği kadınların resimlerinin taşındığı eylemde kadınlar, rejimin kadına yönelik katliamcı politikalarını protesto etti. Beluc, Fars ve Kürt kadınları olarak yan yana durduklarını gösteren kadınlar özgürlük için, öldürülen kız kardeşleri için mücadeleye devam edeceklerini ilan etti.

 

Her paylaşım bir heyecan yarattı

Öğlenden sonra yapılan son oturum ise “Yolumuzu bulmak, jin jiyan azadî: Neden uluslarüstü bir kadın örgütlenmesi? Kadınların ‘Dünya Demokratik Konfederalizmi’ önerisi nedir?” başlığı altında yapılan tartışmalarda kadınların sorunlarına çözüm arandı. Barış İnisiyatifi sözcülerinden Havin Güneşer’in moderatörlüğünde yapılan oturumda Kürt Kadın Hareketi'nden Haskar Kırmızıgül, Uluslararası Kadın İttifakı'ndan Montes Jovita Mataro, Demokratik Kadın Koalisyonu'ndan Boushra Ali, Birlikte Mücadele Almanya temsilcisi Gemeinsam Kaempfen, Birlikte Güçlü/Kadın İttifakı'ndan İrem Gelkuş ve Mapuche yerli halkından Ñizol Lonko Juana Calfunao birer konuşma yaptı. Oturumun son konuşmasını yapan Mapuche halkından Ñizol Lonko Juana Calfunao, kendi yaşam hikayesinden Mapuche halkının yaşadıklarını anlattı. Ñizol Lonko Juana Calfunao’nun konuşması dakikalarca alkışlandı. Ñizol Lonko Juana Calfunao’nun havaya kaldırdığı yumruğunda kadınlar mücadelenin birlikteliğiyle duygulandı ve sloganlar attı. Konferans başından son anına kadar büyük heyecan, coşku ile geçti. Mücadele paylaşımlarının yapıldığı salonda, kadınların sosyalizm, feminizm, ekoloji ve jinekoloji adına duyduğu heyecan, kadınların başaracağına olan inanç ve umudu hiç sönmedi. Her paylaşımda kadınlar biraz daha büyüdü ve biraz daha umut, ilham sahibi oldu.

Bildirge: Yeni bir iklimin eşiğideyiz

İki gün süren konferansın sonuç bildirgesi Havin Güneşer tarafından okudu. Konferansın sonuç bildirgesinde; “İkincisini gerçekleştirdiğimiz Kadınlar Geleceği Örüyor Ağı Uluslararası Kadın Konferansını “Devrimimiz: Yaşamı Özgürleştirmek” sloganıyla 5-6 Kasım 2022 tarihinde 41 ülkeden toplam 800 kadının katılımıyla Almanya'nın başkenti Berlin'de büyük bir coşkuyla başarılı bir şekilde sonuçlandırdık.

 

Konferansımızı gerçekleştirdiğimiz bugünlerde ‘Jin jiyan azadî’  bir isyan ve çözüm sloganı olarak dünyanın her bir köşesinde haykırılıyor. Kadınlar 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapmak için dünyanın her yerinde ayakta, isyanda. Çok karanlık bir zamanda yaşıyoruz ama yeni bir iklimin eşiğindeyiz. Kapitalist sistem, çatışmalar, ekolojik yıkımlar, pandemiler, emek sömürüsü ve şiddet ile dünyamızı daha fazla kâr ve güç için 3. Dünya Savaşı’na sürüklüyor. Beş kıtadan gelen kadınlar bu savaşı toprakları ve bedenlerinin sömürüsüyle yaşıyorlar.  

Bizler bu gidişata itiraz ediyoruz!  Bu gidişatı durdurmak ve herkes için daha özgür ve adil bir yaşam için sorumluluk aldığımızı, özlemini duyduğumuz düzenin kurulmasında özne olacağımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz. Toprak, ateş, su ve hava yanımızda olsun” denildi.

 

Kadınlar Geleceğini Örüyor Ağı ilan edildi

Kadınların ataerkil sisteme karşı erdiği mücadele dikkat çekilen bildirgede, yüzyıllarca devam eden kadın mücadele deneyiminin 21. yüzyılda başka bir boyuta evrildiğine tanıklık edildiği ifade edildi. “Öfkeliyiz” denilen bildirgede şunlar kaydedildi: “Bu kolektif bir öfke. Güçlüyüz, Dünya’yı değiştireceğiz.

Kadın devriminin öncülük ettiği yeni bir özgürlük mücadelesi çağında yaşıyoruz. Sayın Abdullah Öcalan'ın dediği gibi özlenen yaşam mucizelerle değil, devrimle yaratılır. Kürdistan'da, İran'da, Afganistan'da, Latin Amerika'da ve Avrupa'da özlediğimiz yaşam için ayağa kalkıyor ve mücadele ediyoruz.

Kadınlar olarak “xwebûn” yani “kendimiz” oluyor kapitalizmin, sömürgeciliğin, ataerkinin bize ve topraklarımıza verdiği isimleri reddediyor, kendimize yeni isimler alıyoruz.

Artık kadın zamanındayız. Bu zamana verilecek en önemli cevap ise kadınların ortak mücadele, birlik ve dayanışma ağını kalıcılaştırmaktır. Bu konferans vesilesi ile “Jin jiyan, azadî: Kadınlar Geleceğini Örüyor Ağı”nı ilan ediyoruz. Bundan sonra yapacağımız ilk çalışma iki gündür yürüttüğümüz tartışmalar ışığında ortak yol haritamızı çıkarmak olacaktır. Mevcut sömürü sisteminin dışında farklı bir yaşam özlemi duyan tüm kadınları ağımıza katılmaya ve “Kadın devrimi” temelinde ortak mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”

Foto: Deniz Babir

Konferans bitiminde tüm katılımcılar tarafından Kimyasal silah ile katledilen 17 gerillanın isimlerinin işlendiği bez birleştirilerek katılımcılara sunuldu. Konferansın sağlıklı ilerlemesi için güvenlikten yeme, içmeye kadar katkı sunun, çalışan herkes sahneye davet edilerek teşekkür edildi.

Konferans bitiminde salonda bekleyen kadınlar, Latin Amerika dansları ve Kürt halayları eşliğinde bir kez daha buluştu…

O salonda “Jin jiyan azadî” sloganı

Konferans arasında yapılan sohbet ve tartışmalarda konferansın yapıldığı Berlin Teknik Üniversitesi’ne ilişkin ilginç bir bilgi ediniyoruz. Berlin Teknik Üniversitesi tüm zamanların en büyük devrimci gençlik hareketliliğine yani 1968 gençlik kuşağına ev sahipliği yapmış. Üniversitesinin kökeni 1770 yılına dayanıyor. 1879’da Kraliyet Teknik Yüksekokul’u adına alan üniversite, 1946 yılında Almanya’nın ilk teknik üniversitesi olarak adlandırılıyor. 

Almanya’nın en iyi 9 teknik üniversitesinden biri olan Berlin Teknik Üniversitesi, nedeni tam olarak anlaşılamayan sebeplerden ötürü 1993 yılında Kürtlerin etkinliklerine kapatılıyor. Üniversitede Kürtlere ilişkin kesinle etkinlik düzenlenmesine izin verilmiyor. Hikayeyi daha önce kaleme alan ve yayınlayan bir gazeteci arkadaşımız şöyle anlatıyor: Kürtler 1993 yılında bu salonda Newroz kutlamak için başvuru yapıyor. O güne kadar sürekli burada Newroz kutlayan Kürtler, kapıların birden bire yüzlerine kapanmasını anlayamıyor. İtiraz ediyorlar. Fakat Kürtlerin tüm etkinliklerine yasak geliyor. Daha sonra eylemler yapıyor. Eylemlerden birinde Vahap amaca da (Vahap Gögebakan) yasağın kalkması için çabalıyor. Eylemin birinde “İzin vermezseniz kendimi yakarım” diyor. İşler büyüyor ve Vahap amca kendini yanarken buluyor. Olay Berlin Teknik Üniversitesin’de bir Kürt kendini yaktı” diye yayınlanıyor. Gazeteci arkadaşımız o gün yaşananlarına ilişkin rivayetlere de değiniyor. Diyor ki, “Kimi rivayetlere göre Vahap amcanın kendini yakma niyeti yoktur, fakat olaylar sırasında bir molotof kokteyli kendisine yakın bir yere düşüyor. Üzerine benzin döken Vahap amca bir anda alev alıyor. Berlin Teknik Üniversitesi Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne getirilen yasakla birlikte Kürtlere kapanıyor. O günden bu yana bu ilk. Kürt kadınları 30 yıl aradan sonra Kürtlere kapatılan bu konferans salonunda “Jin jiyan azadî” sloganı atıyor. Bu çok heyecan verici, önemli bir gelişme. Hatta tarihi, unutulmayacak bir konferans…”

 

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.