Munzurlar sayesinde 11 yıl sürdü

Dünya Haberleri —

Munzur Emekçi

Munzur Emekçi

  •  11. yılına giren Öcalan’a Özgürlük Nöbeti yıllarca bu işe emek verenlerin sayesinde yaz kış demeden, her şartta, sabır ve kararlılıkla bugünlere kadar getirildi. Eylemin ilk emektarlarından olan Munzur Emekçi de bunlardan biriydi. Emekçi 4 Nisan 2016’da amansız bir hastalık olan kansere yenik düşene kadar da eylem alanını terk etmedi.

BARIŞ BALSEÇER / STRASBOURG

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Özgürlük Nöbet Eylemi 11. yılına girdi. 524. haftayı geride bırakan eyleme şimdiye kadar Avrupa’nın birçok ülkesi ve kentinden binlerce kişi katıldı. Kansere yenik düşen Munzur Emekçi ile bayrağı ondan devralan Zülfü Bingöl ise eylem organizasyonunun emektarlarından.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 23 yıllık esaretinin sonlandırılması ve özgürlüğünün sağlanması için sürdürülen mücadele dört parça Kürdistan başta olmak üzere Türkiye, Avrupa ve dünyanın bir çok ülkesinde hız kesmeden devam ediyor. Kürt halkı ve dostlarının Avrupa’da yürüttükleri önemli eylemlerden biri ise 25 Haziran 2012 tarihinde Fransa’nın Strasbourg kentinde Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nin başlattığı Özgürlük Nöbeti oldu.

Munzur emektarlardandı

Her haftasını Avrupa’da yaşayan Kürtler ve dostlarından oluşan grupların sürdürdüğü Nöbet Eylemi 524. haftasında. Eylem yıllarca bu işe emek verenlerin sayesinde yaz kış demeden, her şartta, sabır ve kararlılıkla bugünlere kadar getirildi. Eylemin ilk emektarlarından olan Munzur Emekçi de bunlardan biriydi. Emekçi 4 Nisan 2016’da kansere yenik düşene kadar da eylem alanını terk etmedi.

11 yıl dile kolay

Eşi Rojda Emekçi gazetemize hem eşini hem de 25 Haziran 2012’de Strasbourg’ta başlayan nöbet eyleminin uzun yıllara dayanan mücadele hikayesini anlattı. Biz araya girmeden Rojda Emekçi’nin sözlerini olduğu gibi vermek istiyoruz. Buyrun bugünlere nasıl zorlukluklarla ve sabırla gelindiğini bizzat kendisinden dinleyelim: “Başlangıçta nöbet eylemi aslında süresiz olarak planlanmadı. Ancak bir kaç ay sonra Başkan’ın özgürlüğü sağlanıncaya kadar eyleme devam edilmesi kararı alındı. Özgürlük Nöbeti ilk başta Avrupa Konseyi’nin (AK) karşısında başladı. 2-3 ay sonra AK yetkilileri bize ‘Konseye Türkler geliyor, rahatsız olmalarını istemiyoruz’ diyerek, işgalci Türk devlet yetkililerinin hassasiyetlerini baz aldıklarını gösterdiler. Daha sonra çadırlarımız kaldırılmak istendi. Eylem koordinasyonunun yoğun çabası sonrasında Özgürlük Nöbeti bugün devam eden alana taşındı. Bu alan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, CPT ve Avrupa Konseyi gibi Avrupa kurumlarının buluştuğu önemli bir nokta. 

Fransızlar başlarda tepkiliydi

Eylemin ilk dönemlerinde Fransız halkından çok tepki aldık. Fransız halkı ülkelerinin, Türk devletinin Kürt halkına yönelik 100 yıllık katliamlarının ve uluslararası komplonun parçası olduğundan bir haber. Bu yüzden bize ‘Gidin kendi ülkenizde eylem düzenleyin. Sorunlarınızı orada çözün. Bizim huzurumuzu kaçırmaya hakkınız yok’ diyorlardı. 

Anlatınca anladılar

Bir gün Fransız bir yaşlı buradan geçerken bize bağırıp çağırdı. Munzur ‘Buyrun gelin, oturun, size derdimizi anlatalım’ dedi. Munzur Kürt halkını, mücadelesini, Önderliğin esaretini ve üzerindeki tecritle ilgili Fransa devletinin rolünü anlattı. Davamızın haklılığını anlattı. Yaşlı Fransız bunun üzerine kalkarken ‘Bunları bilmiyordum’ diyerek özür diledi.

Yaz-kış demeden

İlk zamanlar önünde nöbet tuttuğumuz binanın çatısı altında yağmurdan ve soğuktan korunuyorduk. Kışın o soğuklarda sadece üzerimize battaniye örterek ısınmaya çalışıyorduk. Sonra bir kapalı kasa araç alındı. İçerisine gazlı bir soba kuruldu. Dört kişilik nöbet grubu ikişer kişi şeklinde yarım saat ısınıyorduk. Bu zorlu koşullarda. Her şeye rağmen eyleme devam ettik.

Ölene kadar nöbeti bırakmadı

Eylem yerine her geldiğimde duygulanıyorum. Munzur’u ve ilk zamanları hatırlıyorum. Munzur her sabah 07:30-16:30 saatlerinde nöbet eylemine gelirdi. 10 dakika dahi eylemi bırakmazdı. Olumsuz bir durum gelişirse kendisini sorumlu görürdü. Eylemini, mücadele disiplinini esas alarak yürütüyordu. Eylemin amacına ulaşması tek hedefiydi. ‘Önderliğin özgürlüğünü sağlamak benim için onur meselesidir. Tek başıma kalsam da ölene kadar bu eyleme devam edeceğim’ derdi.

Munzur’la gurur duyuyorum

Munzur’la gurur duyuyorum. Görevi onun bıraktığı yerden iradeli bir şekilde bugüne taşıyan herkesle gurur duyuyorum. Bu eylemde gaziler, yaşlı annelerimiz, binlerce kilometre uzaktan gelen herkesin emeği var. Bazen hasta ve ayakta duracak hali bile olmayan anneler gelirdi. Söz konusu Başkan’ın özgürlüğü olunca hastalıklarını umursamıyorlardı.”

 

.
Zülfü Bingöl

Öcalan özgür olana dek sürecek

Eylem koordinasyonunu yaklaşık 5 yıldır sürdüren Zülfü Bingöl aradan geçen 11 yılın çok şey ifade ettiğini vurgulayarak “Ancak halen Önder Apo üzerindeki tecridi kıramadık. Bu nedenle nöbet eylemimiz tecrit sonlanana ve Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar devam edecek” dedi. 

Eylemin aynı zamanda Avrupa kurumlarının Kürt halkının uğradığı haksızlığa karşı duyarsızlığını teşhir ettiğine de dikkat çeken Bingöl, “Eylemi Avrupa kurumlarının yanıbaşında sürdürerek hem bu ülkelerin Kürt sorunu ve Önderliğin esaretindeki rolünü halklara anlatmaya, Avrupa kurumlarını kendi görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

Bingöl, “Kürt halkı ve dostlarının büyük bir kararlılıkla yıllardır aralıksız sürdürdüğü nöbet eylemi, Öcalan’a ve onun paradigmasına olan bağlılığı ve inancı gösteriyor” dedi.

Enternasyonalistler de eylemde

Nöbeti 523. haftasında enternasyonalistlerin devraldığını hatırlatan Bingöl, “Son yıllarda enternasyonalistler de eylemde yerini alıyor. Bunun temel nedeni Demokratik Konfederal paradigmanın ekolojik, kadın başta olmak üzere cinsiyet özgürlükçü, inanç özgürlüğüne dayalı olması. Bu noktada elbette dostlarımızdan beklentilerimiz, kendi ülkelerinde Kürt halkının yaşadığı hak ihlallerini, Kürt halkına dönük katliamları ve Önderliğe dönük bu tarihsel suçu anlatmalarını, çalışmalar yürütmeleri” olduğunu söyledi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.