• Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Komitesi Üyesi Salih Muslim, Kürt halkının varlığına yönelik kapsamlı ve tehlikeli bir planın devrede olduğunu söyledi.

ANHA’nın sorularını yanıtlayan Muslim, Şêxmeqsûd, Eşrefiye ve Şehba’ya uygulanan ambargo, Şengal ile Rojava arasındaki duvar, Başûrê Kurdistan’a saldırıların bağlantısını sorguladı. Her şeyin planlı olduğunu kaydeden Muslim, şunları ifade etti: “Bu ambargonun, Şam hükümeti ile Türk devleti arasında Rusya ve Bağdat’ta yapılan görüşmelerin sonucudur. Şam hükümeti, Minbic ve Tebqa ile tüm kapıları kapatıyor. Federe Kürdistan Hükümeti de sınır kapısını kapattı. Bu politikanın, Medya Savunma Alanları’na saldırıdan ayrı olduğunu söyleyemeyiz. Tek bir planın parçaları. İlk aşamada Kürtleri her yerde ezmek istediler. Bu plan başarılı olursa Kürt halkının umudunu tamamen yok etmek için ikinci aşamada Başûrê Kurdistan’ın federe statüsünü yok edecekler. Irak hükümetinin, Şengal ile Rojava arasında duvar inşa etmesi de Türk devletinin planının parçasıdır.”

 

Şii liderler saldırıya karşı

Sadr Hareketi lideri Mukteda Es Sadr, Irak Eski Başbakanı Haydar El-İbadi ve Şii lider Ammar El-Hakim, Türk saldırılarına karşı açıklamalar yaptı.

Mukteda Es Sadr, resmi twitter adresinden yaptığı açıklamada, Türk devletinin saldırılarının Irak’ın egemenlik haklarının ihlali olduğunu söyleyerek, saldırıları kınadıklarını ifade etti. Mukteda Es Sadr, saldırıların devam etmesi durumunda sessiz kalmayacaklarını belirterek, Türk devletini sorunları diyalogla çözmeye çağırdı. Sadr, sorunların diyalog ve demokratik yöntemlerle çözümüne katkı sunmaya hazır olduklarını da ekledi. 

Irak Eski Başbakanı Haydar El-İbadi de Türk devletinin işgal saldırısına ilişkin resmi twitter hesabından bir açıklama yayınlayarak işgal saldırısını kınadı. El-İbadi’nin açıklaması şöyle: “Türkiye’nin Irak egemenliğini ihlal etmeye devam etmesi ciddi bir meseledir ve karşılıklı ilişkileri bilinmeyen boyutlara taşımaktadır. Devletin ve siyasi güçlerin ülkeyi ve egemenliğini koruma sorumluluğu hakkında soru işaretleri yaratan bu suistimallere yönelik şüpheli sessizlik bizi şaşırttı. Türkiye’ye Irak’a yönelik politikalarını yeniden gözden geçirmesini tavsiye ediyoruz.”

Irak ve Şii dünyasının en etkili isimlerinden biri olan Şii lider Ammar El-Hakim de yaptığı açıklamayla Türk devletinin işgal saldırılarını kınadı. Ammar El- Hakim’in açıklaması şöyle: “Irak Kürdistanı’na yönelik hava bombardımanı ve Türk ordusunun saldırısı kabul edilemez. Irak hükümetine sınırları tutması ve herhangi bir tarafın Irak topraklarını saldırılar için kullanmasını engellemesi çağrısında bulunduğumuz bir zamanda, bu ülkelerin Irak’ın egemenliğine saygı göstermeleri gerekiyor.”

 

Mexmûr, işgale karşı yürüdü

 

Şehit Rustem Cûdî Mülteci Kampı’nda (Mexmûr) yaşayan binlerce kişi, Türk devletinin KDP ortaklığıyla başlattığı işgal saldırısını büyük bir yürüyüşle protesto etti. 

 

Dr. Yusuf Mihemed: Büyük hata

Federe Kürdistan Parlamentosi eski Başkanı Yusuf Mihemed, KDP’nin Türk devletinin saldırılarına dahil olmasının büyük bir hata olduğunu söyledi.

Rojnews’in sorularını yanıtlayan Dr. Yusuf Mihemed, Türk devletinin hedefinin sadece PKK değil, Musul’u kapsayacak şekilde bütün Güney Kürdistan olduğunu söyledi. Türkiye’nin KDP ve özellikle Barzani Ailesi ile iş birliği yeni olmadığını, sadece Güney Kürdistan’a değil, Rojava’ya yönelik saldırılarda da bu iş birliğinin görüldüğünü belirten Dr. Yusuf Mihemed, Türk ordusu ve MİT ile aralarında koordinasyon olduğunu kaydetti. “Şimdi onlar açısından İran Şahı’nın yerini Türkiye aldı. Dış güçlerin tüm şartlarını ve koşullarını kabul ediyorlar” diyen Dr. Yusuf Mihemed, şöyle devam etti: “Halkın çıkarları, mutluluğu ve halka hizmet önemli değil. Onlar için önemli olan dış ilişkileridir. Ayrıca gizli güvenlik ve askeri anlaşmalarla Kürdistan Bölgesi’nin ekonomisini Türkiye’ye devrettiler. KDP ilişkilerinde o kadar zayıf ki Türkiye’ye ‘hayır’ diyemiyor. Türkiye ile ilişkileri derindir, çünkü dostluklarının iktidarda kalmalarının sebebi olduğunu düşünüyorlar.”

Türk devletinin, Irak hükümeti ile işbirliği yapılmış olabileceğini, Mustafa Kazimi ile Hakan Fidan arasında dostane bir ilişki olduğunu kaydeden Dr. Yusuf Mihemed, şöyle konuştu:  “Türkiye bu saldırılarda başarılı olursa işgalini daha da genişletecektir. Aslında PKK gerillaları sadece bir bahane. Asıl hedef bu değil, Türkiye bu bahaneyle Kürdistan Bölgesi’ne girdi ve girdiği yerlerden çıkmadı. Türkiye DAIŞ’e karşı savaşta yer almadı. Ancak DAIŞ’e karşı savaş bahanesiyle Musul sınırına askeri üs kurdu. Amacı, işgal ve topraklarını genişletmek. Eğer KDP bu saldırılarda doğrudan yer alırsa büyük bir hata yapmış olur, şimdi yaptığı iş birliği bile büyük bir hatadır.” 

 

YNK Grubu: Bu çözüm değil

Irak Parlamentosu YNK Grubu Başkanı Herêm Kemal Axa, saldırıların çözüm olmadığını söyledi.

Yazılı açıklama yapan Herêm Kemal Axa, şunları ifade etti: “Türkiye, PKK’yi gerekçe göstererek, Kürdistan Bölgesi’nin topraklarına yönelik operasyonlarını sürdürmesi Irak’ın egemenliğini ve hava sahasını ihlal etmektir. Bu saldırı aynı zamanda uluslararası ilkelere ve Irak ile Türkiye arasındaki komşuluk ilişkilerine de aykırıdır. Operasyon ve saldırılar, Türkiye’nin iç sorunlarının silahla çözülmeyeceğini gösterdi ve sorunları derinleştirdi. Türkiye’deki Kürt sorununun askeri operasyon ve diğer ülkelerin egemenliğini ihlal ederek, çözülemez.”

 

KDP kazanımlara zarar veriyor

Rojhilatlı siyasetçi Abdullah Hicab, KDP’nin Kürtlerin kazanımlarına zarar verdiğini söyledi.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) eski Üyesi Abdullah Hicab, Türkiye’nin KDP’yi kendi çıkarları için kullandığını belirterek, “Hiçbir zaman Kürtlerin çıkarları, herhangi bir işgalci gücün çıkarlarına kurban edilmemeli. Bu kesinlikle doğru bir yaklaşım değil. Her zaman halkımızın çıkarları ve Kürdistan’ın yararına olan politikalar devrede olmalı. Türkiye ile ilişkilerde bölgesel çıkarlar değil, tamamen KDP eksenli bir çıkar ilişkisi söz konusudur. Kuzey Kürdistan ve ulusal çıkarlara zarar verecek hiçbir pratik kabul edilmez. KDP'nin, Kürtleri öldüren ve kazanımlarını elinden almaya çalışan güçlerle iş yapmaması gerekir” dedi. KDP’ye uyarıda bulunan Hicab, sözlerini şöyle sürdürdü: “KDP bu tutumundan derhal vazgeçsin. Türkiye kendi çıkarları için Kürtleri ve partilerini sonuna kadar kullanmak istiyor. KDP bu oyunlara gelmemeli ve elindeki imkanları artık halkı için kullanmalı. Başlatılan operasyonda Türkiye tüm imkanları kullanacaktır. Bu onlar için final niteliğindedir ve maalesef Kürt güçlerini de buna dahil ediyor. Operasyonun temel amacı yok etme üzerine kurgulanmıştır. KDP isterse bunun önünü kapatabilirdi ama yapmadı. KDP'nin derhal bu tavrından vazgeçmesi gerekiyor."

 

Berhem Salih: Kabul etmeyeceğiz!

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Türk devletinin işgal saldırılarına tepki göstererek, Irak'ın egemenlik haklarına saygı duyulmasını istedi.

Berhem Salih, Türk devletinin saldırılarını kınadığı yazılı açıklamasında, şunları ifade etti: “Türk devletinin başlattığı saldırıları yakınen takip ediyoruz. Bu saldırılar ulusal güvenliğimizi apaçık tehdit etmektedir. Devam eden bu saldırılar bize rağmen gerçekleştirilmiştir. Bizler sorunların diyalog ve demokratik yöntemlerle çözülmesinin taraftarıyız. Bunun için çağrıda da bulunduk defalarca. Buna rağmen Türk devletinin saldırılarına devam etmesini reddediyor ve kabul etmiyoruz. Egemenlik haklarımıza saygı bekliyoruz. Irak dış politikamız ve devlet kararlarımız, kesinlikle Türk devletinin saldırılarını reddetmektedir. Bunu hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz.”

 

KDP’ye karşı tutum alın

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Barış Anneleri Meclisi, 78’ler Derneği, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Dicle Fırat Kültür Sanat Derneği ve GÖÇ-DER, Türk işgal saldırılarına karşı ortak açıklama yaptı. DBP Bağlar İlçe Örgütü binasında yapılan açıklamaya, DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, HDP Eşbaşkan Yardımcısı Feleknas Uca ile STÖ temsilcileri katıldı. İmzacı kurumların ortak metninin Kürtçesi HDP Eşbaşkan Yardımcısı Feleknas Uca, Türkçesi ise DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz tarafından okundu. Ortak metinde, başta Kürdistan halkı, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşları, Kürt aydın ve sanatçıları, inanç kesimleri ve kanaat önderlerini bu kirli savaşa, bu savaşta rol alan tüm güçlere ve KDP’ye karşı ortak tutum almaya davet edildi. Türkiye’deki tüm devrimci, sosyalist, demokratlar ile aydın-sanatçılar da bu savaş politikalarına karşı Kürt halkıyla dayanışma içinde olmaya davet edildi.