
- Gökay Akbulut: Türkiye'nin yaptığı bütün saldırılar buna benzer görüşmelerden sonra gerçekleşti. Almanya hükümeti, şimdiye kadar hukuka aykırı bu saldırıları görmezlikten geldi. Garê operasyonunda da aynı yaklaşım söz konusu.
- Ulla Jelpke: Yüz yılı aşkın bir süredir Türk-Alman silah kardeşliği olduğunu biliyoruz. Bu arka plan ışığında şüpheli olmamamız gerekir, çünkü iki ülkenin Savaş Bakanları’nın kafa tokuşturmasından hayırlı bir şey çıktığı görülmemiştir.
Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Bağdat, Hewler görüşmelerinin hemen sonrasında Almanya’nın başkenti Berlin’de Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ile 2 Şubat’ta yaptığı görüşmenin içeriğinin ne olduğuna ilişkin tartışmalar devam ediyor. Sol Parti’nin peş peşe verdiği soru önergelerine kaçamak yanıtlar veren Alman hükümeti, son önergeye “devlet sırrı” diyerek açıklamaktan kaçındı. nupel.online sitesinde yer alan habere göre Akar, Alman yetkililerden Kürt kurum ve kuruluşlarına yönelik operasyon talebinde bulundu.
Bağdat ve Hewlêr görümelerinin hemen sonrasında ilk ziyaretini Berlin’e yapan Hulusi Akar’ın Alman mevkidaşı ile yaptığı görüşmenin içeriği ‘gizemini’ koruyor. 2 Şubat görüşmesinde Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer “Türkiye önemli bir NATO partneridir ve öyle kalacaktır" diyerek bir kez daha Türkiye ile stratejik ortaklığa vurgu yapmış, Akar ise ”Sayın Bakan ile çok samimi bir görüşmemiz oldu. Hem iki ülke hem de NATO ve AB çerçevesinde güvenlik ve savunma konuları başta olmak üzere birçok konuyu konuşma fırsatı bulduk" diyerek görüşmeden duyduğu memnuniyeti ifade etmişti. Gerçekleşen görüşmenin detaylarına ilişkin ise herhangi bir açıklama yapılmamıştı.
Sorulara kaçamak yanıtlar
Görüşmenin içeriğine ilişkin Sol Parti peş peşe soru önergesi verirken, hükümetten gelen yanıtta “devlet sırrı” denilmişti. Peki, bu açıklanamayacak olan ‘devlet sırrı’ neydi? Yayılmacı saldırganlık, katliam ve hak ihlalleri ile ün yapan Türk devletinin temel destekçisi olan Almanya neden görüşmenin içeriğini açıklamaktan kaçınıyor? Geçtiğimiz hafta Sol Parti milletvekili Andrej Hunko’nun soru önerisine yanıt veren Savunma Bakanlığı sadece “Suriye ve Irak’taki durum görüşmenin konuları arasındaydı” demekle yetinmişti. Sol Parti grubunun bir başka milletvekili Gökay Akbulut’un Garê saldırısına ilişkin federal hükümetin görüşlerinin sorulduğu yeni önergeye Birleşmiş Milletler’in ‘Meşru müdafaa hakkını’ içeren 51. maddesini ileri sürülerek “Türkiye, Irak’ın sınırları içindeki bölgelere bu temelde askeri harekatlar gerçekleştirmektedir” yanıtı verilmişti.
Almanya’nın bilgisi dahilinde
Konuya ilişkin gazetemize konuşan Gökay Akbulut şunları belirtti: “Bu görüşmelerin bir resmi gündemi var, bir de gündem dışı konuları var. Türkiye'nin yaptığı bütün saldırılar buna benzer görüşmelerden sonra gerçekleşti. Almanya hükümeti, şimdiye kadar hukuka aykırı bu saldırıları görmezlikten geldi. Garê operasyonunda da aynı yaklaşım söz konusu. Biz parti olarak soru önergelerimize verilen cevapları inandırıcı bulmuyoruz. Tekrar ediyorum, Türkiye'nin uluslararası hukuka aykırı yaptığı bütün savaşlar Almanya'nın bilgisi dahilinde yapılıyor.”
Tokuşturulan kafalardan hayırlı bir şey çıkmaz
Die LINKE Milletvekili Ulla Jelpke de Akar-Karrenbauer görüşmesine ilişkin görüşlerini gazetemizle paylaştı. Jelpke “Federal hükümet her ne kadar Akar ve Karrenbauer arasındaki konuşmanın tam içeriğini gizli olarak sınıflandırsa da yüz yılı aşkın bir süredir Türk-Alman silah kardeşliği olduğunu biliyoruz. Bu deneyim bize Ermeniler ve Kürtler başta olmak üzere her zaman Ortadoğu ve Kafkaslardaki halkların demokrasi