Newroz’dan seçime büyük yürüyüş başlamıştır

Sezai TEMELLİ yazdı —

  • Kürt meselesini çözümsüz kılan bir zihniyete karşı çözümü mümkün kılan bir yolculuğa çıkma zamanıdır. Newroz’un başlattığı yürüyüş tam da bu sürece işaret etmektedir.

Muhteşem kalabalıkların doldurduğu bu yılki Newroz alanlarının ortaya koyduğu irade Türkiye siyasetinin geleceği adına kuşkusuz belirleyici nitelikte bir etki yaratacaktır. Newroz’lar her zaman Türkiye siyaseti üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. 2023 Newroz’u da siyaset açısından çok yönlü okunması ve ciddi tahlile tabi tutulması gereken büyük bir buluşma olmuştur. Zaman açısından 6 Şubat büyük depremleri sonrası ile kritik bir seçim arifesine denk gelmesi Newroz’u bir yönüyle hesaplaşma diğer yönüyle yeni dönemin umutvar zeminine dönüştürmüştür.

Deprem aynı zamanda politik zemindeki gerilimli fay hatlarını harekete geçirmiş ve uzun bir süredir iktidara karşı biriken öfke yüklü enerjinin açığa çıkmasına vesile olmuştur. Ülkenin kaynaklarını toplumun sağlıklı barınma hakkı temelinde kentsel politikalara ayırmak yerine talana, yolsuzluk ekonomisine, savaşın finansmanına ayıran iktidar doğal afetin bu denli yıkımından sorumludur. Bu sorumluluktan kaçamayacağı ve hesap vereceği konusunda kitlelerin kararlılığı çok açık bir şekilde alanlarda dile getirilmiştir.

Mesele bir ihmalin hesaplaşması değil, yirmi yılın, özellikle de çöktürme planıyla yaratılmış toplumsal tahribatın bakiyesi anlamında bir hesaplaşmadır. Bu denli büyük yıkım aslında bir sonuçtu ve bunun nedeni yıllardır ısrarla sürdürülen politikalardan, otoriter rejimden kaynaklanmaktaydı. Köhne rejimin yürütücüsü faşist iktidar topluma karşı o denli büyük suçlar işlemiştir ki doğal afet anları adeta bu suçların teşhir anları olarak karşımıza çıkmıştır. Bu nedenle büyük acıya çok daha büyük öfke eşlik etmektedir.

Yoksulların katlanmak zorunda kaldığı hayat, kadınların maruz kaldığı şiddet, emekçilerin aşırı sömürülmesi, doğanın talanı, savaş suçları, hak ihlalleri, siyasi yasaklar, tutsaklıklar ve saymakla sonu gelmeyecek yıkımların nerdeyse bir bileşkesi ile karşı karşıyayız. Siyaset bu anlamıyla bu sürecin neden bu şekilde geliştiği üzerinde durmak zorundadır. Newroz alanını dolduran kalabalıklar bu ilişkiyi çok doğru bir yerden kurduklarını geleceğe dair beklentileriyle dile getirdiler. Bütün bu yıkım süreci demokratik çözümden kaçarak başlamıştı, o zaman bu süreci umuda dönüştürmenin yolu demokratik çözümde buluşmaktan geçiyor.

Türkiye halkları demokratik çözümün mümkün olabileceğini biliyor. Çözümden kaçmanın, masayı devirmenin bizi nereye sürüklediğini de artık biliyor. Önümüzdeki seçim sürecine bakarken de bu ilişkiyi geride bıraktığı deneyimlerden hareketle doğru kodlayarak bakıyor. Liberal safsatalara, pasif, sinik siyaset lafazanlıklarına prim vermeden kitabın ortasından konuşarak seçimlere yaklaşıyor. Halkın zarafeti samimiyetinde saklı…

Hesaplaşacaksak seçim hesabıyla değil, seçimleri yeni bir sürecin başlangıcına çevirerek bunu mümkün kılabiliriz. Meselelerimizi kalıcı çözümlere kavuşturmak ve demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek doğru bir başlangıca gereksinim duyuyor. Bu tartışmasız Kürt meselesinin çözümünü kapsamak zorundadır. Kürt meselesini çözümsüz kılan bir zihniyete karşı çözümü mümkün kılan bir yolculuğa çıkma zamanıdır. Newroz’un başlattığı yürüyüş tam da bu sürece işaret etmektedir.

Çözümü var edecek bir meclisin oluşması, demokratik çözümden yana tercihini açığa çıkarabilmesi, temsiliyet gücünün sağlayabilmesi, depremle ortaya çıkan eylemsizlik sürecini karşılıklı bir ateşkese evirebilmesi ve hepsinden önemlisi meselenin muhatabını görmesi bu süreçteki en büyük beklentiyi ifade etmektedir. Öcalan’ın meselenin çözümü üzerindeki belirleyici muhataplığı, meclisin çözüm zemini olması, yeni bir çözüm sürecinin siyaset eliyle toplumsallaştırılması önümüzdeki seçimlere yüklenen en önemli beklentidir. Alanlar bunu çok net bir biçimde ifade etmiştir.

Şimdi önümüzde iki sandık var. Biri meclis seçimi, diğeri cumhurbaşkanlığı seçimi. Demokratik bir çözüm için HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı’yla, tüm gücüyle ve çoklu temsiliyet anlayışıyla meclis seçimlerinde büyük bir başarıyla parlamentoya dönecektir ve çözümün önünü mutlaka açacaktır. Diğer sandıkta da faşizmi yıkacaktır. Yöntem de hesap da basit; bir sandıkta kazanacağız diğer sandıkta faşizmi yıkacağız…

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.