Nöbetteki vekiller yürüyüşe katılıyor

HDP milletvekillerinin Adalet Nöbeti

HDP milletvekillerinin Adalet Nöbeti

  • Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin, Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi için başlattığı Adalet Nöbeti'nde konuşan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, İmralı’daki tecridin, Kürt halkının demokratik kazanımlarını ortadan kaldırma politikasının bir parçası olduğunu belirtip, hukukun uygulanmasını talep etti.

İmralı’daki tecridin, Kürt halkının demokratik kazanımlarını ortadan kaldırma politikasının bir parçası olduğunu belirten HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, hukukun uygulanmasını talep etti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin, Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi için başlattığı Adalet Nöbeti, 32. gününde sona erdi. Milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Ali Kenanoğlu, Muazzez Orhan, Kemal Bülbül, Abdullah Koç, Dilan Dirayet Taşdemir, Ayşe Sürücü, Kemal Peköz, Rıdvan Turan ve Hüseyin Kaçmaz, dün “İmralı’da hukuk uygulansın”, “Tecrit insanlık suçudur” yazılı dövizlerle birlikte Meclis bahçesinde açıklama yaptı.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Adalet Nöbeti’nin son gününde olduklarını söyledi. İmralı’da uzun bir süredir tecridin devam ettiğini belirten Oluç, “Dünyada böyle bir örnek yok. Adalet Bakanlığı ve iktidar dünyada olmayan bir örneği bir kez daha Türkiye’de yaratmış oldu” dedi. Oluç, “Tecrit sadece avukat, aile ve telefon görüşünün yapılmaması değil, tecrit aynı zamanda hukukun sıfırlandığı nokta. Tecrit, aynı zamanda bu iktidarın Kürt halkının demokratik kazanımlarını ortadan kaldırma politikasının bir parçası olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.  

Uluslararası bir meseledir

Öcalan’dan Mart 2021’den beri haber alınamadığını ifade eden Oluç, bütün görüşme başvurularının disiplin cezaları gerekçe gösterilerek reddedildiğini söyledi. İmralı’dan hiçbir bilginin alınmadığını belirten Oluç, şöyle devam etti: “Açık açık ulusal ve uluslararası hukuk çiğnenmektedir, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler çiğnenmektedir. Bu konu uluslararası alanda avukatların hukukçuların konusu haline gelmiştir. 29 baroya kayıtlı 775 avukat uluslararası alanda 10-17 Haziran tarihinde avukat ziyaretleri gerçekleştirmek talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapmıştır. Uluslararası alandaki barolardan bahsediyorum. Cevap verilmemiştir. Ardından 14 Ağustos Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları İçin Avrupa Avukatları Birliği öncülüğünde 22 ülkeden 350 avukat görüş için başvuru yapmıştır; Adalet Bakanlığına mektup göndermiştir, cevap verilmemiştir. Son olarak Fas, Filistin, Federe Kurdistan, Irak, Lübnan, Mısır, Kuzey-Doğu Suriye ve Ürdün’den 756 avukatın Adalet Bakanlığına görüş için başvuru yaptığını biliyoruz, cevap verilmemiştir. Yani dünyada 30’un üzerinde ülkeden 2 binin üzerinden avukat İmralı ile görüşme yapabilmek için başvuru yapmıştır, cevap verilmemiştir. Mesele, uluslararası mesele haline gelmiştir.

Ayrıcalık değil, hukuk istiyor

Sayın Öcalan ayrıcalık istememektedir. Öcalan ‘ayrıcalık değil hukuk istiyorum’ demiştir. ‘Bizler de Adalet Bakanlığına ve iktidar yetkililerine yaptığımız her başvuruda ayrıcalık değil hukuk istiyoruz. Hukukun uygulanmasını ve hukukun sıfır noktasında çıkarılmasını istiyoruz. 32 gün sonra Adalet Nöbeti’ni sonlandırıyoruz. 6 Şubat'tan itibaren Yüksekova ve Kızıltepe’den başlayacak şekilde iki koldan ‘Çözüm için İmralı’ya Yürüyoruz’ yürüyüşü ve etkinliklerini başlatacağız. Çünkü bu hukuk dışı durumun bir an evvel sona ermesi ve görüşmelerin yapılması gerekiyor. Bakanlığa bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Hukukun işlemesini sağlayın. Yapılan başvurulara cevap verin.” ANKARA

 

*****

Ailelerden görüşme başvurusu

Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’ın aileleri, görüşme talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile İmralı Cezaevi Müdürlüğüne başvurdu.

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında rehin tutulan ve 22 aydan fazladır haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ve vasisi Mazlum Dinç ile Ömer Hayri Konar’ın kardeşi Ali Konar, Hamili Yıldırım’ın kardeşi Polat Yıldırım ve Veysi Aktaş’ın kardeşi Melihe Çetin, görüşme talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulundu. Aileler, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne de başvurdu.

 

*****

Zindan'ın annesi: Tecridi kırmalıyız

Gemlik Yürüyüşü için ev ev, sokak sokak yürütülen çalışmalara katılan Barış Annesi Menice Yeni, “Tecridi kırmamız gerekir” dedi. 

Tecride karşı 6 Şubat’ta Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ve Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesinden başlayacak Gemlik Yürüyüşü hazırlıkları sürüyor. Amed’in Pîran (Dicle) ilçesine bağlı Pirejman Mahallesi kırsalında 2021'de çıkan bir çatışmada şehit düşen oğlu Zindan Yeni’nin (Dijwar Şerzan) cenazesini 8 ay 9 gün sonra bir saklama kabı içerisinde teslim alan anne Menice Yeni, “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” sloganıyla yapılacak yürüyüşe katılım çağrısında bulundu. 

Tecridin tüm topluma yayıldığına dikkat çeken anne Yeni, “Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkı olmak üzere tüm halkları etkiliyor. Dilerim ki Gemlik Yürüyüşü başarılı bir şekilde son bulur. Kürt halkı, artık kendini, değerlerini ve varlığını tanımalı. Halklar ayağa kalkmalı, çünkü bu tecrit Önderlik şahsında bütün toplumlara yansımış” dedi. 

Tecritle hakimiyet kuruyor

İktidarın yarattığı korku ikliminin tecritten kaynaklı olduğunu vurgulayan anne Yeni, şunları söyledi: “Halkları korkutarak eylem ve etkinliklere katılmalarını engelliyor. Yürüyüş ve mitingler için dışarı çıkanlar, polis baskısı ve şiddetiyle karşı karşıya kalıyor. Bu baskı ortamı ister istemez insanlarda bir çekingenlik yaratıyor. Bizler, ev ev, sokak sokak gezip en ücra köşeye bile elimizi uzatıyoruz. Kürt halkı, Öcalan üzerindeki tecridi kırmazsa hepimiz büyük zararlar göreceğiz. Devlet yine düşmanlığını devam ettirecek, tecritle bizi hakimiyeti altında tutmaya çalışacak. Biz ancak İmralı’daki tecridi kırarak, bu bunun altında çıkarız. Kürt halkı ayağa kalkıp bu tecridi kırmalı. Öcalan, İmralı’da; biz ise burada tecrit altında bırakıldık. Bu mücadelede başarıyı sağlamazsak 50 yıl geri gideceğiz. Bu yürüyüşe katılarak tecridi kırabiliriz.” AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.