11 ay sonra haber alındı

.

.

  •  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile dün çok kısa süren bir telefon görüşmesi yaptı. Öcalan, görüşme taleplerinin yerine getirilmemesini kabul etmediğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu söyledikten sonra telefon kesildi.
  •  Tutsakların tecride karşı açlık grevi 120. gününde. Öcalan ve İmralı’daki tutsaklarla görüşmek için dün yine başvuru yapıldı.  Avukat Rezan Sarıca, hem idari hem de yargısal olarak ulusal ve uluslararası bütün mekanizmaları kullanacaklarını söyledi.

 

Asrın Hukuk Bürosu, Öcalan’ın kardeşi ile çok kısa görüştükten sonra kesintiye uğrayıp devam edilemediğini; Hamili Yıldırım’ın da görüşmesinin oldukça kısa sürdüğünü Konar ve Aktaş’ın ise tecridi protesto ederek görüşe çıkmadıklarını bildirdi.

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 27 kasım başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi, 120. gününde. Aynı amaçla Mexmûr Şehit Aileleri Derneği’nde 99, Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda ise 82 gündür açlık grevi yapılıyor.

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Öcalan’dan 27 Nisan 2020’den dün öğle saatlerine kadar haber alınamıyordu. Sağlık ve güvenlik koşullarına ilişkin iddiaların sosyal medya hesaplarından paylaşılması da kaygıları arttırdı. Asrın Hukuk Bürosu, iddiaların ciddiyetine dikkat çekerek, “Acil görüşme” talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı’na 7 ayrı başvuruda bulundu. Söz konusu iddialara ilişkin iki gün sonra yazılı bir açıklama yapan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Öcalan’ın sağlık durumunun iyi olduğunu ileri sürerek, iddiaları yalanladı. Adalet Bakanlığı ise herhangi bir açıklama yapmadı. Savcılık ve bakanlığın başvurulara yanıt vermemesi üzerine avukatlar Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) de iki ayrı başvuru yaptı. Öcalan’ın aile bireyleri, vasisi ve avukatlarının hem Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na hem de Adalet Bakanlığı'na bir an önce görüşme gerçekleştirilmesi yönünde talepte bulunulduğuna yer verilen büronun CPT dilekçesinde, derhal görüşme başvurularının kabul edilmediğine değinildi.

Yeniden başvuru yapıldı

Öcalan’ın ailesi, avukatları ve vasisi, dün bir kez daha “acil görüşme” talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu. Avukatlar, aynı cezaevinde tutulan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım ile derhal görüşme sağlamak için de başvurdu. Başvuruda şu ifadeler tekrarlandı: “En son 14 Mart 2021’de birtakım internet haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında Müvekkilin vücut bütünlüğüne ve yaşamına dair ciddi iddialarda bulunulduğu görülmüştür. Böylesi haberlerin çıkmasına elbette tecrit koşullarının elverdiği bir gerçektir. Ancak en son bu iddianın bizde ve ailede yarattığı büyük ve ciddi kaygının giderilmesi için de doğrudan derhal görüşmemiz gerekmektedir. Bu anlamda bir an önce Müvekkilimiz ile aile ve avukat görüşme koşullarının sağlanmasını, ivedi olarak değerlendirilmesini istediğimiz bu ziyaretin kabul edilmesini talep ederiz.”

Mehmet Öcalan Urfa Adliyesi’nde

Son olarak 27 Nisan 2020’de Urfa Adliyesi’ne çağrılık savcılık makamında Öcalan ile telefon görüşmesi yaptırılan kardeşi Mehmet Öcalan’ın, dün de Urfa Adliyesi’ne gitmesi, yeni bir telefon görüşmesi beklentisine neden oldu.

Telefon görüşmesi yapıldı

Nitekim kısa bir süre sonra Asrın Hukuk Bürosu, Öcalan ve Hamili Yıldırım aileleriyle telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini duyurdu. Cumhuriyet Başsavcılıklarında gerçekleşen görüşmeye ilişkin açıklama yapan Asrın Hukuk Bürosu, şunları paylaştı: “İmralı Cezaevi’nde bulunan müvekkillerimiz Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Ömer Hayri Konar, Sayın Hamili Yıldırım ve Sayın Veysi Aktaş’ın aileleri, müvekkillerimiz ile telefon görüşme haklarını kullanmak üzere savcılıklara çağırılmışlardır. Sayın Öcalan’ın kardeşi ile yapmakta olduğu görüşme, çok kısa süre sonra kesintiye uğramış ve görüşmeye devam edilememiştir. Sayın Hamili Yıldırım’ın da görüşmesi oldukça kısa sürmüş ancak Sayın Ömer Hayri Konar ve Sayın Veysi Aktaş’ın görüşmesi, tecrit koşullarına karşı protesto olarak görüşe çıkmadıkları beyan edilerek gerçekleşmemiştir.

Yüz yüze görüşme talebi

 Bilindiği üzere Sayın Öcalan’dan 27 Nisan 2020’den bugüne kadar haber alamıyorduk. Kendisi ile yapabildiğimiz son avukat görüşmesi de 7 Ağustos 2019’de gerçekleşmişti. 14 Mart 2021de sosyal medyada Sayın Öcalan’ın yaşamı ile ilgili kaygı oluşturan ciddi iddialar ortaya atıldıktan sonra sağlığını teyit edebilmek amacıyla ve yasal bir hak olarak aralıksız her gün yüz yüze görüşme talebinde bulunduk. Ancak bunların hiçbirine olumlu yanıt alamadık.

Öcalan da kabul etmiyor

 Bugün de Sayın Öcalan’ın sağlık durumu ile ilgili sağlıklı bilgiye ulaşma imkanımız olmamıştır. Bizlerin Sayın Öcalan ile İmralı Cezaevi’nde ivedilikle görüşme talebimiz devam etmektedir. Nitekim Sayın Öcalan da görüşmenin gerçekleşebilen kısmında bu talebin yerine getirilmemesini kabul etmediğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu beyan etmiş, devamında da görüşme kesilmiştir. Yaşanan bu gelişmeleri kamuoyunun bilgisine sunuyor, yetkilileri hukuka uygun davranmaya ve sorumluluğa davet ediyoruz.”

CPT’ye iki başvuru

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde 2018’de başlayan açlık grevleri sonucunda Öcalan’la yapılan 5 görüşmede de yer alan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca da MA’dan Ferhat Çelik ile söyleşisinde CPT’ye son bir hafta içerisinde iki kere başvuru yaptıklarını söyledi. CPT’nin İmralı Adası’na doğrudan bir ziyaret gerçekleştirmesi, aile bireyleri ile avukatların Öcalan’ı ziyaret etmesinin sağlanması, sağlık ve güvenlik koşullarına ulaşması, tecridin bütün yönleriyle ortadan kalkması için göreve davet ettiklerini kaydeden Sarıca, "CPT’nin kapalı değil, kamuoyu nezdinde daha şeffaf, daha etkili bir mücadele yürütmesi gerektiğini belirtiyoruz. Bu yönüyle gerek ziyaret gerçekleştirmeleri, gerekse temel hakları, aile görüşmeleri, telefon görüşmeleri, avukat görüşmelerinin olağanlaşması açısından görevleri olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Bu yönüyle başvurularımızı sık sık yapıyoruz" dedi.  

Yerel ve idare boyutu ile İmralı idaresine, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına, Adalet Bakanı’na başvuruları sürdüreceklerini kaydeden Av. Sarıca, "Müvekkilimizin içerisinde tutulduğu koşulları hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bu anlamda hem idari hem yargısal olarak ulusal ve uluslararası bütün mekanizmaları kullanmayı düşünüyoruz" diye konuştu.  URFA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.