Öğrencilere ajanlık dayatması

• Önce ajanlık dayatılan ardından beyaz bir araçla kaçırılmak istenen Dicle Üniversitesi öğrencisi Berdan Gündüz, “Bu baskılar sistematik bir şekilde aylardır devam ediyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU / AMED

Türk devletinin, Kurdistan kentlerinde gençler ve kadınlar üzerinde artan özel savaş politikaları kapsamında ajanlaştırma, fuhuşa sürükleme ve madde bağımlılığında arttış yaşanıyor. Ajanlık dayatmasını kabul etmeyen gençler, ölümle tehdit ediliyor. Dicle Üniversitesi’nde yürüttükleri çalışmalar ile hedef alınan Dicle Özgür Öğrenci Dayanışması da devlet güçlerinin takip, gözaltı, kaçırma ve ajanlık dayatması sonrası ölüm tehdidiyle karşı karşıya.

Öğrenciler, İnsan Hakları Derneği(İHD) Amed Şubesi’ne başvurarak, gördükleri işkence ve ihlalleri aktardı. Öğrenciler, 5 Kasım günü dayanışmadan bir kadın arkadaşlarının evine gelen polisler tarafından 'bir dosya kapsamında ifade vermeniz gerekiyor' denilerek kuzeniyle birlikte gözaltına alındığı, ancak karakol yerine şehir dışında bir yere götürüldüğü bilgisini verdi. Genç kadının götürüldüğü alanda tehdit edilerek ajanlığa zorlandığını aktaran öğrenciler, darp edildiklerini ifade etti.

Kaçırmak istediler

Dayanışma üyesi Berdan Gündüz de bu ajanlık baskısına maruz kalan isimlerden biri. Bütün öğrencilerin fiziki takibe alındığını belirten Berdan Gündüz, 24 Ekim günü yanlarında duran beyaz bir araç tarafından kaçırılmak istendiğini söyledi. Gündüz, “Olay, saat 19.00 sıralarında oldu. Ben ve arkadaşım yürürken bir anda beyaz bir araç yanaştı. Araçtan inen kişiler bana doğru yönelerek beni kaçırmaya, arabaya doğru sürüklemeye çalıştı. Etraf kalabalık olduğu için direkt bağırdım ve tepki gösterdim. Benimle birlikte insanlar da tepki gösterince bıraktılar. Bıraktıktan sonra da ‘seni bu şehirde yaşatmayız’, ‘bu okulu bitirtmeyiz’ gibi sözlerle beni tehdit ettiler. Tehdit ederken aynı zamanda hakaret de ediyorlardı. ‘sizin ayaklarınızı kırarız, ne yaptığınızı biliyoruz’ diyerek geldikleri araçla gittiler” dedi. 

Sistematik olarak sürüyor

Bundan önce birkaç kez ajanlık yapması için polisler tarafından alıkonulduğunu, bunu kabul etmeyince ölüm tehditlerine maruz bırakıldığını aktaran Berdan Gündüz, polislerin her tehdit sonrasında ‘biz seni buluruz’ sözünü sarf ettiklerini söyledi. Gündüz, “Bu olaylar aylardır sistematik bir şekilde devam ediyor. Bizler fiziki takipte olduğumuzu biliyorduk. Bunu anladığımızı bildikleri anda direkt üzerimize geliyorlar. Bu durum sadece benim için değil, diğer arkadaşlarımız için de geçerli. Bütün arkadaşlarımız ‘sizi pişman ederiz’ sözleriyle tehdit ediliyor” diye konuştu. 

Ölüm tehditleri de

İllegal bir çalışma yürütmediklerini, dayanışma ağının bu uygulamalarla yok edilmek istendiğini kaydeden Berdan Gündüz, şunları dile getirdi: “Bizler öğrenciler olarak en demokratik hakkımız olan dayanışma hakkımızı kullanıyoruz. Bu kapsamda bir araya geliyoruz. Dayanışma içinde olan arkadaşlarımız ölümle bile tehdit ediliyor. İHD’ye başvuruda bulunduk. Kurdistan’da gençleri ajanlaştırmak için her şeyi yapıyorlar. En büyük cevabımız bu yönelimleri boşa çıkartmak olur. Bizler irademizle bir mücadele yürütüyoruz. Bu baskılar bizleri yıldıramayacak. Demokratik bir zeminde bütün haklarımızı kullanıp  kendimiz için çalışmaya devam edeceğiz.”