Özgürlüğümüz için Köln’de buluşalım

Dosya Haberleri —

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan özgürlük yürüyüşü, Köln / foto:Arşiv

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan özgürlük yürüyüşü, Köln / foto:Arşiv

Kürt federasyon ve dernekleri, Avrupa'daki tüm Kürt halkı ve dostlarını 8 Kasım’da Köln'de yapılacak büyük yürüyüşe çağırdı

  • Almanya’nın Köln kentinde 8 Kasım’da yapılacak yürüyüşe Almanya’nın yanı sıra Fransa, Hollanda, Belçika ve İsviçre’den de Kürdistanlılar ve dostları katılacak. Yürüyüş için Almanya’da KON-MED’e bağlı federasyonlar, kadın kurumları, gençlik örgütleri, inanç kurumları çalışmalarını başlattı. Esnaf ve ev ziyaretleri, toplantılar, afişleme, sosyal medya hesaplarından duyurular ile herkes Köln’e davet ediliyor.
  • “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” kampanyasının üçüncü yılı kapsamında 8 Kasım’da Almanya’nın Köln kentinde düzenlenecek yürüyüş ve miting için hazırlıklar sürüyor. KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, KON-MED Eşbaşkanı Rûken Akça ile Köln yürüyüşüne evsahipliği yapacak FED-MED Federasyonu Eşbaşkanı Ahmed Kobanê yürüyüşün önemi ve hazırlıklara ilişkin gazetemize konuştu.

HABER MERKEZİ

“Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” kampanyasının üçüncü yılı kapsamında 8 Kasım’da Almanya’nın Köln kentinde düzenlenecek yürüyüş ve miting için hazırlıklar sürüyor. KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, KON-MED Eşbaşkanı Rûken Akça ile Köln yürüyüşüne evsahipliği yapacak FED-MED Federasyonu Eşbaşkanı Ahmed Kobanê yürüyüşün önemi ve hazırlıklara ilişkin gazetemize konuştu.

Tarihi kampanyanın devamı

8 Kasım yürüyüşünü “tarihi bir planlamanın devamı” olarak tanımlayan Zübeyde Zümrüt, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” kampanyasının 10 Ekim 2023’te mutlak tecride karşı başlatıldığını hatırlatarak, “Derinleşen tecride karşı hamlesel bir çıkış gerekiyordu. 27 yıldır Kürtler alanlarda Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü haykırıyor. Bu kampanya, tüm o deneyimlerden süzülerek, 74 yaşına atfen 74 merkezde eşzamanlı başlatıldı” dedi. Zümrüt, kampanyanın temel hedefinin Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü olduğunu vurgulayarak, “Kürt sorununun demokratik çözümü Önder Apo olmadan mümkün değildir. Başmüzakereci Önder Apo’dur ve onun fiziki özgürlüğü olmazsa müzakereler ilerlemez” diye konuştu.

 

 

27 Şubat’a denk bir adım

27 Şubat’ta yapılan tarihi çağrının dünya kamuoyunda yankı bulduğunu ancak gereken karşılığı bulmadığını belirten Zümrüt, “Avrupa’de devletler olumlu açıklamalar yaptı ama bu yeterli değil. Türkiye’ye politik baskı oluşturulmalı ve 27 Şubat’a denk düşen bir adım atılmalıdır. Bu adım da Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünden geçiyor” ifadelerini kullandı. Devletin İmralı görüşme iznini keyfi biçimde kullandığını dile getiren Zümrüt, şöyle devam etti: “27 yıldır bunu fiilen yaşıyoruz. Devlet istediği zaman görüşme yaptırıyor, istediği zaman engelliyor. Bu durum artık sona ermeli. Bu süreç tek taraflı yürümez. Bir taraf özgür olacaksa, Başmüzakerecimiz Önder Apo da özgür olacak.”

Bu yıl üçüncüsü yapılacak

Kampanya kapsamında Almanya’nın Köln kentinde iki büyük yürüyüş yapıldı. Kampanyanın üçüncü yılındaki eylem ise 8 Kasım’da saat 11.00’de Köln Deutzer Werft’te yapılacak.  Zümrüt, “Kampanya başlangıcından bu yana çok sayıda eylem ve etkinlik gerçekleştirdik. Dostların öncülüğünde olumlu ve sonuç alıcı konferanslar yapıldı. 8 Kasım Köln yürüyüşü de tarihsel önemdedir. Avrupa’da yaşayan Kürtler bu yürüyüşle hem Önder Apo’nun özgürlüğü hem de Kürt sorununun siyasi çözümü talebini bir kez daha dünyaya duyuracak. Önder Apo ile görüşmenin ötesinde artık onun özgürlük meydanlarında halkıyla buluşmasını talep ediyoruz” dedi.

 

 

Kadınlar ve gençler öncü olmalı

“Avrupa’da yaşayan Kürt halkı, sürgün koşullarında mücadelesini sürdürüyor. 8 Kasım, kimliğimizi ve mücadelemizi sahiplenme günüdür” diyen Zümrüt, geçmiş Köln yürüyüşlerini aşan bir kitleyi bir arada görmek istediklerini ifade etti.

Kadınların barış ve özgürlük mücadelesindeki rolüne dikkat çeken Zümrüt, “Bir barış olacaksa kadınlar olmadan olmaz. Kadınlar olmadan ne özgürlük olur ne de barışın temeli sağlam atılır. Bu yürüyüşte kadınlar ve gençler öncülük etmelidir. Kadınlar bu yürüyüşü örgütleyip halkı alanlara taşımalı. Barışa en çok ihtiyacı olan biziz, kendi özgürlüğümüz ve barışımız için Köln’de olacağız” diye konuştu.

 

 

Yürüyüş tarihi önemde

Avrupa’nın birçok ülkesinde yürüyüş hazırlıklarının sürdüğünü belirten Zümrüt, “Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve İsviçre’de ev ev, aile aile, esnaf ziyaretleri yapılıyor. Komiteler tüm bölgelerde çalışıyor; halk toplantıları düzenleniyor. Halk toplantılarında tepkiler çok olumlu. Büyük bir heyecan var. Avrupa’daki Kürdistanlılar bu yürüyüşün vereceği mesajın farkında. Birçok bölgede el ilanları ve afiş çalışmaları yapılıyor. İnançlar ve kadın kurumları, özgün ve bağımsız çalışmalarını yürütüyorlar; kitlelerine ulaşarak yürüyüşe davet ediyorlar. Tüm inançlar, kadın kurumları ve enternasyonalist dostlar kendi kortejleriyle yürüyüşte yer alacak” dedi.

 

 

 

Önder Apo’dan da mesaj bekliyoruz

“Yürüyüşte Önder Apo’dan da bir mesaj bekliyoruz” diyen Zübeyde Zümrüt halkı Köln’de buluşmaya davet etti: “Herkes inisiyatif alıp, 8 Kasım'da planlamasını yapıp, kendini ayarlayıp, gelip bu özgürlük yürüyüşüne katılmalı. Özgürlük gecikmeye gelmez. Diğer işlerimizi erteleyebiliriz ama özgürlüğü geciktirirsek barışı da geciktiririz. 8 Kasım’da özgürlük tarihini yazacağız. Hep birlikte ‘Özgürlük hemen şimdi, barış hemen şimdi’ diyelim” ifadelerini kullandı.

 

 

Hedef geçmiş yılları da aşmak

KON-MED Eşbaşkanı Rûken Akça da Köln yürüyüşünün tarihi önemde olduğunun altını çizerek, “Hamlenin üçüncü yılında, Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kırılması ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi talebimizi güçlü şekilde haykırmak istiyoruz” dedi. Geçmiş yıllardaki Köln yürüyüşünün kitleselliğine işaret eden Akça, “20 yıl sonra bu denli yoğun katılımlı bir yürüyüş gerçekleştirildi. Hedefimiz geçmiş yılları da aşmak” dedi. Yürüyüş organizasyonunda KON-MED, TEV-ÇAND, KCDK-E, TJK-E, YJK-E gibi Avrupa’daki birçok yerel kurum ile uluslararası dostlar, kadın ve gençlik örgütlerinin yer aldığını belirten Akça, şimdiye kadar herhangi bir yasal engelle karşılaşmadıklarını belirtti.

Bu bir irade beyanıdır

Yürüyüşte Avrupa devletleri, Birleşmiş Milletler, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), Almanya hükümeti ile Türkiye, ABD ve Rusya gibi Ortadoğu politikalarında etkili aktörlere mesaj vermek istediklerini kaydeden Akça, “Kürt Halk Önderi Öcalan üzerindeki tecrit insanlık suçudur ve uluslararası hukukla bağdaşmıyor. Barış ve çözüm için muhatabımız bellidir” dedi.

Akça, İmralı Heyeti’nin yürüyüşleri Rêber Apo’ya ilettiğini ve Önder Öcalan’ın özellikle kadınların, gençlerin ve farklı halklardan dostların katılımını anlamlı bulduğunu söyledi. “Yürüyüş sadece sayısal bir katılım değil; siyasi, toplumsal ve ahlaki bir irade beyanıdır” diye ekledi.