Pasûr’a sondaj darbesi

• Pasûr’un Temiran (Demirli) köyünden Sezgin Bayram: “Önce ağaçları kestiler, şimdi de sondajlarla toprağı delik deşik ediyorlar. Biz bu projeyi kabul etmiyoruz. Oluşacak tüm zararları şirketler değil, burada yaşayanlar görecek. Bu talana karşı duracağız.”

 

MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından yürütülen ve TPİC aracılığıyla sahada sürdürülen "Çıralı 2B Projesi", Amed’in beş ilçesinde doğayı ve yerel yaşamı tehdit ediyor. Proje kapsamında onlarca noktaya açılan sondaj kuyuları, ormanlık ve mera alanlarında ciddi tahribata yol açarken, köylüler hem bilgi eksikliği hem de yaşanan yıkımlardan dolayı tepkili.

Licê, Farqîn (Silvan), Pasûr (Kulp), Hezro (Hazro) ve Karaz (Kocaköy) ilçelerinde sürdürülen çalışmalar son aylarda hız kazanırken, bölgede 5 ila 10 metrelik aralıklarla sondaj kuyuları açıldığı belirtildi. Kuyuların üzeri betonla kaplanırken, altına dinamit yerleştirildiği ve küçük çaplı patlamalarla yer altındaki maden ve petrol rezervlerinin tespit edilmesinin hedeflendiği öğrenildi.

Sahada görev yapan ekipte Gabar’daki petrol çıkarma çalışmasında görev almış kişiler de var. Köylülerin aktardığına göre, bir mühendis bölgede yapılan çalışmalara ilişkin, “18 metre sondaj açtık. Dinamit patlatarak minik bir zelzeleyle yer altındaki madenin ne olduğunu tespit edeceğiz. Sadece petrol değil, diğer madenleri de açığa çıkaracağız” ifadelerini kullandı.

 

 

Orman ve meralar delik deşik

Özellikle Licê ve Pasûr ilçelerinde ormanlık alanlar ile mera arazileri üzerinde yapılan sondajlar, hayvancılık ve tarım yapan köylüler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Ağaçların kesilerek açılan yolların ardından hayvan otlatma alanlarının betonla kaplanması, yerel yaşamı doğrudan etkiliyor.

Projenin yürütüldüğü bölgelerde yaşayan köylüler, sondaj faaliyetlerinin doğaya ve köy yaşamına ciddi zarar verdiğini vurguladı. “Önce baraj, şimdi maden… Bize yaşam alanı bırakmıyorlar” diyen köylüler, yapılanların sadece şirketlere kazanç sağladığını, kendilerine ise yıkım getirdiğini ifade etti.

Köylüler, patlatmalı sondaj yönteminin hem çevreye hem de su kaynaklarına zarar vereceği konusunda uyarılarda bulundu.

Kalan meralar da yok ediliyor

Pasûr’un Temiran (Demirli) köyünden Sezgin Bayram, bölgede açılan sondajlar nedeniyle hem mera alanlarının yok olduğunu hem de yer altı sularının tehlike altında olduğunu belirtti. Yanı başlarında bulunan Godernê Vadisi’nde planlanan baraj nedeniyle tarım arazilerinin sular altında kalacağını kaydeden Bayram, “Zaten baraj projesiyle tarım alanlarımız kaybolacaktı, şimdi sondajlarla kalan meralar da yok ediliyor” dedi.

 

 

Bu talana karşı duracağız 

Zarar görenin köylüler olacağının altının çizen Bayram, bu talana karşı duracaklarını söyledi: “Sondaj kuyularında zelzele yaratacaklarını söylediler. Zelzelenin ne zaman ve nasıl yapılacağına dair de bilgi verilmedi. Bu hem bize hem de yer altı sularımıza zarar verecek. Zaten köyler susuzlukla karşı karşıya. Aradıkları sadece petrol değil; altın, bakır gibi madenler de olabilir. Ancak bu durumun köylüye hiçbir faydası olmayacak. Önce ağaçları kestiler, şimdi de sondajlarla toprağı delik deşik ediyorlar. Biz bu projeyi kabul etmiyoruz. Oluşacak tüm zararları şirketler değil, burada yaşayanlar görecek. Bu talana karşı duracağız.”

Hukuki süreç başlatıldı 

Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ekoloji Meclisi, bölgede inceleme yaparak projeye ilişkin bilgi edinmek için başvuru yaptı. Avukatlar, projeyi yakından takip edeceklerini ve gerekli hukuki itirazları yapacaklarını açıkladı.