PKK olmazsa Hewlêr'e saldırır
- Türk devletinin, Medya Savunma Alanları, Şengal ve Rojava'ya eş zamanlı saldırılarının bir plan dahilinde olduğunu belirten MSD Yürütme Kurulu Üyesi İlham Ehmed, “Bu saldırılar öylesine değil, 2023 gelmeden Mısak-i Milli planını uygulamak istiyor” dedi.
- Bir savaş hükümeti olan AKP-MHP iktidarının, varlığını Kürt düşmanlığı üzerine kurduğunu; sadece PKK'ye değil, bütün Kürt kazanımlarına saldırdığını vurgulayan İlham Ehmed, PKK olmazsa Hewlêr ve Süleymaniye’ye de yöneleceğini söyledi.
ERDAL BAZ/BREMEN
Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Yürütme Kurulu Üyesi İlham Ehmed, İsveç’te Efrîn’e dair önemli görüşmelerde bulunduklarını belirterek, “İlk defa Suriye’de çözüm isteyen bu kadar gücün bir araya geldiği bir masa kurulmuş durumda. Efrîn’in geleceği de bu görüşmelerde netleşecek, umutluyuz bu konuda” dedi.
Avrupa’da bir süredir temaslarda bulunan İlham Ehmed ile Türk devletinin Güney Kürdistan ve Rojava’ya dönük işgal saldırıları, Suriye rejimi ve uluslararası güçlerle yaptıkları görüşmeleri konuştuk. Türk devletinin, Medya Savunma Alanları, Şengal ve Kobanê’ye yönelik eş zamanlı saldırılarının bir plan dahilinde gerçekleştiğini belirten Ehmed, “Bu saldırılar öylesine değil, Türk devleti 2023 gelmeden Mısak-i Milli planını devreye sokmak istiyor. Bölgede, istikrarsızlığın devam etmesi için elinden geleni yapıyor” dedi. AKP-MHP iktidarının bir savaş hükümeti olduğunu ve varlığını Kürt inkarı/düşmanlığı üzerine kurduğunu ifade eden Ehmed, “Türk devleti, bütün Kürt kazanımlarına karşı saldırı içerisinde. Güney Kürdistan’da, Rojava’da, Şengal’de, Rojhilat’ta Kürtleri bitirmenin planlarını yapıyor” diye konuştu.
Topyekun bir saldırı var
Medya Savunma Alanları’na yönelik işgal saldırısına dikkat çekerek, “Kimse çıkıp, Türk devletinin amacı sadece PKK’yi bitirmektir, demesin” diyen İlham Ehmed, şöyle devam etti: “Türk devleti, Kürt kazanımlarına düşmandır. Dünyanın herhangi bir yerindeki Kürt kazanımına karşı duracağını kendisi söylemiştir. Bağımsızlık referandumundaki pratiği de ortadadır. Orada PKK mi vardı? YPG mi vardı? Bugün PKK olmazsa Türk devleti Hewlêr ve Süleymaniye’ye saldıracak. Kimse kendisini kandırmasın. Topyekun bir saldırı var. Buna karşı da Kürtlerin topyekun karşı durması gerekiyor.”
Kürtsüzleştirme ve çözümsüzlük
DAİŞ’le mücadelenin sembolü ve Uluslararası Koalisyon ile çalışmanın başladığı yer olan Kobanê'nin üzerinde 7/24 havadan keşif yapan Türk devletinin zaman zaman da saldırdığını hatırlatan Ehmed, “Bu saldırılar, uluslararası güçlerce yapılan anlaşmalara göre yasak ama yine de sivilleri, QSD güçlerini, asayiş güçlerini hedef alıyor. Bir plan dahilinde gerçekleştirilen bu saldırıların amacı, Rojava’yı insansızlaştırmak, Suriye’de ortaya çıkacak çözümün önünü almaktır” şeklinde konuştu.
ABD ve Rusya göz yummuyor
ABD ve Rusya'nın Türk devletinin saldırılarına göz yumduğunun altını çizen Ehmed, “Bu devletler, Suriye’de resmi olarak bulunuyor ve ateşkes yükümlülüklerini üstlenmişler ama bir görmezlikten gelme durumu var. Kobanê’ye saldırılar ateşkes anlaşmasına aykırı ama bir yaptırım uygulanmıyor. Türk devletinin faliyetleri görmezden geliniyor ya da karşılıklı çıkarlarla sümenaltı ediliyor” dedi.
Ukrayna’da adı konuldu
3. Dünya Savaşı'nın Suriye’de 12 yıldır devam ettiğini belirten Ehmed, “Suriye’de adı konulmamış bir NATO ve Rusya savaşı vardı. Bugün bu savaşın adı Ukrayna’da konuldu” dedi.
Rejim ile çözüm arayışı
Suriye rejimiyle birçok görüşmeleri olsa da nihai bir sonuca varamadıklarını kaydeden Ehmed, şunları dile getirdi: “Suriye rejimi, tekçidir. Çözümü, değişimi kabul etmeyen, değişimi hissettiğinde kendini kilitleyen bir sistem. Suriye’de istikrar istemeyen güçlerle rejimin çözüm karşıtlığı bir araya gelince çözüm daha da zorlaşıyor. Biz çözüme hazırız, projemiz de hazır, ancak rejim tek başına karar veremiyor. İran ve Rusya’ya bağlı, iki devlet de birçok konuda birlik olamıyor. Yani ortada üç aktör var. Üç aktörü tek bir çözümde bir araya getirmek oldukça zor. Görüşmeler yapmaya, çözüm için ciddi adım atmaya devam ediyoruz.”
Rejim de ambargoya dahil
Rojava’ya askeri saldırınının yanı sıra ciddi bir ambargo da uygulandığının altını çizen Ehmed, “Ağır bir ambargo var. Zaman zaman rejimin de dahil olduğu bir ambargo halidir. Ukrayna’daki savaşla birlikte bütün Avrupa’da gıda temininde sorunlar yaşanmaya başlandı. Biz küçük bir yapı olarak, 12 yıllık ağır savaş halinde birçok şeyin altından kalktık. Ağır saldırılara uğradık, şehirlerimiz yıkıldı ama temel ihtiyaçların karşılanmasından asla geri durmadık. Bazen bizi aşan durumlar oluyor ama daha iyisini yapacağımızdan halkımızın şüphesi olmasın” dedi.
Devrimin büyük kazanımları
Büyük ve korkunç bir savaşın içinde Rojava’da bütün halkların hayali olan bir yaşam kurulduğunu vurgulayan Ehmed, “Bugün üç üniversitemiz, yüzlerce okulumuz var. Hiçbir Kürt devriminin yaratamadığı sonuçlar bunlar” diyerek, şöyle devam etti: “Bizim için en önemli kazanım, kendi okullarımızın olması. Bu geleceğimizi garanti eden kurumlardır. Hepimizin hayali olan ana dilde eğitim veren okullar bunlar. Eksikliklerimiz var, gidermeye çalışıyoruz. Dünyadaki birçok üniversiteyle alışveriş halindeyiz. Topraklarımızın yeniden inşası ve geleceğimiz için gerekli her şeyi yeni baştan kurmaya, dünyadan örneklerle modernleştirmeye çalışıyoruz.”
Efrîn için ciddi görüşmeler oluyor
“Efrîn bütün Kürtlerin içinde bir yaradır” diyen İlham Ehmed, “Baştan söyleyelim, ne olursa, nasıl olursa olsun Efrîn’e geri döneceğiz, geri alacağız” dedi. “Efrîn’e dönelim diye bütün dünyayı dolaşıyoruz, hepsinin kapısını çalışıyoruz. Çözüm bulmaya çalışıyoruz” diyen Ehmed, İsveç’in başkenti Stockholm’de uluslarası güçlerin ve önemli aktörlerin içinde bulunduğu bir dizi görüşmeler yaptıklarını aktardı.
Geleceği Stockholm’de şekilleniyor
“Efrîn ile ilgili ciddi ve önemli görüşmeler yapıyoruz. Bu konuda ilerleyen günlerde önemli gelişmeler olabilir” diyen Ehmed, şu bilgileri paylaştı: “Stockholm’de çok önemli görüşemlerin içerisindeyiz. Detayları açıklamanın doğru olmadığını düşünüyoruz, ancak ilerleme kaydedildikçe halkımıza ve sizlere açıklama yapacağız. Ancak şu bilinsin ki şu ana kadar yaptığımız en önemli çalışmalardan biri bu. İlk defa Suriye’de çözüm isteyen bu kadar gücün bir araya geldiği bir masa kurulmuş durumda. Efrîn’in geleceği de bu görüşmelerde netleşecek, umutluyuz bu konuda.”
Efrînlilerin de bulundukları her yerde mahkemelere başvurmasının önemine vurgu yapan Ehmed, “Toprakları için dava açsınlar. Öldürülen, kaybettirilen yakınları, kesilen ağaçları, kaybolan bir iğnesi için dahi davacı olsunlar. Bu konu önemlidir. Efrîn için dünyanın bütün mahkemelerini harekete geçireceğiz. Onların çaldığı her zeytin tanesinin takipçisi olacağız” dedi.