Qereqozax’tan Bêrîtan geçti
Kadın Haberleri —

Bêrîtan Amanos
- Tişrîn Barajı’ndaki direnişin yedi ya da sekizinci günüydü. Bir çete, baraj bölgesindeki yerleşim alanlarına motosikletle sızmıştı. Şehit Bêrîtan, hemen silahını aldı ve "O çeteyi cezalandıracağım" dedi. Keşif uçaklarının görüş alanına girmemesi gerekiyordu. Büyük bir sorumluluk aldı, çeteyi cezalandırdı.
- Görevini tamamladıktan sonra döndü ve "Bu benim ilk eylemimdi" dedi. Cesareti ve disiplini, benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Bir süre sonra Tişrîn Barajı cephesinden Qereqozax cephesine geçti. Tişrîn’de kazandığı deneyimi, Qereqozax direnişine öncülük etmek için kullanmak istiyordu.
Tişrîn Barajı’nda, Türk devleti ve bağlı çetelerinin saldırılarına karşı bir direniş tarihi yazılıyor. Büyük bedellerle yürütülen bu savaşta QSD ve YPJ savaşçılarını yakından tanıma fırsatı buldum. Birbirlerine verdikleri güç, halklarının özgürlük savaşını zafere taşıma kararlılıkları ve çetelerin yüreğine saldıkları korku, hafızamda derin bir yer edindi.
Özgürlük davası uğruna canını feda eden savaşçılardan biri de YPJ’li Bêrîtan Amanos’tu. Hem hafızamda hem de kameramın kayıtlarında onun ayrı bir yeri var. Onu özel bir fedai yapan birçok özelliği vardı. Şehit Bêrîtan, Arap bir savaşçıydı. Rojava Devrimi’nin ve Kuzey ve Doğu Suriye mücadelesinin gelişmesiyle YPJ saflarına katılmaya karar verdi. İşgalci Türk devletine bağlı çetelerin saldırılarının başladığı ilk günlerden itibaren, direnişin en kritik cephelerinde büyük bir rol oynadı.
Şehit Bêrîtan Amanos hem Tişrîn Barajı çevresindeki direniş noktalarında hem de Qereqozax cephesinde bulundu. Yani en zorlu ve tehlikeli cephelerin birinden diğerine geçti. Tehlikenin boyutu ne kadar büyük olursa olsun, savaş disiplininden ödün vermeden görevini yerine getiriyordu. Onun direnişçiliğiyle kişiliğini derinlemesine incelemek ve anlamak gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu direnişin nasıl bir ruhla yürütüldüğünü, ne tür bir fedakârlıkla sürdürüldüğünü ancak bu şekilde kavrayabiliriz. Bu nedenle Şehit Bêrîtan’ın hikâyesinden bahsetmek istiyorum.
Tarih tam olarak net değil, ancak Tişrîn Barajı’ndaki direnişin yedi ya da sekizinci günüydü. Baraj bölgesindeki yerleşim alanlarına bir çete mensubu motosikletle sızmıştı. Askeri telsizlerden, çete mensubunun savaşçıların arasından geçmeye çalıştığı yönünde bir uyarı yapıldı. O sırada ben de Tişrîn Koordinasyon Komutanlığı’ndaydım; Şehit Bêrîtan da oradaydı. Telsiz konuşmalarında kimse çete mensubunu görmediğini belirtti. Ancak gökyüzünde işgalci Türk devletine ait SİHA hareket halindeydi. Bu da en ufak bir hareketin bile düşman tarafından tespit edilmesi anlamına geliyordu.
O çeteyi cezalandırdı
Bu duruma rağmen savaşçılar, disiplinli bir şekilde hareket ediyordu. Çete mensubunun tam olarak nerede olduğu belli değildi; telsizle yapılan anonslarda, saklandığı ve görülmediği belirtiliyordu. Bu sırada Şehit Bêrîtan, hemen silahını aldı ve "O çeteyi cezalandıracağım" dedi. Tişrîn Koordinasyon Komutanlığı, ona yerini belli etmemesi ve keşif uçaklarının görüş alanına girmemesi gerektiğini söyledi. Şehit Bêrîtan, büyük bir sorumluluk aldı. Bulunduğumuz binada beş kişiydik ve direnişi koordine eden komutan da bizimleydi. Eğer Şehit Bêrîtan en ufak bir hata yaparsa, keşif uçakları onun yerini tespit edebilir ve bu da birçok kaybın yaşanmasına sebep olabilirdi. Ancak o, sadece kendi yaşamını değil, komutanların ve diğer savaşçıların da hayatını düşünerek hareket etti.
Şehit Bêrîtan, hızla yer değiştirdi ve binanın üçüncü katına çıktı. Pencereden ve balkon kapısının arkasından dikkatli bir şekilde keşif yaptı. Sonunda, çete mensubunun büyük bir ağacın arkasına saklandığını tespit etti. O sırada keşif uçaklarının sesi giderek yükseliyordu. En önemli mesele, keşif uçaklarına görünmeden çete mensubunu etkisiz hale getirmekti. Ben de hemen kameramı açıp kayıt almaya başladım. Ben ve bir QSD savaşçısı, Şehit Bêrîtan’ın arkasında bekliyorduk. Çete hala görünmüyordu. Bêrîtan heval, pencereye yaklaşmamam için beni uyardı; çünkü keşif uçakları en ufak bir hareketi bile tespit edebilirdi. O sırada bütün savaşçılar tehlikenin farkındaydı. Şehit Bêrîtan, birkaç el ateş etti ve çatışma başladı. Bulunduğumuz yer yüksekte olduğu için çete mensubunun üzerimize ateş açma şansı yoktu. Bêrîtan heval, birkaç mermi daha sıktıktan sonra, çete mensubunu vurduğunu söyledi.
İlk eyleminde başardı
Hemen balkon kapısına yaklaştım ve cesedi kameraya kaydettim. Asıl mesele; keşif uçakları Bêrîtan hevali tespit etmeden, çete mensubunu en kısa sürede etkisiz hale getirmesiydi. Bu, savaşta en çok sorulan sorulardan birine yanıt oluyordu: "Keşif uçaklarının olduğu bir bölgede bir savaşçı nasıl hareket edebilir ve eylem düzenleyebilir, bu mümkün mü?" İşte Şehit Bêrîtan, bu eylemiyle bunun mümkün olduğunu ispatladı.
Tişrîn’den Qereqozax’a
Görevini tamamladıktan sonra geri döndü ve "Bu benim ilk eylemimdi" dedi. İlk kez bir çatışmaya giriyordu, ancak büyük bir dikkat ve sorumlulukla çete mensubunu etkisiz hale getirmeyi başarmıştı. Onun cesareti ve disiplini, benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Bir süre sonra Tişrîn Barajı cephesinden Qereqozax cephesine geçti. Tişrîn’de kazandığı deneyimi, Qereqozax direnişine öncülük etmek için kullanmak istiyordu.
O, Arap kadınlarının YPJ saflarındaki öncüsü oldu. Halkının özgürlüğü için ve kadın özgürlük mücadelesinin bir neferi olarak ölümsüzleşti. Savaşın içindeki zorlukları anlatmak kolay değil, ancak Şehit Bêrîtan’ın huzuru, morali, kararlılığı ve soğukkanlılığı üzerimde büyük bir etki bıraktı. SERDAR SEMSÛR/ANF-TIŞRÎN
* * *
Efrîn’in direnişçi kadını
YPJ savaşçıları Bêrîtan Amanos, Tolvîn Şahîn ve Berfîn Hesekê, 9 Ocak’ta Türk devletinin SİHA saldırısı sonucu Qereqozax Köprüsü’nde şehit düştü. YPJ, şehadetini duyururken şöyle demişti: “Bêrîtan Amanos (Safa Silêman), Begara aşiretine mensup Arap bir savaşçıydı. Efrîn’de dünyaya gelen Bêrîtan, kadınlara, halka ve topluma yönelik baskı ve zulmü asla kabul etmedi. Serhildan ruhu, onu mücadeleye yönlendirdi; Devrimci Gençlik Hareketi’ne ardından YPJ saflarına katılarak mücadelesine devam etti. Halkların birliğini en çok kadın yoldaşlarının arasındaki dayanışmada hissetti ve bu dayanışma, onun için temel bir yapı taşı oldu.”