Rojava güçlerine saldırı

Kuzey ve Doğu Suriye saldırı
- Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, 5 üyesinin şehit olduğu, ikisinin de yaralandığı saldırılarla ilgili açıklamasında, "Hedeflerine ulaşmalarını engellemek adına tüm imkânlarımızı seferber edeceğiz" dedi.
Şedadê ve Tebqa’daki saldırılarda Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri’nin 5 üyesi şehit düştü.
Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri Komutanlığınca dün yapılan yazılı açıklamada, Kuzey ve Doğu Suriye’de karışıklık çıkarmak isteyen çeşitli çevrelerin medya yoluyla yaptıkları kışkırtmalar sonucu Tebqa’daki kontrol noktalarına saldırı düzenlendiği belirtildi. Saldırıda iki üyelerinin yaralandığı kaydedilen açıklamada, "14 Temmuz sabahı da Şedadê’deki bir kontrol noktamız hain bir saldırıya maruz kalmıştır. Saldırıda 5 üyemiz şehit düşmüştür" denildi.
Hedeflerine ulaşamayacaklar
İç Güvenlik Güçleri Komutanlığı, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Toplumumuzun güvenliğini hedef alan ve istikrarı sarsmayı amaçlayan bu tür saldırılar, görevimizi yerine getirme konusundaki kararlılığımızı sarsmayacaktır. Halkımızın güvenliğini sağlamak ve toplumsal huzuru korumak için mücadelemizi aynı azimle sürdüreceğiz. Bu grupların ve onları yönlendiren odakların, Suriye genelinde ve özellikle Kuzey ve Doğu Suriye'de kaos yaratma hedeflerine ulaşmalarını engellemek adına tüm imkânlarımızı seferber edeceğiz.
Güçlerimiz, saldırıların faillerini tespit etmek ve onları destekleyen kişi ya da yapıları adalet önüne çıkarmak amacıyla kapsamlı bir soruşturma başlatmıştır. Şehitlerimizin izinden giderek, devrimimizin kazanımlarına ve halkımızın uğruna can verdiği değerlere bağlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz." QAMIŞLO
* * *
MİT yeni oyunlar peşinde
Esad Rejiminin düşüşünden bir süre sonra Suriye’nin kıyı sahillerinde kanlı saldırılar başlatan Saraya El Sunne ve MİT eliyle Suriye çölüne yeni saldırılar için kaydırılan Cund el-Aksa, Huras el-Din adlı çetelerin varlığı yeni bir tehdide işaret ediyor.
MA'dan Erdoğan Altan'ın yerel kaynaklarından aldığını iddia ettiği bilgilere göre; MİT’in verdiği talimatlar çerçevesinde Suriye’nin batısındaki Tedmur ve çevresine, Suriye’nin orta sahasındaki Suxne ve çevresine, Suriye’nin doğusundaki Reqa ve Dêrazor bölgesine söz konusu çeteler yayıldı. ABD öncülüğündeki Koalisyon güçlerinin, Suriye çölündeki DAİŞ’e karşı bir operasyon başlatacağı gündemi, MİT'in koruma refleksini artırdı. Bu bağlamda MİT, DAiŞ hücrelerinin Reqa ve Humus çöllerinde nasıl örgütleneceğine dair planlama yapıyor. Bu hücrelerin, Koalisyon operasyonu sona erene kadar özellikle 86. ve 66. Tugaylar içinde konuşlanacağı belirtiliyor. Ayrıca MİT’in desteğiyle son dönemde Suriye çölüne geçen radikal gruplar ile DAİŞ ve 86. ile 66. Tugaylar altında faaliyet gösteren gruplar arasında güçlü bir koordinasyon sağlandı.
Saldırı planları
Reqa'ya bağlı Meyadin'e kadar olan Dêrazor bölgesi, MİT’e bağlı Ehrar El- Şarqiye çetesinin başında bulunan Ebu Hatim Şakra komutasındaki 86. Tümen'in kontrolü altında. Yine Ebu Kemal hattı MİT’e bağlı 66. Tümenin lideri Ebu İskender komutasında. Bu nedenle MİT, 86. ve 66. Tümen'e, söz konusu bölgelerdeki Cund el-Aksa ve Huras el-Din gruplarının hareketini kolaylaştırmaları talimatı verdi. MİT'in bu radikal cihadist gruplarının eliyle Reqa ve Dêrazor bölgelerine saldırmayı planladığı ve bu radikal grupları 86. ve 66. Tümen adı altında kullanacağı ifade ediliyor. Demokratik Özerk Yönetim ile Şam hükümeti arasındaki müzakereler çökerse MİT’in gelecekte Tebqa ve Reqa bölgelerine yönelik bir askeri saldırı planladığı belirtiliyor. Buna göre; radikal cihadist gruplar ve bölgedeki DAİŞ hücreleri, Reqa ve Tebqa bölgelerinde hücreler oluşturarak patlayıcı eylemler gerçekleştirecek ve kurumları hedef alacak, böylece bölgenin güvenliği hedef alınacak. Ardından, 86. Tugay içine yerleştirilen Cund El Eksa ve Huras El Din grupları saldırıya geçecek.
* * *
Petrol sahaları hedefte
Federe Kürdistan Başkanlığı, son iki gün içinde petrol sahalarını hedef alan insansız hava aracı (İHA) saldırılara sert tepki göstererek Irak hükümetine çağrıda bulundu.
Başkanlık tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, “Zêrxan bölgesi ve çeşitli alanlara yönelik insansız hava aracı saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Bu çerçevede dün ve bugün Hurmal ve Sersing bölgelerindeki petrol sahaları hedef alınmıştır” denildi. Federe Kürdistan Başkanlığı, Irak federal hükümetine çağrıda bulunarak saldırıları engellemek, failleri tespit etmek ve gerekli cezai işlemleri başlatmak için ivedilikle etkili adımlar atmasını istedi. Açıklamanın devamında, “Bu saldırılar ülkenin egemenliğini, istikrarını ve hem iç hem dış yatırımlarını tehdit altına sokmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
ABD’nin Hewlêr Başkonsolosluğu, 14 ve 15 Temmuz tarihlerinde petrol sahalarına yönelik gerçekleştirilen İHA saldırılarına sert tepki gösterdi. Açıklamada, Irak hükümetine çağrıda bulunularak, bu tür saldırıların ülke topraklarından gerçekleşmesinin engellenmesi gerektiği vurgulandı: “Irak hükümeti, kendi toprakları içindeki alanlara — ki bunlar arasında Iraklı ve uluslararası şirketlerin Irak’ın geleceğine yatırım yaptığı noktalar da var — yönelik saldırıları gerçekleştiren silahlı aktörlerin faaliyetlerini önlemek için yetkisini kullanmalıdır.”
Açıklamanın devamında, saldırıların yalnızca Irak’ın egemenliğini zedelemediği, aynı zamanda ülkenin ekonomik kalkınmasına zarar verdiği belirtildi. ABD, Irak hükümetinden saldırıların arkasındaki faillerin ortaya çıkarılması ve sorumluların cezalandırılması için kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını da istedi.
Hewlêr'ın Hurmal Petrol Sahası’na önceki akşam iki bomba yüklü drone ile saldırı gerçekleştirildi. Dün sabah saatlerinde ise Duhok’un Amediyê ilçesine bağlı Sersing Petrol Sahası'nda bir patlama meydana geldi. Patlama sonrası petrol üretim faaliyetleri durduruldu. Federe Kürdistan Doğal Kaynaklar Bakanlığı, terör saldırısı olarak niteledi ve ekonomik alt yapının hedef alındığını belirtti. HEWLÊR















