Sabotajcı bir akıl var

Tuncer Bakırhan

Tuncer Bakırhan

  • DEM Parti Eşbaşkanı Bakırhan, Wan'a kayyum atamaktan Tişrîn'e saldırıya ve HDK'yi hedef alan operasyona kadar barış umudunu ortadan kaldırmak isteyen sabotajcı bir aklın varlığına dikkat çekti. 
  • Bakırhan, "Toplum, 15 Şubat’ta Sayın Öcalan’dan bir çağrı beklerken; iktidar çözümsüzlükte ısrar eden yaklaşımlarıyla topluma mesaj verdi. Çağrı bekliyorduk, onlar kayyumla mesaj verdi" dedi. 

MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye seslenen DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, “Siz, Türk-Kürt ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasından bahsediyorsunuz, ortağınız barış umudunu yok etmek için son hızla devam ediyor. Bu sürece ölü doğum yaptırmak için elinden gelen bütün çabayı ortaya koyuyor. Ortağınız ve yürütme erki olan Sayın Erdoğan çözümün neresindedir Sayın Bahçeli?” diye sordu.  

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan, 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle konuşmasına ana dili olan Kürtçe ile başladı. Kürtçe olarak, “Her dil güzel bir renktir, varlıktır. Biz de dilimiz, Kürtçenin onurumuz olduğunu söylüyoruz. Bugün hem irademiz hem de dilimiz inkar ediliyor. Kayyım sistemi düşmanlıktır” dedi. Bakırhan, dilin varlık ile yokluğun ilk kapısı olduğunu belirterek, "Bizim belediyelerimiz halkın kültürünü yaşatır, dillerini korur, çocuklarının ana dilinde eğitim alması için hizmet ve katkı sunar. Belediyelerimiz halkın kültürüne, diline sahip çıktıkça kayyum yoluyla bunu baltalamaya çalışan bir akıl ile karşı karşıyayız. Belediyelerimizin açtığı dil ve kültür kurumları kapatılıyor. Neredeyse farklı dillere açılan tabelalara dahi soruşturma açılıyor” diye konuştu.

Sömürge memuru atıyorlar

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “En son olarak hepinizin de bildiği gibi Wan halkının iradesi yine bu şekilde gasp edildi. Van halkı iradesi için günlerdir direniyor. Van Büyükşehir Belediyemize bir gece yarısı çetevari bir şekilde girdiler. Plastik mermiler ve gaz bombalarıyla neredeyse insanları oradan üçüncü dördüncü kattan atacak kadar gözleri dönmüş. Bu darbe değil de ne nedir? Bir sömürge memurunu oraya atıyorlar. Topla, tüfekle orayı gasp ederseniz sömürge memurudur, deriz.

Kürt belediye alamaz

İstanbul’da Kürt halkının varlığını bile kabul etmiyor. İstanbul’da 'Kent Uzlaşısı' yapılması suçlama konusu yapılmış. Kürt ittifak yapamaz, Kürt belediyede iş birliği yapamaz, Kürt belediye alamaz. Kürt-Türk ittifakını suç gören bu savcıya, AKP yöneticilerinin bir şey dediğini duydunuz mu? Demek ki onlar da Kürtler ve Türkler ittifak yapmasının suç olduğunu düşünüyor. Başsavcı Abdulhaluk Renda, Şükrü Kaya’nın, Sıddıka Avar’ın, Kemal Yamak’ın, Recep Peker’in ruhuna sarılıyor. Onlar da Kürt’ü düşman olarak gören, yok edilmesi gereken bir halk olarak gören raporlar hazırladı. Şimdi tam da bu ruha sarılıyorlar.

AKP'deki Kürtlere çağrı

AKP’de siyaset yapan Kürtlere de sesleniyorum; Siz ne diyorsunuz, nasıl bakıyorsunuz, bunu kabul ediyor musunuz? Biz 100 yıldır bu ülkenin üzerinde dolaşan utançla mücadele ediyoruz. Siz ne ediyorsunuz? Bu utanca ortak olmaktan artık vazgeçin. Biz Van’da iken, bir anne yanımıza geldi ve bize, ‘Kendi ekmeğini kendi tandırında pişir’ dedi. Biz de onlara diyoruz; gelin, bu zulme karşı halkının ve belediyenin yanında durun. Utanmıyor musunuz? Ayıptır.

Çağrıya kayyumla mesaj

Bir yandan çözüm naraları atacaksanız. Diğer yandan Sayın Öcalan’a yönelik devletlerarası komplonun olduğu gün Van’a kayyum atayacaksınız. AKP iktidarı; diyalog ve müzakere çabalarına karşı sabotaj yapıyor. Van’da Tişrîn’e kadar bugün olan HDK operasyonuna kadar barış umudunu ortadan kaldırmak isteyen sabotajcı bir aklı var. Toplum 15 Şubat’ta Sayın Öcalan’dan bir çağrı beklerken; iktidar çözümsüzlükte ısrar eden yaklaşımlarıyla topluma mesaj verdi. Biz çağrı bekliyorduk, onlar kayyumla mesaj verdi. 

Topyekun bir saldırıdır

Fikrinde kayyım olanın zikrinde barış olur mu? Bu sabah HDK’ye dönük operasyonda en az 52 arkadaşımız gözaltına alındı. Bu siyasi kırım operasyonu, ülkenin barış, demokrasi ve çözüm arayışına yönelik topyekun bir saldırıdır. Barış isteyen milyonların nasırına basmaktan artık vazgeçin. Biz, bu kumpasçı aklı Oslo’dan, 2013-2015 arası çözüm sürecinden çok iyi tanıyoruz, çok iyi biliyoruz. Yine aynı şeyi tekrar etmeye çalışan bu aklı reddediyoruz. HDK’yi savunmaya devam edeceğiz. Daha geçen hafta HDK, barış ve çözüm konferansı düzenledi. Ayıptır! Tam da barış hayalimiz vücut bulmuş halidir HDK. Halkların ve inançların eşit bir şekilde bir arada yaşamasının en güzel örneğidir HDK. HDK biziz, biz HDK’yiz. 

Devlet Bahçeli'ye seslendi

Buradan Sayın Bahçeli’ye de seslenmek istiyorum. Siz, Türk-Kürt ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasından bahsediyorsunuz, ortağınız barış umudunu yok etmek için son hızla devam ediyor. Siz, bu sürece doğum sancısı diyorsunuz; iktidarınız bu sürece ölü doğum yaptırmak için elinden gelen bütün çabayı ortaya koyuyor. Bugün bu ölü doğuma karşı durmak, Kürt-Türk ittifakını savunmak hepimizin görevidir ve bu görevimizi her şeye rağmen layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz.

Erdoğan çözümün neresinde?

DEM Parti olarak biz barışa, diyaloğa ve müzakereye inanıyoruz. Ortağınız ve yürütme erki olan Sayın Erdoğan çözümün neresindedir Sayın Bahçeli? Bu soruyu biz de, 85 milyon yurttaş da merak ediyor. Buradan DEM Parti'li olsun olmasın herkese sesleniyorum; bugün Van’a kayyum atanıyor, yarın İstanbul'a da göz dikecekler. Bu, sadece DEM Parti'ye değil, hepimize, Türkiye’ye, Türkiye demokrasisine kurulan bir kumpastır. Her yurttaş çok iyi bilsin ki; bu, bir parti meselesi değil, demokrasi meselesidir; hepimizin meselesidir. Bu haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında birlikte olmaktan, ortak mücadele etmekten başka bir şansımız yoktur. 

Düşmanlıkları geride bırakalım

İşte Sayın Öcalan, heyetimiz ile yaptığı son görüşmede,  Kürt’ü bir tehdit olarak gören devlet algısının artık ortadan kalkması gerektiğini söylüyor. Kürt karşıtlığı üzerinden kurulan bu oyun, bizlere çok büyük acılar yaşattı. Gelin eski korkularımızı bir kenara bırakalım. Gelin geçmişin dar hesaplarını, çatışmalarını, düşmanlıklarını artık geride bırakalım, diyor. Biz de Sayın Öcalan’ın dediği paradigmaya, hakikate sonsuz güveniyoruz, yanındayız, desteklemeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Kürt tarafının bütün bileşenleri, Sayın Öcalan’ın yürüttüğü bu süreci desteklediğini, yanında durduğunu belirtti ama yürütme erkinin ne yaptığını henüz bilmiyoruz. Kayyumlar, tutuklamalar, HDK operasyonları devam ediyor. Sayın Öcalan, statükocu aklın dalını kesmek istiyor. Silahların devreden çıktığı, halkların eşit ve özgür yaşadığı, kardeşliğin hüküm sürdüğü bir Türkiye’yi hep birlikte gelin inşa edelim, diyoruz. 

Em ax in em ê bimînin

Ana dilimle bitirmek istiyorum: Me bi kurdî dest pê kir, em ê bi Kurdî biqedînin. Berê gotinek hebû digot berf diçe ax dimîne. Ew ê herin, em ax in em ê bimînin. Em mafdar in, em ê bi ser bikevin. Serkeftin.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.