Saddam yargılandı, Erdoğan da yargılanacak

Yurt Dışı Haberleri —

Kurdistan Soykırıma İlişkin Yazarlar Birliği Başkanı Salar Mahmud

Kurdistan Soykırıma İlişkin Yazarlar Birliği Başkanı Salar Mahmud

  • Salar Mahmud, Avrupa’nın Saddam’ın katliamlarına ortak olduğu gibi bugün de Erdoğan’ın kimyasal saldırılarına ortak olduğunu söyledi. Mahmud; “Kürtlere karşı yaptıkları katliamlar ve insanlığa karşı suçlarından dolayı birer birer yargılanacaklar” dedi. 
  • Federe Kurdistan Parlamentosu eski Milletvekili Salar Mahmud, Halebçe katliamının yıl 35. Yıldönümünde Kürt soykırımının her parçada devam ettiğine dikkat çekti. Türk devletinin Başûr ve Rojava Kurdistan’a saldırılarına karşı, Irak’ın harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

ERKAN GÜLBAHÇE/BRÜKSEL

İnsanlık tarihinin en büyük soykırımlarından birisi 16 Mart 1988’de Halebçe’de yaşandı. Saddam Hüseyin’in Halebçe’de en az 5 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan kimyasal saldırısının üzerinden 35 yıl geçti. Kurdistan Soykırıma İlişkin Yazarlar Birliği Başkanı Salar Mahmud, Halebçe soykırımına o gün ortak olan Avrupa’nın bugün de Türkiye’nin kimyasal saldırılarına karşı sessiz kaldığını belirtti. 
Avrupa’nın Irak’ın kimyasal silah üretimine destek verdiğini belirten Mahmud, "Irak’ın kimyasal silah üretecek kapasitesi yoktu ama ilişkileri vardı. Avrupalı şirketler Irak’a kimyasal silah üretimi için hammadde sağladı" dedi. Halebçe mağdurlarının açtığı davalarda bunların belge olarak ortaya konulduğunu hatırlatan Mahmud, "Dosyada Saddam Hüseyin rejiminin kimyasal silahları ve patlayıcı maddeleri Avrupa’dan aldığına dair belgeler de vardı. Bu belgeler, silahların Almanya, Fransa, Belçika ve birkaç tane daha Avrupalı devletten aldığını ispatlıyor" dedi.  

Savaş suçu tespitli
Hollandalı bir silah tüccarı olan Frans Van Anraat’ın Irak rejimine hardal gazında kullanılan tonlarca kimyasal madde sattığı için 2005 yılında Lahey’de 17 yıl hapse mahkum edildiğini hatırlatan Mahmud, "Van Anraat, İran-Irak savaşı sırasında Irak hükümetine kimyasal silah satmaktan ve savaş suçuna ortak olmaktan suçlu bulundu" dedi. Alman silah şirketlerinin de Irak'ın kimyasal üretimine karıştığı ve Saddam Hüseyin'e tesis sağladığına dair Alman basınında çıkan haberleri hatırlatarak, "Süddeutsche Zeitung 1997'de Irak'taki zehirli gaz üretim tesislerinin %70'e yakınının Federal Almanya Cumhuriyeti'nden geldiğini yazmıştı" hatırlatmasında bulundu. 

Avrupalı şirketler listede
Irak hükümetinin MBB, Daimler-Benz dahil olmak üzere 1980'lerde Irak'a askeri destek sağlayan şirketlerin isimlerinin yer aldığı silahlanma raporunu 2002'de BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğunu söyleyen Mahmud, "Preussag, MAN, Degussa, Hochtief, Siemens, Gildemeister, ayrıca isimleri halk tarafından pek bilinmeyen birçok küçük ve orta ölçekli şirketin o dönem Irak devleti ile alışveriş yaptığı belirtildi" dedi. 

Saddam’ın günahına ortaklar
Lahey’den çıkan karar, Alman basınında çıkan haberlerin Avrupalı yetkililer ve şirketlerin "Bizim haberimiz yoktu" savını çürüttüğünün altını çizen Mahmud, "Ortaya çıkan belgeler Avrupa’nın Saddam’ın günahlarına ortak olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Halebçe Katliamı, Saddam Hüseyin rejimi tarafında gerçekleşmiştir. Bu katliamın suç ortakları da Avrupa’da o dönem silah satan şirketler ve devletlerdir" diye konuştu. 

Erdoğan da yargılanacak
Saddam gibi Erdoğan’ın da Kürtlere karşı kimyasala başvurduğunu, sivilleri hedef alarak savaş suçu işlediğini kaydeden Mahmud, hem Irak hem de Federe Kurdistan parlamentolarında Türk devletinin sivillerin savaş uçakları ve füzeler tarafından hedef alındığının tartışıldığını kaydetti. İki dönem Kurdistan Bölgesel Parlamentosu’nda vekillik yaptığını hatırlatarak, Türk devletinin Başûrê Kurdistan’daki onlarca askeri üssünün boşaltılması için önerge verdiğini söyledi. Mahmud, "Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a ve Rojava’ya saldırıları tamamen uluslararası hukuka da aykırıdır" dedi. Irak’ın bu konuda sorumluluk sahibi olduğunun da altını çizen Mahmud, "Irak devleti özellikle Amerika, İngiltere ve Avrupa’yı harekete geçirmeli" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan da yargılanacak
Uluslararası güçlerin Türkiye’ye ilişkin tutumunun da elbette değişeceğinin altını çizen Mahmud, "Şu anda Amerika ve Batı’nın Türkiye ile çıkarları örtüşüyor. Ancak günü geldiğinde, bu çıkarlar zedelendiğinde nasıl ki Saddam’a karşı dosyalar açtılar, aynı şekilde Türkiye’deki yöneticiler hakkında da dosyalar açılacaktır. Çünkü bu çıkarlar hiçbir zaman ebedi değildir. İşte o zaman Kürtlere karşı yaptıkları katliamlar ve insanlığa karşı suçlarından dolayı birer birer yargılanacaklar" diye konuştu. 


Sorumlu yalnızca Saddam değil

Irak'tan resmi özür dahi yok

Irak ve Federe Kurdistan yönetimi Halepçe’yi soykırım olarak tanıdı ancak bunun gereği yapılmadı. Irak hükümetinin hiçbir şekilde resmi olarak özür dilemediğini, 'Katliamı yapan Saddam rejimidir' diyerek sorumluluktan kaçtığını vurgulayarak, "Bu katliamın emrini devletin başı Saddam verdi ancak Irak devletinin resmi güçleri tarafında bu katliam gerçekleştirildi. Bundan dolayı bu katliam bizzat Irak devletinin eylemi olarak görülmeli. Bu katliamdan dolayı Irak devleti Kürtlerden resmi olarak özür dilemeli. Bu katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarına tazminat ödenmeli" dedi. 

270 toplu mezarlar hala açılmadı
Başûrê Kurdistan’da Irak Baas rejimi tarafından gerçekleşen Enfal denilen soykırımın yaralarının hala sarılmayı beklendiğinin altını çizen Mahmud, "Enfal, bir günde gerçekleşmedi. 1982’den itibaren katliamlar gerçekleşti ve 20 yıl sürdü. Belirlenen 270 toplu mezarın hiçbir tanesi açılmadı. Bunca yıl geçmesine rağmen neden bu 270 mezar açılmadı? Bu mezarların açılıp kimliklerin belirlenmesi gerekiyor" diyerek, takipçisi olacaklarını söyledi. 

Hala sebze-meyve yiyemeyen var
Halepçe’de 10 bine yakın kişi yaralanırken, soykırımdan sağ kurtulanlar ise birçok hastalığa yakalandı. Binlerce kişi sinir sistemi, akciğer, deri hastalıkları baş gösterdi, bebekler sağlıklı doğamadı. Mahmud, kullanılan kimyasal gazın elma kokusu yayması nedeniyle hala katliamdan kurtulanlardan meyve-sebze yiyemeyenler olduğunu söyledi. "Halepçe özel bölge ilan edilse de yeterli ekonomik, psikolojik, sağlık desteği verilmedi" diyen Mahmud, "Halepçe unutulmamalı" diye ekledi. 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.