Savaş olmasa bu kıtlık olmaz

Kadın Haberleri —

.

.

  • Tarlabaşı’nda midye yapıp satarak geçimlerini sağlayan kadınlar, bombalara, savaşa bütçe ayrıldığını ancak halka verilmediğini söyleyerek, “Tencerede taş mı kaynatalım?” diye sordu.

İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tarlabaşı semti, 1990 yıllarında devletin Kürt kentlerinde uyguladığı baskı, köy yakmaları sonucu göç etmek zorunda kalan Kürtlerin ağırlıkta yaşadığı bir yer. Semtte yaşayanlar, geçimlerini çoğunlukla midye yapıp satarak sağlıyor. Ancak bunu da polis ve zabıtalar engelleye çalışıyor. Başka bir istihdam alanı olmadığı için midye yaptıklarını belirten semt sakinleri bu engellemelerin yanı sıra şimdi de ekonomik krizle boğuşuyor.

.
Hükmet Açılmış

Kazancımız asgari ücret bile değil

Tarlabaşı sakinleri Hükmet Açılmış, köyde bir geçim kaynaklarının olmadığı gerekçesiyle İstanbul'a ailesiyle taşındıklarını ama şehirde de umdukları hayatı bulamadıklarını aktardı. Geçim zorlukları yaşadıklarını söyleyen Açılmış, "Evin kirası, elektriği, suyu her şey çok pahalı. Burada midye yaparak geçimizi sağlıyoruz. Pirincinden, yağına para yetiştiremiyoruz. Bu kadar emek verdikten sonra cebimde ancak 20 lira kalıyor. Önceden bir nebze de olsa bizi götürüyordu. Ama bu 2-3 ay gerçekten şartlar çok zorlaştı. İnsanlar artık pazara bile gidemez hale geldi. Meyve dahi alamıyoruz. 1 liraya olan ekmek şimdi üç lira olmuş, bin 200 TL kira ödüyorum. Kazancımız asgari ücret bile değil. Ay sonuna kadar zar zor denkleştirebiliyoruz” diye konuştu.

.
Xezal Adın

Oruç bitti et yemedik

Kürdistan’daki savaş nedeniyle 1990’lı yıllarda Mêrdîn’den (Mardin) İstanbul’a ailesiyle göç eden Xezal Adın da, geçinmekte zorluk yaşadıklarını kaydetti. Xezal, “Çocuklarım burada şemsiye ve çorap satarak geçimlerini sağlıyorlar. Doğru düzgün bir iş yok. Kirada kalıyoruz ve kiralar çok yüksek. Her şey çok pahalı. Oruç bitti doğru düzgün et alamadık. Bir tavuğum var bayrama saklamışım. Herkes iyi koşullarda yaşamak istiyor ama bu fırsatı bize sunmuyorlar” dedi.

.
Şirine Adın

Savaşa para harcayacaklarına halka harcasınlar

Şirine Adın ise, “5 çocuğum var onlara süt ve bez alamıyorum”  diyerek, eşinin de düzenli bir işinin olmadığını ifade etti. Şirine, “Evimiz kirada zar zor geçinebiliyoruz. Her şey çok pahalı. 200 lirayla çıktığın pazardan bir şey alamıyorsun. Burada da umduğumuz hayatı bulamadık. Günlük iş olduğu için çocuklarımızla ilgilenemiyoruz. Çocuklarımıza bir ayakkabı dahi alamıyoruz” dedi. 

AKP ve KDP işbirliğiyle yürütülen saldırılara da işaret eden Şirine, “Savaşlarına, bombalarına para var ama bize, çocuklarımıza para yok! Biz savaş olmasını istemiyoruz. Bu kriz durumu hali bundan kaynaklı. Savaşa para harcayacaklarına halka harcasınlar” diye belirtti.

.
Hamdiye Acay

Bir çuval midyeyle 5-6 saat uğraşıyoruz

Devletin köylerini yakması sonucu 1990’lı yıllarda İstanbul’a ailesi ile birlikte göç eden Hamdiye Acay ise, “Mecburen buraya göç etmek zorunda kaldık. Burada geçimimizi sağlamak için midye işiyle uğraşıyoruz. Bunun da çok zorlukları var. Bizler midyeyi yaptıktan sonra eşlerimiz de tezgahta satıyor. Bu durum da rezalet bir durum. Bir taraftan polis, bir taraftan belediye gelip tezgahları deviriyor, cezalar kesiliyor. Bir çuval midyeyle 5-6 saat uğraşıyoruz. Çok zahmetli oluyor. Polis, belediye gelip döktüğünde onca emeklerimiz, masraflarımız boşuna gidiyor” şeklinde konuştu. 

Hamdiye, belediyeden ücret karşılığında tezgahlarını kurmak için bir yer istediklerini ama buna olumsuz karşılık verildiğini söyledi.

Asgari ücretle geçim sağlanmıyor

Dünyadaki savaş halinin ekonomik krizi daha da derinleştirdiğini aktaran Hamdiye şöyle dedi: Çevreme baktığım zaman kiracı olanların geçinme şansı yok. Geçim diye bir şey kalmadı. İnsanlar artık geçinemiyor. Sadece su ve elektrik faturalarına bir milyar veriyorum. 2 milyara Tarlabaşı'nda ev kalmamış. Güya asgari ücreti yükseltiler. Kirayı ödedikten sonra ne yiyecek bu insanlar? Tencereye taş mı koyacak. Asgari ücretle geçim sağlanmıyor. En az 6-7 milyar alacaksın ki bir miktar geçindirebilesin.

Devlet Tarlabaşı'na hizmet vermiyor

Devletin Tarlabaşı’nda halka ücretsiz kreş, park gibi hizmetlerin sağlamadığın dile getiren Hamdiye, “Tarlabaşı’nda hep özel kurumlar var. Ama halkın bu kurumlara gitmek gibi durumu olmuyor. Halk boğazının derdine düşmüş durumda, geçimini sağlayamıyor, nasıl özellere gitsin? Bizler devletin zulmünden, köy yakmalarından kaçtık, buraya geldik. Burada da bizlere ekmek yok. Yavaş yavaş elimizden alınıp, zenginlerin eline veriliyor. Kimse fakirlerin halinden anlamıyor” dedi. 

Halk açlıktan ölüyor 

AKP ve KDP ortaklığıyla yürütülen saldırılara da değinen Hamdiye, “Biz hiçbir zaman savaş halinin olmasını istemiyoruz. Tank, top ve tüfeklerin patlamasını istemiyoruz. Savaşta kullanılanların hepsi bizim cebimize yansıyor. Halk açlıktan ölüyor. Savaşlar olmasa bu kadar kıtlık olmaz” sözlerini kullandı. 

JINNEWS-İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.