Savaşçı

Forum Haberleri —

❏

  • Bu savaşçı, makam, servet ve sermaye bilmez; yarasını sarar ve direniş kalesinden ‘Cenga mezin e’ katılır. Kadim dağlarda tahtını kurar ve o dağlarda bir halkın özgürlüğünü yaratır. 

ENES YILDIZ

O bir bilge, bir devrimci, bir gerilla ve bir savaşçı… Kutsallığı, umudu, aydınlığı ve iyiliği kutsal dağların bağrında kıvama getiriyor.

Akıl, hüner, cömertlik, yiğitlik, güzellik ve savaş meydanı, dağlarda yaşanıyor. Disiplin, birlik, düzen ve divan dağlarda yankılanıyor. 

O Savaşçı, yoldaşlarıyla dağların eteklerinde ve zirvelerinde, Türk ordusuna karşı direniyor, savaşıyor, kazanıyor…
 
Gül suyunu gözlerinde döker

Bu savaşçı, makam, servet ve sermaye bilmez; yarasını sarar ve direniş kalesinden ‘Cenga mezin e’ katılır. Kadim dağlarda tahtını kurar ve o dağlarda bir halkın özgürlüğünü yaratır. Zagroslar’da, Mamreşo’da savaş tünellerinde; Metina’da, Zendura’da ve Zap’ta.

Gerilla işgalciye geçit vermez

Yüceliği, kutsallığı, iyiliği ve ışığı saçan; dağlarda direnen, dağların eteklerinde bir orduya geçit vermeyen; ince boyunu, yiğitliğini, cömertliğini, hasretini, arzularını ve bin yıllardır gövdesini bir davaya adayan, o güzel ve yiğit Savaşçı’ya,

Gül suyunu, gözlerinde, döktürür… Yeni çağa ayak basmış iyiliğe ve yaşam uğruna imzasını atmıştır. Yenilmez bir zamana ve dağların eteklerini mesken tutmuş, tahtını bu yüzyılda kurmuş…

Kör düğümlerin ve meselelerin çözümleyicisi, geleceği bilen, mürit-mürşit ve dağların eteklerindeki pusulayı bilen, ‘Pêşengno’

Dökülen her bir kan damlasının takipçisi. Perdeyi kaldır, ve Tarih sahnesinde alkışla beni…

Bu savaş, bu Ceng ve bu Savaşçı’nın çizdiği uzun bir yol. Kendin olma, ülkene, halkına verdiğin ‘Ehd’ özgürlük zamanı ‘Cihad-ı Ekber’ ve özgürlük savaşı için yol aldığın uzun yıllar… Kalbini toprağına gömen, servetini sermayesini, ‘Rojbaş’a’ ve ay ışığına feda eden…

Savaşçı’nın yoktur, kocaman şehirleri, konutları ve şirketleri. Kutsallık ve ahlak değerleri anlamını yitirmesin diye, direnişi de büyük, savaşı da…

Bizim yaşadığımız zamanlar ne bir rüya ne bir hayal ve meyal. Dağların etekleri kıvama getirir. Kutsallığı, umudu, aydınlığı ve iyiliği. Keklik avlamaya, kuşları öldürmeye çıkmamış ayalarımız ve o eski ellerimiz…

Göz yaşlarında gül suyu akar, kanlı yanaklarının üzerine. Aşk öylesine şuursuz kılmıştı ki Savaşçı’yı, aslâ dağlarda ve bir halkın özgürlüğünden başka kendilerinden yoktur haberleri…

Onların yürüyüşü dağların etekleri ve hep yamaçlarda celladına silah çatmaktı. Onların işi, yine zamanı Cenge çağırmaktı, direnmekti…

Toprağı, ağaçların meyvesini ve havayı kirletenlere, ıslık çalarak, mevziden mevziye koşarak, Kürt’üz! Bir dava uğruna gerillayız, bu dağlarda ve Zendura’nın herhangi bir yerinde, bir ulus adına ve bir halkın şeref tacını taşıyoruz. 

Gözlerimizde, alnımızda ve özgürlük zamanlarda, terli ve kanlı mendilimizle…

İşte! Bu bir direniş, bu bir ruh ve bu bir zafer çizgisi; öteden, beriden, savaş meydanında bir dip not, bir mektup, bir bilge, bir gerilla ve o Savaşçı, zamana yenilmeye gelmez. Nehirleri, dağları, suları, torağın kokusunu almış bir kere…

Bakışlarını zirvelerde, yamaçlarda siper etmiş; sert kayalardan, yoldaşlarından, patikalardan, yıldızlardan, bir gerillanın günlüğünden almış. Yürümeye, celladına geçit vermemeye and içmiş. Mavi ve berrak suyun anlattığı anılar biriktirir…
 
Zendura’nın eteklerinde…

Başımızın üzerine koydun şeref tacını. Dağları verdin, havayı verdin. Keskin kılıcın hükmü ve adaleti de sendedir.

Senin için ne fark eder. Toroslar’dan, Şaho dağlarına, Zagroslara. Şimdi Zendura’nın eteklerinde sen varsın. Senin için zaman bir para kesesi değildir.

Şiir, roman ve tüm divanlar seni anlattır.

Zendura’nın Avaşîn’nin, Zagros’un asaleti ve savaşçının da direniş kabiliyeti güçlüdür. Kutsal toprağın gönlünde, hep sen varsın…

Savaşçı ışık saçar

O hikaye sayfasının yazıcısı, rivayet tablosunun eleştirmeni; belki şimdi yemeği sıcak, tuzu az, şekeri bitmiş; dağlarda,

O geçmiş zamanlardan beri silah çatmış, komutanlık, koruyuculuk, samimiyet ve heybet.

Yegâne ve tanrısal öze yer veren sensin. Aklını, ruhunu, beynini ve bedenini ebedi bir aşka süsleyen sensin.

Eski ve antik çağlar, şahin bakışlılar da biraz ‘temaşe’ye gelsin.

Bu dağlardaki onur savaşı da gerillanın savaşı da bir direniş, bu bir ruh ve bu bir zafer çizgisidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.