Serhat, Hêvî, Andrea ve Kedkar

Kültür/Sanat Haberleri —

KEDKAR

KEDKAR

  • Hakikatin yolundaki sanatçılar, bu sorumluluğu her yerde aldı. Şehirlerde duvarları boyadılar, köylerde ahırları sahneye çevirdiler. Kimileri de dağlarda sürdü hakikatin izini. Hozan Serhat, Hêvî Şanoger, Andrea Wolf ve daha niceleri... Kedkar Bagok da hakikatin izini dağlarda sürenlerdendi.

KAWA ZERDEŞT

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, AİHM savunmalarında "Bireysellik kendini düşünmekten ziyade, kendinde toplumu, toplumda kendini gerçekleştirme gücüne ulaşmak demektir" der. Arından da ekler: "Birey ve sanat birbirini gerektirir. Biri oldu mu diğeri de yanı başına koşar. Sanat zihnin ve ruhun kanatlanmasıdır. Artık yürüyüş yerine uçulur. Uçmak, bir toplum, bir uygarlık için öz güce kavuşmak ve zafere yürümek demektir." 
Sanat ve birey oluşun arasındaki ilişki ve ikisinin birbirine katkısından hareketle toplumsal sorumluluğa işaret eder. Sanat aracılığıyla kendini gerçekleştirmiş bireyin toplumsal sorumluluğuna atıfta bulunur. Ona göre bu sorumluluk, gerçekliğin farkına varanlar tarafından kaçınılmaz olarak üstlenilir. Sanat, toplumların duygusal hakikatini ifade eder. Dolayısıyla sanat aracılığıyla hakikatin tadına varanların topluma ve toplumun hakikate olan açlığına dair sorumluluk alması kaçınılmazdır artık. 

7 yaşında MKM’de
Hakikatin yolundaki sanatçılar, bu sorumluluğu her yerde aldı. Şehirlerde duvarları boyadılar, köylerde ahırları sahneye çevirdiler. Kimileri de dağlarda sürdü hakikatin izini. Hozan Serhat, Hêvî Şanoger, Ronahî (Andrea Wolf) ve daha niceleri... Kedkar Bagok (Robin Bakır) da hakikatin izini dağlarda sürenlerdendi.
2004 yılında Türkiye metropollerinde yaşayan binlerce Kürt çocuğundan biri olan Robin Bakır, ailesi tarafından Adana'da Mezopotamya Kültür Merkezi'ne (MKM) getirilir. Kendi diline, kültürüne yabancılaşmamak adına eğitimlere katılan 7 yaşındaki Robin Bakır, metropollerdeki asimülatif uygulama ve koşullardan olabildiğince korunma derdindeydi. Kendinin ve düşmanının gerçekliğini çocuk yaşta fark eden Robin Bakır, tiyatro, oyunculuk ve sahne eğitimleri aldı.

Gönül Yarası
Daha o yaştaykenki olgun duruşu, kimliğini, dilini ve kültürünü sahiplenişinin yanında abartısız ve kendine has rol edasıyla dikkat çeker. Bir filmde oynama şansı yakalar. Şener Şen, Meltem Cumbul ve Timuçin Esen’in başrolünü paylaştığı "Gönül Yarası" filmi için Adana Mezopotamya Kültür Merkezi'nden çocuk oyuncu talep edilir. Filmin castı için gönderilen fotoğrafların içinden 15 çocuğun fotoğrafı beğenilir. Bunlardan biri de Robin Bakır'dır. Yönetmenin istediği karakter kara kaşlı, kara gözlü bir Kürt çocuğudur. Türkçe konuşurken Kürt şivesini kaybetmemiş olmasıdır. Robin Bakır da tam bu özelliklere sahiptir ve nihayetinde çocuk oyuncu olarak filmin kadrosuna alınır.

Gerçeklikte ısrar
Film çekimleri için on beş gün Mardin'de, on beş gün de İstanbul'da bulunur. Bir ay boyunca film çekimlerinde yer alır. Kendine has duruşuyla settekilerin dikkatini çeker. Set paydos ettikten sonra otele gidilir. Otelin restoranında çeşitli yemekler varken Robin tercihini mercimekten yana yapar. Bu tercihindeki tevazu ve nahiflik herkesin dikkatini çeker. Esasında bu tercih, kendi gerçekliğinde ısrarın da ispatıydı. 
Robin Bakır bu filmin çekimlerinden sonra da sanat çalışmalarını sürdürür. Birçok faaliyette bulunur ve nihayetinde hakikat arayışı onu Kürdistan dağlarına doğru çeker. Gerek metropollerde gördüğü asimilasyon ortamı, gerek kapitalizmin yozlaşmış cazibesine kendini kaptırmış diğer sanatçılar, gerekse de Kürt halkı üzerindeki fiziki saldırıların vardığı boyutlara dair tanıklığı yönünü halkların özgürlük mücadelesine çevirmesinde etkili olur. Yeni yaşamı kurma arayışına bedeni, sanatçı kişiliği ve silahıyla dahil olur. Artık adı Kedkar Bagok'tur.

En güçlü eseri
Artık ona göre hakikat özgürlük arayışındadır ve bir sanatçının yaratabileceği en güzel eser özgür bireyin inşasıdır. Kendini bir birey olarak var edebilmiş sanatçı artık ölümsüzdür. O sanatçının en güçlü eseri yaşamıdır. Hakikatle donanmış bu esere hiçbir yer ve koşulda paha biçilemez artık. Çünkü sanatla örülmüş bir özgürlük mücadelesi artık kimliğini bulmuş, sorumluluğunu yerine getirmiş, sesini sonraki çağlara iletebilmiştir. 
Kedkar, böyle bir hakikatin izinde yaşamını yitirir.  O artık halkının duygusal hakikatini ifade eden bir sanatçıya dönüşmüştür. Yaşamı, mücadelesi ve kişiliğiyle bir sanat eserine dönüşmüştür. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.