Sıfır risk yerine  yüzde 100 risk

.

.

  • Gerilla tarafından esir alınan 6’si asker 8 kişiyi Habur Sınır Kapısı'nda, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile birlikte teslim alan eski MAZLUMDER Genel Başkanı ve DEVA partisi kurucularından Ahmet Faruk Ünsal, hükümetin müzakere süreçlerini çok iyi bildiğini fakat "Askeri bir zafer için" ölüm riski çok yüksek bir yola başvurduğunu söyledi. 

Cumhuriyet.com.tr'ye konuşan Ahmet Faruk Ünsal, müzakere sürecinin nasıl işlediğini, PKK tarafından esir alınanların teslim edilmesinde izlenen yolu anlattı. Ünsal, hükümetin geçmişte BDP ile temas kurduğunu, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da yer aldığı bir heyet oluşturulduğunu belirtti. Ünsal'ın açıklamaları şöyle: "O zaman BDP'nin de bir aracılık rolü oldu. Bizimle de temaslar kuruldu. Biz askerleri getirdikten sonra da süreç başlamıştı. Bizden heyetin bir parçası olmamız istenmişti. Tabii ki kabul ettik. Son operasyonda da benzer süreç işletilebilirdi. 5-6 yıldır hükümetle de muhalefetle de çok temas kurduk. Hükümet yanaşmadı. Hayatını askerler ve polislerle ilgili de MAZLUMDER olarak mücadele ettik. Eğer hükümet yanaşsaydı benzer süreç işletilebilirdi.

Hükümet isteseydi olurdu

AKP'nin ilçe başkanı da kaçırılmıştı. Onu getirmeye de bizim arkadaşlarımız MAZLUMDER gitmişti. Bütün bu süreçlerin nasıl yönetildiğini devlet çok iyi biliyor. İsteseydi bu süreçleri başlatır ve arabulucu olarak heyetlerin kurulması sağlanabilirdi. Bir kere Parlamento’da karşı taraf ile temas kurabilecek bir parti var. Bu bir avantaj. Hükümet, HDP'yi düşmanlaştırmayı tercih etti. Buna rağmen başka bir kanal kurulabilirdi ama hükümet bunu tercih etmedi.

Askeri zafer peşindeydiler

İkincisi de bir askeri zaferin kendileri açısından daha görkemli olacağını düşürdüler. Halbuki siz bir rehine kurtarmaya gidiyorsunuz, böyle büyük bir askeri yığınak yaptığınız zaman rehinelerin hayatını kaybetme riski çok yüksek. Hükümet bu riski göze aldı.
Hükümet müzakere yollarını geçmişten çok iyi biliyor. En kolay yollarından bir tanesi İmralı'da istedikleri zaman görüşebilecekleri, bu süreçle ilgili bir mektup yazdıracakları kişiyle temasları mümkün. Ama tercih etmediler.

Başarısızlığı perdelemek için

Hükümet askeri bir zaferin daha görkemli olacağını düşündü. Ama bu neredeyse imkansız bir şey. Mevcut ekonomik ve diplomatik başarısızlığı perdelemek için böyle bir yol izlediler. 2015'te, 2016'da defalarca temas kurduk, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük. 'Hükümeti ikna edin' dedik. Hükümetten bir yeşil ışık gelmedi. Karşı taraftan da böyle mesajlar geliyordu ama hükümet hiçbir zaman müzakereye yeşil ışık yakmadı.

Ne zafer ne de kurtarma

Can kaybının neredeyse kesin olan bir operasyonu yapmış olmaları çok acı. Hem ailelerine hem Türkiye'ye bunu açıklamalılar. Sıfır riskle yapılacak bir işi neredeyse yüzde yüz riske getirdiler ve can kaybına neden oldular. Garanti ve kesin bir yol seçmeyerek ne askeri bir zafer elde ettiler ne de o insanları sağ salim getirmek mümkün oldu. Herkese yazık."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.