Şimdi Cegerxwîn zamanı

Dosya Haberleri —

Cegerxwîn

Cegerxwîn

Kürt-Alman Kültür Enstitüsü Cegerxwîn'in şiir külliyatını dijitale taşıdı

  • Cegerxwîn'in şiirlerini dijital ortama aktararak yeni kuşaklarla buluşturacaklarını anlatan Kürt-Alman Kültür Enstitüsü kurucu-müdürü Hakan Akay, "900 civarında bir şiir külliyatından bahsediyoruz. Devasa bir şiir okuma arşivi oluşuyor. 80 civarında müzisyen, edebiyatçı, ressam, tiyatro sanatçısı ve şairlerden oluşan büyük ve renkli bir videolu şiir okuma arşivi oluştu" diyor.
  • Kürt mücadelesinde geldiğimiz noktada kültür sanatın ne kadar çok hayati olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Akay, "Bu mücadele en iyi şekilde bir romanla, güzel bir şarkıyla, güzel bir stranla, güzel bir şiirle, tiyatro ve sinema eseriyle anlatılabilir. Bunun tam karşılığını Cegerxwîn'de bulabiliyoruz. O yüzden de tam bu dönemin dili" vurgusu yapıyor.
  • Bu çalışmanın devamı olarak başka bir çalışma daha olacağını söyleyen Akay, "Cegerxwîn'in bu çalışmasıyla beraber 25 seçme şiirini Türkçe'ye, Almanca'ya, İngilizce'ye ve Fransızca'ya çevireceğiz. Aynı zamanda bu şiirlerin bestelenmesini istiyoruz, yani beste yarışması yapacağız. Bu vesileyle yeni bestecilerin ortaya çıkmasına imkan sağlamak istiyoruz" diyor.

GÜLCAN DERELİ

Cegerxwîn, Kürt yurtseverliğinin büyük şairi. Şiirleri bir destan gibi dilden dile dolaştı, kimi zaman ezgi oldu hafızalara kazındı, kimi zaman en zor zamanlarda sığınılan liman oldu. Kürt ruhunu miraslarıyla yüceltti. "Kî ne Em" bir uyanışın adı oldu, ulusal birliğe ilişkin sözü her dönemin temel gerçeği oldu. Kürt edebiyatının ulu bir çınarı. Şimdilerde Cegerxwîn'in eserleri için önemli bir çalışmaya imza atıldı. Cegerxwîn'in şiirleri sesli olarak dijital ortama taşınacak. Bu önemli çalışmayı yürüten müzik prodüktörü ve Kürt-Alman Kültür Enstitüsü müdürü Hakan Akay'a çalışmanın içeriğini, hangi aşamada olduğunu, neyi hedeflediklerini konuştuk. 

 

 

900 şiir dijitalde olacak 

Cegerxwîn'e ait kayıtlı olan toplam 900 civarında şiir olduğunu belirten Akay, "Toplamda 10 tane divan halinde yayınlanmış. Bazıları Cegerxwîn yaşadığında yayınlanmış, ikinci basımlar da var. Daha sonradan parça parça yayınlandı" diyor. Akay tüm bu külliyatı dijital ortama taşımayı hedeflediklerini belirtirken çalışmaya yaklaşık 12 yıl önce başladığını ancak yaklaşık bir yıldır pratikleştirdiklerini söylüyor ve ekliyor: "Cegerxwîn'in büyük oğlu Keyo Hassan ile 2012 yılında Hewlêr’deki evlerinde tanışmıştık. Şivan Perwer ile yaptığım bir Hewlêr ziyaretinde kendisinden, Cegerxwîn’in bir eserinin prodüktörlüğünü yaptığım bir sanatçı tarafından yorumlanması için gerekli olan muvaffakatnameyi almaya gitmiştim. O ziyarette çok sevindiğini, Cegerxwîn eserleriyle ilgili kendilerinden bırakın izin alınmasını, bizzat yıllar önce yasal olarak yazılı bir anlaşma yaptığı müzik firması ve yayın evinin bile kendilerine bilgi vermediğini, kendi iyi niyetlerinin istismar ettiklerini anlatmıştı. Bununla alakalı olarak gerekli tüm yasal işlemleri başlatmamızı ve tüm hakları korumamızı talep etmişti. Bu çerçevede aile ile tüm yasal süreçleri başlatıp, ancak yıllar sonra bu hakların tamamının devrini gerçekleştirebildik. Maalesef Corona pandemisi sürecinde Keyo Hassan hayatını kaybetti. Hem kendisinin vefatı hem de Corona süreci araya uzun bir bekleme dönemini getirdi. Ardından aile adına Kekê Azad Hassan ile geriye kalan tüm resmi süreçleri başlattık." 

Cegerxwîn resmiyette yok

Cegerxwîn'in ailesiyle tanışma hikayesini de anlatan Akay, dikkat çekici bir bilgi paylaşıyor: "2011-2012 yılında albümünü yaptığım bir sanatçının okuduğu bir eser için Cegerxwîn'in ailesinden yazılı izin almak istedim. Cegerxwîn'in oğlu Keyo Hassan ile konuştuğumuzda bambaşka bir realiteyle karşılaştım. Kendileri severek izin verdiler ama yardımcı olmamı da istediler. Çünkü Cegerxwîn'in telif haklarını o dönem Paris Kürt Enstitüsü üzerinden tanıştığı bir yayınevi ve müzik firmasına devrediyor. Türkçe bir metin uzattıklarını, o Türkçe metini de hiç anlamadan araya giren bazı insanların hatırı üzerine imzaladıklarını, bundan kaynaklı olarak da hiçbir şekilde kendilerine dönüş olmadığından bahsettiler. Keyo Hassan üzerinden yürüttüğümüz bu işlemleri, kendisinin ölümünden sonra tüm kardeşlerin noter tasdikli vekil olarak tayin ettiği Azad Hassan ile birlikte 2018 yılında kurucusu olduğum Kürt-Alman Kültür Enstitüsü'ne devrettik. Bu alanda gerekli olan hukuki araştırmalara girdiğimizde kötü bir durumla karşılaştık: Gördük ki Cegerxwîn sadece kağıt üzerinde var. Yani sanatçıların çıkan albüm kapaklarında Cegerxwîn isim olarak yazılmış ama resmiyette, yani Kültür Bakanlığı'na giden bütün o evraklarda anonim (şiirin sahibinin bilgisinin bilinmediği) yazılmış. Bunu maalesef Kürt sanatçılar yapmış, bir vefa bile göstermemişler. Cegerxwîn hem var hem yok. Yani dili, kültürü, sanatı yok sayılmış. Telif hakkı ödememek için bile olsa sonuçta ulusal kimlik, ulusal kültür-sanat arayışı olan, mücadelesini veren bir halkın sanatçıları bunu yapmamalıdır. Devrini yaptıktan sonra ailenin onayıyla o zamandan itibaren bu çalışmaları tek elden halka nasıl ulaştırabiliriz, diye bir arayışımız olmuştu." 

Dijital çağdayız

Okuma kültürünün zayıflamasının bu fikri geliştirdiğine dikkat çeken Akay, şöyle devam ediyor: "Çünkü dijital bir medeniyet çağında yaşıyoruz. Dolayısıyla bu çağın araçlarını kullanarak kültürü, sanatı, edebiyatı bu alandaki bütün çalışmalarımızı dijital çağa adapte etmeye çalıştık. Biz bu aracı kullanarak kitapları, şiirleri halkla buluşturmayı düşündük. Dünyanın öteki tarafında artık Kürtler var. Nasıl ulaştıracağız bunları? Şu anda en iyi yöntem dijital format. Bununla herkese, Kürtlerin yaşadığı her alana ulaştırmaya çalışacağız. Tabii Cegerxwîn zaten kendisi "Kîne Em" gibi eserleriyle, en başta Şivan Perwer olmak üzere birçok sanatçı müzikleriyle ulaştırılmış, ancak daha fazlasını yapmak istiyoruz. Mesela "Newroze Newroze" şarkısının sözlerinin kimse Cegerxwîn'e ait olduğunu bilmez. "Şev çu"dan tutun da yüzlerce bestelenmiş şiiri olan bir insandan bahsediyoruz. Berrak Kürtçesiyle dört parçada bütün Kürtlerin anlayabileceği bir sadelikte yazmış bir insandan söz ediyoruz."

 

 

O bir yol gösterici

Çalışmalarıyla Cegerxwîn'in eserlerini yeni kuşaklarla buluşturacaklarını kaydeden Akay, "Cegerxwîn, Kürt'e sürekli sen kimsin, biz kimiz sorusunu sormuş, sordurmuş. Ama kuru kuruya bir soru değil. Bizim aslında bir medeniyet sahibi olduğumuzu, değerlere sahip olduğumuzu ve bununla da bir kesimin aşağılamaya çalıştığı bir dönemde kimliğimizle gurur duymamız gerektiğini vurgulamış. Bununla mücadele etmemiz gerektiğini anlatmış. Tam da bu yüzden Cegerxwîn ulusal ruhu güçlendiren 20. yüzyılın sanatçılarındandır. Almanlarda Heinrich Heine diye bir şair var. Önemli bir şair, romantik dönemin şairlerinden. Onun şiirleri aşağı yukarı 5 bin civarında bestelenmiş. Şimdi Cegerxwîn de Kürdistan'da şiirleri yüzlerce sefer bestelenmiş bir şair. Yani bestelenmeye o kadar müsait şiirleri var ki. Yine müzik yoluyla da bütünleşince binlerce insanın sanatsal sermayesi oldu. Onlara yol gösteren, ilham veren, içerik veren ulusal ruhu olan bir sanatçı. Dolayısıyla böylesine bir sanatçının yeni kuşaklarla buluşturulması gerekiyordu" diyor.

240 ülkede yayında olacak

Tüm dünyada aynı anda yayına gireceğini belirten Akay, şu detayları veriyor: "Cegerxwîn sadece dönemi kapanmış, bitmiş bir sanatçı değil, o hem bir şair, bir yazar, bir tarihçi ve bir filozof. Çünkü bu bahsettiğimiz bütün özellikler Cegerxwîn'de mevcut. Dolayısıyla onu yeni kuşaklarla buluşturulmasının en kolay, en hızlı ve en doğru yolu da kendi yazdığı şiirlerin orijinalini mümkün olduğu kadar en doğru şekilde telaffuz edilmesiyle yeni kuşaklara ulaştırmak. Bu da yayınlandığı andan itibaren dünyanın 240 ülkesinde, aynı anda bütün platformlarda ulaşabilecek, herkesin istediği anda ulaşabileceği, izleyebileceği, dinleyebileceği bir formatta olacak. Spotify, Itunes, YouTube gibi başta temel büyük dijital formatlar olmak üzere her tarafa ulaşacak."

 

 

 

Sanatçılar okuyacak 

Bu çalışmanın bir ilk olduğunun altını çizen Akay, kaç şiiri dijitale aktaracaklarını ve kaç sanatçıya okutacaklarına dair de bilgileri paylaşıyor: "Devasa bir şiir külliyatından bahsediyoruz. Kürtçede, yani 900 civarında aslında böyle bir külliyattan bahsediyoruz. Devasa bir şiir okuma arşivi oluşuyor. Ve aynı zamanda bu çalışmayla dört parça Kürdistan'dan kendi dalında Kürt kültürüne, sinemasına, edebiyatına, tiyatrosuna, müziğine emek vermiş sanatçılardan oluşan 80 civarında kişi videolu kayıtta seslendiriyor. Kendi dalında tanınmış insanlar tarafından videolu birer şiir okuttuk. Mesela 100-150 civarında şiirleri bestelenmiş. 700 civarında şiiri daha hiç bilinmiyor. Bu vesileyle de Kürt sanatçılarına repertuvar oluşturmak ve onların günlük hayatına katmak istiyoruz. Bu anlamda Kürt sanatçılara da, Kürt müziğine de aslında inanılmaz bir repertuar çalışması sunmuş oluyoruz. Bir katkı sunmuş oluyoruz" diyor.

Bu Cegerxwîn'e bir vefa

Çalışmanın öğretici çok yanı olduğu vurgulayan Akay, "Kürdistan'ın dört parçalı renklerinden oluşan sanatçılarla Kurmanc, Soran, Zaza, Goran olmak üzere videolu şiir okuma arşivi, külliyatı oluşturduk. Bu aynı zamanda Cegerxwîn'e vefa, Cegerxwîn'i sahiplenme anlamı da taşıyor. Bir diğeri boyutu da Kürtçe öğrenmek, öğretmekle alakalı olarak doğru bir şekilde telaffuzunu yapabilmek. Çünkü bu şiirleri insanlar dinleyecekler. Bu şiir bu şekilde telaffuz ediliyormuş diyerek Kürtçe dilinin öğrenilmesine de katkı sunacak. Öğretici olacak. Özellikle mesela Youtube'da, Spotify'da hem telaffuz hem de sözlerini de görmüş olacak. İnsanlar dinleyecekler ve sözleri de oradan görüp okuyabilecekler" diyor. 

Kürtçeyi en iyi bilenler...

Çalışmada yer alan isimler hakkında bilgi veren Akay, şöyle anlatıyor: "Seslendirenler arasında mümkün olduğu kadar Kürtçe'yi, Cegerxwîn şiirlerini şivesiz, aksansız en doğru şekilde telaffuz eden, Kürtçeyi de çok iyi bilen isimler var. Bunlar içerisinde de Rojavalı Memo Seyda var, üç tane divan okudu. Hekîm Sefkan da aynı şekilde üç tane divan. 'Kim Ez' divanı, Sevra Azadî ve Ronak divanlarını okudu. Gülistan İke de bir divan okudu. Ayhan Erkmen bir divan okudu. Sidiq Gorîcan bir divan okudu. Bir de Hamid Ömer var. O da aynı şekilde bir divan okudu. Ve bu şekilde 10 divanın tümünü seslendirdik. Tabii isterdik ki bunu her divanı başka bir ses okusun ve kadın seslerden de çok daha farklı isimleri, sesleri katalım ama hem teknik açıdan mümkün olmadı hem de dinlediğimiz seslerden en uygun olanların bunlar olduğuna karar verebildik. Temel bir kaynak çalışması yapıyoruz. Amacımız kitapların, şiirlerin matbu formatla sınırlı olmasından çıkarıp dijital formatlarla bütün kuşaklara ulaştırmak. Aynı zamanda dil çalışmaları yapan bütün kurumlara, kültür, sanat derneklerine, dil hareketlerine katkı sunmak. Çalışma için özel mobil bir ekip kuruldu. Türkiye ve Kürdistan’daki tanınmış sanatçı ve edebiyatçıların kayıtları için çalışmamızın aynı zamanda koordinatörü olan Cumhur Ölmez ve özellikle video ve ses kayıtları, ışık ve fotoğraf, edit ve montajlarını da üstlenen Azad Dogru arkadaşımız il il dolaşarak tüm kayıtları bizzat aldılar. Avrupa’da yaşayan sanatçı ve edebiyatçıların okumaları da Köln ve Berlin’de kayıt yapıldı. Bir YouTube kanalı açtık ve tüm diwanlar burada redekte edilmiş textleriyle birlikte yayınlanmış olacak. YouTube için özel tasarım videoları yapıldı."

 

* * *

Bu mücadele en güzel bir stranla anlatılabilir

 

Cegerxwîn'in çok yönlü özelliklerine atıf yapan Hakan Akay, şöyle devam ediyor: "Cegerxwîn Kürt kadınlarıyla ilgili, bilinçlenmesiyle ilgili ilk yazan şairlerden de diyebiliriz. Sadece sloganik anlamda yapmamış bunu. Bunun edebiyatını yapmış ve bunun müzikle buluşmasıyla beraber aslında Kürt siyasi mücadelesine ön açmış, alan açmış. Yani siyasetin girmediği bütün evlere Cegerxwîn'in şiirleri müzikle beraber girmiş. Dolayısıyla Cegerxwîn'in aynı zamanda siyasi bir yanı, politik bir yanı, edebi, sanatsal ve aynı zamanda tarihsel yanı var. Aynı zamanda filozof yanı var. Çünkü Cegerxwîn sosyalist mücadeleye inanan, sosyalist kültürden gelen bir insan. Yani modern bir Kürt. O çağının sosyalist düşüncesinden inanılmaz derecede etkilenen bir insan ve onu da bütün şiirlerinde sosyalist bir insanın eleştiri mantığını çok iyi kullanıyor. Ve bir de içinde bulunduğumuz bu özellikle aktüel süreci de düşündüğümüzde Kürt mücadelesinin, siyasal mücadelesinin geldiğimiz noktada aslında kültür sanatın ne kadar çok hayati olduğunu görüyoruz. Bu mücadele bir romanla, en güzel bir şarkıyla, en güzel bir stranla, en güzel bir klamla anlatılabilir. Tam karşılığını Cegerxwîn'de bulabiliyoruz. O yüzden de tam bu dönemin dili."

 

* * *

Beste yarışması planlıyoruz

Bu çalışmalarını daha ileri taşıyacaklarını kaydeden Akay, şöyle bir çalışmayı da yapacaklarını duyuruyor: "Cegerxwîn'in bu çalışmasıyla beraber seçme şiirlerinden en çok karar verdiğimiz 25 seçme şiirini Türkçeye, Almancaya, İngilizceye ve Fransa'ya çevireceğiz. Dört dile çevireceğiz. Aynı zamanda şiirin bestelenmesini istiyoruz, yani beste yarışması yapacağız yeni kuşaklarla. Şu anda onun üzerinde çalışıyoruz."

Aynı zamanda farklı bir çalışma içinde hazırlıklar yaptıklarını kaydeden Akay, "Bu çalışmanın ardından 2020 yılında yayınladığımız Erivan Radyosu arşivlerindeki tüm stran ve klamlarının sözlerini de şiir seklinde kayıt yapma projemiz var. Bu vesileyle halk kültürümüzün hazine değerindeki bu eserlerinin aynı zamanda şiir olarak tekrar yorumlanması için sanat camiasına repertuar hizmeti yapmış olacağız. Belki de ondan önce halen yapım aşamasında olan ve Kürt kültürünün temel hazinesi olan Dengbêj Arşivleri’nden oluşan 'Kürdistan Dengbêjler Antolojisi'ndeki tüm dengbêji eserlerin sözlerini de yine şiir olarak kayıt yapıp yayınlama projemiz var. Hazırlanması uzun yıllara dayanan ve son asamaya gelmiş Dengbêjler Antolojisi’nin Berhevkar’lığını Cewad Merwanî yaptı. Antoloji çalışmasının yayın sürecine girmesiyle beraber hem çalışmanın detaylarını hem de Cewad Merwanî’nin "Kültür ve Sanat Dünyamız' katkılarıyla ilgili çok daha detaylı paylaşımlarımız olacak" diyor.

 

* * *

Çalışmanın künyesi

Prodüksiyon: Kürt-Alman Kültür Enstitüsü

Prodüksiyon Konsepti ve Sanat Danışmanı: Hakan Akay

Calışma Koordinatörü ve Dil Uzmanı: Cumhur Ölmez

Video, Işık, Ses Kaydı, Edit ve Montaj: Azad Dogru

Dijital Tasarım, Art-Work Çalışması: K.A-Kültür Enstitüsü

Mastering, Editing: Philipp Wessler

Linkler:

Resmi Cegerxwîn YouTube linki: https://www.youtube.com/channel/UCkYC7Y9MU4zoKjCUH33pPYQ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.