Şirket merkezleri göçe zorlanıyor

Mehmet Kaya

Mehmet Kaya

  • Amed Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, bankaların, Kürt kentlerinde ayrımcılık yaptığını belirterek, 2019'dan beri 100’den fazla şirketin merkezini Türkiye’nin batı kentlerine taşımak zorunda kaldığını söyledi.

MUSTAFA DOĞAN / AMED

Ekonomik kriz, ortalama gelirin en düşük olduğu kentlerin başında Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Urfa, Amed gibi Kuzey Kurdistan kentlerini daha çok etkiliyor. İşverenler de ayrımcı politikalara tabu tutularak mağdur ediliyor.

Amed Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, Kürt kentlerindeki iş insanlarının en önemli sorununun finans bulma olduğunu ve buna bir çözüm bulamadıklarını söyledi. Kaya, “Bankalar bırakın kredi vermeyi, 'aldığınız krediyi kapatın' demeye başladı. Bankalar, ‘kredinin faizini öde’ demiyor. ‘Faizi ile birlikte çektiğin kredinin tamamını kapat’ diyor. Bu da iş insanlarının ya tefeciye gitmesine ya da başka kredi bulma şansı olmadığından iflasa kadar götürecek bir sürece dönüşüyor” dedi.

Bankalar ayrımcılık yapıyor

Bankaların Kürt kentlerinde iş insanlarına kredi vermede ikircikli davrandığını belirten Kaya, aynı bankanın Kürt kentlerindeki şubesi ile Türkiye’nin batı kentlerindeki şubesinde verilen kredilerin farklı olduğuna dikkat çekti. Kaya, şöyle izah etti: “Bölgedeki bankaların kredi verme yetkileri hemen hemen yok. Bir firma Diyarbakır'daki A bankasının bir şubesine başvurduğu zaman 2 milyon kredi alamazken, aynı bankanın İzmir şubesinde 15 milyon krediyi rahatlıkla alabiliyor. Biz bunu belgelerle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'na kadar götürdükama bir sonuç alamadık.”

Şirketler merkezini taşıyor

İş insanlarının finansa erişim konusunda yaşadıkları sıkıntı nedeniyle sermaye ve beyin göçünün tetiklendiğini belirten Kaya, şunları söyledi: “İş insanları yaşadıkları sıkıntı nedeniyle merkezlerini batıya taşıyor. Yıllar öncesinde şirket merkezlerini Türkiye'nin batısına taşıyan çok azdı. Ancak 2019'dan bu yana 100’ü aşkın şirket merkezini  taşıdı. Hem finansa erişim konusunda yaşanan sıkıntılar hem de bölge merkezli olmalarından dolayı maalesef batıdaki ihalelerde ayrımcılığa tabi tutuluyorlar. Örnek olarak şirket Diyarbakır merkezli ise bankalar kredi vermiyor. Bu da ister istemez firmaların merkezlerini batıya taşımalarına neden oluyor."

Kayyum politikasının sonucu

Oda yönetimine geldikleri 2018'den bu yana 3 vali ve 5 kayyum ile çalıştıklarını hatırlatan Kaya, "Bir yılda siz değil o kente yatırım yapmayı, bu sürede o kenti tam olarak tanıyamazsınız. O kentin sosyolojisini bilemezsiniz. Maalesef son 3-5 yıldır bölgedeki bütün kentlerde ortak akıldan uzaklaşan bir yönetim anlayışı var. Bu durum kentlere zarar verir, devletin kaynaklarının boşa harcamasına neden olur” şeklinde konuştu.

'Güvenlikçi politakalar' önde

Kayyum uygulaması ve güvenlikçi politikaların ekonomi politikalarının önüne geçmesini eleştiren Kaya, şöyle devam etti: “Siz ortaklaşırsanız, yaşanmış deneyimleri o insanlarla, belediyesiyle, odasıyla ortaklaşa yaparsanız hem kamu kaynakları doğru alanlara harcanmış olur hem de bu kente öncelikli yatırımlar nelerdir onları tespit eder ve yaparsınız. Buradaki insanlarla bağı sadece İçişleri ve vali üzerinden kurarsanız bu bağ doğru oluşmaz. İçine hem Kürt siyasetçileri, hem sivil toplumu koyacaksınız. Güvenlikçi politikalar ekonomik politikaların önüne geçiyor.”

 

*****

THY Hewlêr ticareti önünde engel

Kürt kentlerindeki iş insanlarının bir kısmının yatırımlarının Güney Kurdistan’da olduğunu, ancak direkt Hewlêr uçuşlarının olmamasının ciddi bir sıkıntı yarattığını belirten Kaya, "Bölgeden direkt uçuşların yapılması gerekiyor. Bir iki defa uçuşlar yapıldı, ancak uçuş saati buradan sabaha karşı 02.00'de, Erbil'den ise 03.00'e konuldu. Uçuş saatleri böyle olunca o uçağın dolma şansı yok” dedi.

Karayolu ile Güney Kurdistan’a gidip dönüldüğü zaman kapıda büyük bir dram yaşandığını kaydeden Kaya, şunları paylaştı: “Kapıda sizi bazen 10 saat, bazen üç gün bekletiyorlar. Hewlêr, Dihok, Zaxo ve Silêmanî'ye gittiğiniz zaman Türkiye’deki iş insanlarının orada mağazaları var. Bunlar ayda en az bir kez gitmek zorundalar. Ya bu zulmü çekiyorlar ya da İstanbul’a gidip havayoluyla Erbil’e gitmek zorunda kalıyorlar.”

“Türk Hava Yolları (THY) Erbil bölgesine ticaretin gelişmesinde en büyük engel haline geldi” diyen Kaya, şunları ekledi: “Diyarbakır bu konuda çok ihmal edildi. Hem Anadolu Jet ile hem de THY ile bu konu hakkında defalarca görüşmemize rağmen bu sorunu çözemedik.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.