Sokaklarda savaş tatbikatı

• Avrupa’nın en büyük ordusu olma iddiasını sürdüren Alman ordusu, sokaklarda savaş tatbikatları yapmayı sürdürüyor. Aktivistler bunun “Birinci Dünya Savaşı öncesi Almanya’sını anımsattığını” söylüyor.

Alman ordusu son bir hafta boyunca, Berlin metrosunda bir trenin kurtarılması ve sokak çatışması senaryolarını simüle eden tatbikatlar gerçekleştirdi. Aslında Bundeswehr'in (Federal Savunma) web sitesinde de okunabileceği gibi, anayasanın 33. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca, ordunun ülke içindeki faaliyet alanı oldukça sınırlıdır. Ancak Ukrayna-Rusya savaşından sonra yayılan histeri, halkın askeri tatbikatı neredeyse hiç sorgulamamasına neden oldu.

Şehrin ortasında yapılan bu tür bir eğitim tehlikeli olabilir. Geçtiğimiz Ekim ayında Erding şehrinde meydana gelen bir kaza da bunu gösterdi. Bir polis memuru, askeri tatbikatın yerel polise uygun şekilde bildirilmediği için bir askere ateş açmış ve polis memuru bunun bir saldırı olduğunu düşünmüştü. Silahlı saldırının ardından olay yerinde büyük bir kaos yaşandı ve polis bölgeyi kordon altına aldı.

Elbette, ateş açıldıktan sonra, polis bölgeyi kordon altına aldığı için olay yerinde büyük bir kargaşa çıktı. Bölge sakinleri, kendilerine haber verilmemesi ve çocukların civarda olmasından dolayı şikayete bulundu. Hristiyan Demokrat Birliği (CSU) Belediye Başkanı Martin Bayersdorfer, “iletişim hatasının bir daha tekrarlanmayacağını” açıkladı. Eylül ayında Hamburg şehrinde 500 askerin katıldığı ve Baltık'ta bir Rus saldırısını simüle eden “kırmızı saldırı” adlı başka bir tatbikat da gerçekleştirilmişti. Fakat bu tatbikat da halkın tepkisiyle karşılaştı.

Düşman yine Rusya!

Junge Welt gazetesine konuşan aktivistler, tatbikatın amacının “halkı korkutmak, sivil alanları militarize etmek ve yeniden silahlanmayı meşrulaştırmak” olduğuna işaret etti. Peki “düşman” kimdi? Düşman, tıpkı Soğuk Savaş'taki gibi her zaman Rusya'dır. İçişleri Bakanı, geçen Şubat ayında yaptığı bir açıklamada, “Rusya her zaman bir düşman ve Avrupa güvenliğimiz için bir tehdit olacak” demişti.

Basında daha önce yansıyan haberlerde de Almanya’nın Avrupa’nın en büyük konvansiyonel ordusunu kurmayı hızlandırdığı yansıdı. Bu sadece askeri teçhizat alımı veya daha fazla gencin gönüllü olarak orduya alınmasıyla sınırlı değil; bu militarizasyon, ülkenin tüm gerçekliğine nüfuz ediyor.

Birinci Dünya Savaşı öncesi gibi

Diario red’e konuşan tarihçi ve gazeteci Fabian Scheidler, Almanya'daki militarizasyonun “bazı yönlerden Birinci Dünya Savaşı öncesi Almanya’sını anımsattığını” söylüyor. Nachdenkseiten’e demeç veren Scheidler, GSYİH'nın yüzde 5'ini orduya ayırmanın federal bütçenin yaklaşık yüzde 50'sine karşılık geldiğini ve imparatorluk döneminde bu oranın yüzde 60 olduğunu vurguladı. Buna karşın UNICEF'e göre Almanya'da bir milyondan fazla çocuk temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor.

Geçtiğimiz hafta, Bundeswehr'in Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer bir konferansta "savaşı yeniden düşünmemiz" ve artık "tüm güç araçlarını kullanmamız" gerektiğini belirtti. "Geleceğin savaşı sadece devletler arasında olmayacak" dedi ve savaşın yalnızca karada, denizde, havada, uzayda veya siber uzayda değil, aynı zamanda bilgi alanında da yürütüldüğünü hatırlattı.

Başbakan Friedrich Merz da benzer bir açıklama yaparak Alman ordusunun Avrupa'nın en büyük konvansiyonel gücü olmasını istediğini bir kez daha vurgularken, Savunma Bakanı Boris Pistorius ise Berlin'de düzenlenen bu yılki “Bundeswehr Konferansı”nda şunları söyledi: “Açıkça söylemek gerekirse, yaşam tarzımızın tehlikede olduğunu söylediğimde bu alarmizm değildir.”

Ülkede savaş hazırlığı tartışmaları da hız kazandı. Almanya’da üst düzey askeri ve siyasi isimler, Rusya tehdidi karşısında savunma kapasitesinin acilen güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bundeswehr Operasyon Komutanlığı Başkanı Korgeneral Alexander Sollfrank, “Rusya yarın bile NATO topraklarına küçük çaplı bir saldırı düzenleyebilir” uyarısında bulundu. Yeşiller Partisi’nin eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, ülkede yerleşik “yapısal pasifizmin” sona erdirilmesi çağrısı yaptı.

İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, okulların “yeni savaş gerçekliğine” uyum sağlamasını önerirken, AfD ise Bundestag’da, ordudaki aşırılık yanlılarını hızla ihraç eden prosedürün kaldırılmasını talep etti. BERLİN