Son paket yanıt değil

Rihan Gök

Rihan Gök

  • İnfaz düzenlemesinin eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağına aykırı mevcut infaz yasasının bir örüntüsü olduğunu belirten avukat Rihan Gök, yürürlüğe giren paketin toplumun ve sürecin ihtiyaçlarını içermediğini söyledi. 

Amed Barosu Hapishane İzlem Komisyonu Üyesi Rihan Gök, mevcut infaz yasasının ayrımcı ve eşitsiz uygulamaları derinleştirdiğini belirterek, “Belli suç tipleri infazda indirimlerden yararlanabiliyorken, politik mahpuslar aynı koşullarda tutulmalarına rağmen söz konusu indirimlerden yararlanamamaktadırlar. İnfaz yasasının eşitlikçi olmaması sebebiyle hapishane yönetiminin, savcının, infaz hakimliklerinin ve hatta gardiyan ile mahpusları tedaviyle yükümlü sağlık çalışanlarının dahi tutumu ayrımcı eğilim göstermektedir. İnfaz yasasının halihazırda bu şekilde olması, söz konusu durumları beslemekte ve bu durumlara mahal vermektedir. Toplum nezdinde de kutuplaştırıcı, halkı kin ve nefrete teşvik edici uygulamalara derhal son verilmelidir” dedi.

Hukuk devleti teğet geçiliyor

Yürürlüğe giren 10. Yargı Paketi’ndeki düzenlemelerin sürece uygun düzenlemeler olmadığını dile getiren Rihan Gök, “şöyle devam etti: İnfazda eşitlik hususunun sıkça konuşulduğu bugünlerde yeni yargı paketinde bu hususun perspektif alınması beklenmekteydi. Ancak 10. Yargı Paketi, eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına aykırı olan mevcut infaz yasasının bir örüntüsü niteliğindedir. Yürürlüğe giren yargı paketinde ‘umut hakkı’ yok sayılmakta, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasındaki infaz süreci hakkında herhangi bir değişiklik bulunmamakta, İdari ve Gözlem Kurulu kararlarının neredeyse ontolojik bir unsuru olan keyfiyete ilişkin herhangi bir düzenleme öngörülmemektedir. Dolayıyla toplumun ve sürecin ihtiyaç duyduğu, hukuk devleti olmayı sağlayan unsurlar gerçekleştirilmemiştir.”

Hasta tutsaklara çözüm yok

10. Yargı Paketi’nde ağır hasta tutsaklara ilişkin “cezaevinde kalabilir” yönünde rapor veren Adli Tıp Kurumu’na (ATK) dair de herhangi bir değerlendirme veya düzenleme olmadığına dikkat çeken Rihan Gök, “Hasta mahpuslar hakkında verilen ATK raporlarının bilimsel olmaktan uzak ve tarafgir bir yaklaşım ile verildiği göz önünde bulundurulmadan buna ilişkin bir düzenleme geliştirilmemesi hapishanelerde ölümlerin yolunu açacaktır. Yine söz konusu hasta mahpuslar için de ağırlaştırılmış müebbet infaz koşullarında farklılık bulunmaktadır. Bu farklılık ne yazık ki yeni yargı paketi ile de kaldırılmış değil. Dolayısıyla yargı paketi bu haliyle hasta mahpusların yaşadığı hak ihlallerine çözüm olmayacaktır” şeklinde konuştu. Riham Gök, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan hasta tutsakların düzenlemede yer almamasının açık bir sağlık ve yaşam hakkının yanı sıra kanun önünde “eşitlik” ilkesinin de ihlali olduğunu söyledi. 

İnfaz erteleme koşulları

Tahliye ertelemeye dönük düzenlemelerin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Rihan Gök, şunları söyledi: “Hasta mahpuslar hususunda ağırlaştırılmış müebbet cezası ayrımı yapmadan infaz erteleme koşulları değerlendirilmelidir. Buna ilişkin ibareler ve engeller mevzuatlardan ve yasadan çıkarılmalıdır. Antidemokratik, hukuki düzlemde hiçbir meşru tarafı bulunmayan ve suiistimalle açık bir yapı olan İdare ve Gözlem Kurulları kaldırılmalıdır. Takdir yetkisi adil standartlara entegre olmalı, bu doğrultuda verilen kararlar denetime açık olmalıdır. AİHM’nin de değerlendirdiği üzere umut hakkı, yani mahpusun bir gün serbest kalabileceğine dair meşru beklentiye sahip olma hakkı insan onurunun temel ve ayrılmaz bir parçasıdır. Bu bağlamda yasal değişiklikler sağlanarak kişilerin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürme hakkının bir gereği olarak kişiye umut hakkı tanınmalıdır. Keyfiyete mahal bırakmayacak ve sınırsız takdir yetkisi tanımayacak yasaların hazırlanması ve uygulamaların bağımsız, tarafsız heyetlerce denetime tabi tutulması gerekmektedir. Kapalı bir kutu olan hapishanelerin mevcut durumu değiştirilerek, uygulamalar ve koşullar izlenmeli ve gözlemlenmelidir. Bu durum kişilerin hukuki güvencesini oluşturmaktadır.” AMED

 

* * *

30 yıl sonra iyi hal engeli

 

 

Bodrum S Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan 30 yıllık tutsak Mehmet Bahattin Öncü'nün tahliyesi "iyi halli olmadığı" bahanesiyle 6 ay daha engellendi. 

Bodrum S Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve 13 Haziran’da tahliye edilmesi beklenen 30 yıllık tutsak Mehmet Bahattin Öncü'nün tahliyesi engellendi. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından "iyi halli olmadığı, pişmanlık göstermediği" yönünde rapor verilen Öncü'nün tahliyesi, 6 ay sonraya bırakıldı. 4 Haziran’da kurula çıkan Öncü'ye karar, ertesi gün (5 Haziran) tebliğ edildi. Öncü'nün avukatlarının karara itiraz edecekleri belirtildi. 

Mêrdîn'de Haziran 1995'te gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Mehmet Bahattin Öncü'ye Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından müebbet hapis cezası verildi. Öncü, Dîlok, Amasya, Sincan, Tekirdağ’daki cezaevlerinden sonra Bodrum S Tipi Cezaevi’ne sürgün edildi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.