Sonuç almadınız, vazgeçin!

KNK Uluslararası İlişkiler Komisyonu Sözcüsü Nilüfer Koç

KNK Uluslararası İlişkiler Komisyonu Sözcüsü Nilüfer Koç

  • KNK Uluslararası İlişkiler Komisyonu Sözcüsü Nilüfer Koç, 9 Ekim'in yıl dönümünde komploya karşı daha güçlü ve derinlikli mesajların verileceği eylem ve etkinliklerin olacağını belirterek, "8 Ekim’den başlayarak, 'umut hakkı' çerçevesinde Önder Apo’nun İmralı’daki direnişine sahip çıkmak, Avrupa Konseyi, CPT ve AİHM’e daha güçlü bir mesaj vermek istiyoruz. ‘Bu komployla sonuç alamadınız, bundan vazgeçin’ diyeceğiz” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük 9 Ekim 1998’de başlatılan Uluslararası Komplo'nun yıl dönümü vesilesiyle MA'dan Esra Solin Dal'a konuşan Kürt Ulusal Kongresi (KNK) Uluslararası İlişkiler Komisyonu Sözcüsü Nilüfer Koç, ABD'nin başını çektiği küresel güçlerin Ortadoğu coğrafyasında Kürdistan'ı tampon bölge olarak seçtiğini söyledi. Koç, "Bununla hem bölgesel güçleri Kürdistan üzerinden denetleme hem de Kürdistan’ı bölgesel güçler üzerinden denetlemek gibi bir denklem söz konusuydu. Lozan Antlaşması mantığıyla Kürt sorunu üzerinden bölgede istenen dizaynı gerçekleştirmek amaçlanıyordu" dedi. Söz konusu denkleme karşı Abdullah Öcalan'ın öncülük ettiği Kürt Özgürlük Hareketi'nin yeni bir devrim süreci başlattığını ifade eden Koç, yeni sürecin de uluslararası güçlerin Kürt kartını eskisi gibi kullanamamaları sonucunu ortaya çıkardığını söyledi.  

Koç, Öcalan’ın fikirleri ve mücadelesi sonucu "kendi davasına sahip çıkan bir Kürt halk gerçekliğinin" açığa çıktığına işaret ederek, "Gelişen bu yeni durum küresel güçlerin hesabına gelmediği için Önder Apo'yu bir komployla Ortadoğu’dan çıkarmaya zorladılar. Ardından 15 Şubat’ta Kenya’da esir alınmasıyla beraber bu süreci tamamlamak istediler. Komplonun asıl amacı Önder Apo’nun ürettiği fikir ve düşünceleriyle çağın önderi olmasını önlemekti. Önder Apo üzerinden Kürdistan’daki devrimsel gelişmenin önü alınmak istendi" diye konuştu. 

Avrupa'ya çıkış çözüm içindi

Komployla amaçlananların gerçekleşmediğine ve bunda Kürt halkının yürüttüğü mücadelenin etkili olduğuna dikkat çeken Koç, şöyle devam etti: “Önder Apo, Avrupa'ya çıkarken artık Kürt sorununu Lozan denkleminde değil, kendi özgürlüğünü ve kaderini tayin etmek isteyen halk gerçekliği üzerinden çözmek istedi. Diplomatik bir hamleyle Avrupa’yı, Sykes-Picot Anlaşması ve Lozan zihniyetinin aşıldığı konusunda ikna etmek; eni bir evre başlatmak ve Kürt sorununu barışçıl bir şekilde çözmek istedi. Uluslararası güçler, Kürdistan'ı savaşın tampon bölgesi, Önder Apo ise Kürdistan'ı barışın tampon bölgesi yapmak istedi. Öcalan'ın çabalarına karşın Batılı devletlerin barış istemediği ortaya çıktı."

Her şartta sahip çıkma

Koç, komplonun Kürtlerde "ulusal bir travma" yarattığını ama önderlerini kurtarmak için yüzlercesinin canını verdiğini, kendini ateşe dönüştürdüğünü söyle. Koça, "Aslında Kürtler tüm dünyaya şu mesajı verdi; biz eski Kürtler değiliz, siz Şêx Saîd’i, Seyîd Rıza'yı, Simko Şikakî’yi ve Qazi Muhammed'i yok ettiniz ama biz Abdullah Öcalan’la değişen bir halkız, bizi özgürlükle tanıştıran önderliğimize her şartta sahip çıkacağız. Kürtler yeni bir hamle geliştirerek, ağır bedeller ödeyerek en azından önderlerinin fiziki olarak kalmasını sağlayabildi. Yani Önderliğin (Öcalan'ın) emeği karşılıksız kalmadı” dedi.

Kürdistan'ı aşan devrim

Kürt halkının bu duruşunun bölgedeki tüm halkları etkilediğini ve umut yarattığını söyleyen Koç, Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için dünyanın birçok alanında verilen mücadeleyi buna örnek gösterdi. Koç, "Kadın cephesinde de böyle bir durum var. En son Doğu Kürdistan'da kadın öncülüğünde başlayan isyan sürecinde ‘Jin jiyan azadî’ diye haykırılması, Önder Apo’nun eseridir. Kürdistan’ı aşan bir devrim gerçekliği var. Önder Apo’nun çözüm önerileri artık bölgesel olduğu kadar küreseldir. Bu açıdan mücadeleyi daha da güçlendirerek, sonuç alabileceğimize inanıyorum. Yani İmralı direnişini sahiplenerek Türkiye'deki faşizmi durdurabileceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.

Dayanışma seli var

Koç, dünyada Öcalan için başlatılan dayanışma eylemlerine de değinerek, "dayanışma seli yaşanıyor" dedi. Koç, en son Öcalan için yüzlerce avukat tarafından başlatılan kampanyaları hatırlatarak, "En son 2 bin avukat Türkiye Adalet Bakanlığına mektup yazıp Öcalan'ı savunmak istediklerini beyan etti. CPT’den hukuksal misyonunu yerine getirmesi üzerinden hatırlatmalar yapılıyor. 12 yıldır günün 24 saati devam eden bir nöbet eylemimiz var. Bu eylemler Avrupa Konseyi'nin demokrasi ve barış kimliğini tartışır hale gelirdi" şeklinde konuştu. 

Kenya'da Öcalan kuşağı

Koç, şunları söyledi: "Kenya’da Önder Apo Özgürlük Komitesi var örneğin. Kenya’daki sorunların Önder Apo’nun ürettiği çözümlerle sağlanabileceğine inanan bir kuşak var. Devleti Önder Apo’ya ihanet eden bir topluluk, Önder Apo’ya sahip çıktı. Böyle bir değişiklik söz konusu. Önder Apo’nun fikirleri ve özellikle kadınlara karşı duruşu çok tartışılıyor. Yeni kuşakta ciddi bir sahiplenme var. Almanya, Fransa, İngiltere, İskandinav ülkeleri eski politikalarında ısrar ederken, toplumlar Önder Apo’nun yanında."

Yeni bir hamle

9 Ekim'in yıl dönümünde komploya karşı daha güçlü ve derinlikli mesajların verileceği eylem ve etkinliklerin olacağını kaydeden Koç, şunları ekledi: "Bizim de içinde yer aldığımız ulusal çapta bir hamle kampanyası söz konusu. 8 Ekim’den başlayarak, 'umut hakkı' çerçevesinde Önder Apo’nun İmralı’daki direnişine sahip çıkmak, Avrupa Konseyi, CPT ve AİHM’e daha güçlü bir mesaj vermek istiyoruz. ‘Bu komployla sonuç alamadınız, bundan vazgeçin’ diyeceğiz. Artık bu meselenin Kürtlerin meselesi olmadığından hareketle bu yıl Strasbourg merkezinde çok sayıda etkinlik düzenlenecek. Önder Apo’nun özgürlüğünün sağlanması Kürt sorunun çözümünün yegane anahtarı olacaktır.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.