Sonuca varmayan görüşmeler

Dolmabahçe Mutabakatı
- PKK ile Türk devleti arasında 1993'ten itibaren başlayan görüşmelerin tamamı, devlet kaynaklı provokasyon ve sabotajlarla sona erdi; beraberinde büyük bir devlet terörü dalgasını getirdi.
PKK ile devlet arasında kurulan ilk temas 1992'nin sonlarında, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın girişimleri üzerine oldu. YNK Lideri Celal Talabani'nin de aralarında olduğu bazı isimlerin arabuluculuğunda Kürt Halk Önderi, 20 Mart 1993'te Lübnan’ın Bar Elias kasabasında bir basın toplantısı düzenledi. Kürt Halk Önderi, bu toplantıda 20 Mart ile 15 Nisan tarihleri arasında ateşkes ilan ettiklerini açıkladı. Görüşmeler devam ederken ateşkes 15 Nisan 1993'te iki ay daha uzatıldı. İki gün sonra Cumhurbaşkanı Özal şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Bu ateşkesi süreci "ilk barış süreci girişimi" olarak tarihe geçti, a bölgesel gelişmeler ve devlet içi kliklerin provokasyonlarıyla bu süreç başarısız kaldı. Bir yandan askeri saldırılara hız verildi, diğer yandan yüzlerce köy yakılarak boşaltıldı. Sürece başından bu yana karşı olan Süleyman Demirel, Özal sonrası cumhurbaşkanı oldu. Tansu Çiller'in başbakanlığı ve Doğan Güreş'in Genelkurmay Başkanlığı döneminde devlet terörünün dizgini bırakıldı.
İkinci ateşkes denemesi, 15 Aralık 1995'te, üçüncü ateşkes ise 1 Eylül 1998'de gerçekleşti. Ateşkesten kısa bir süre sonra Kürt Halk Önderi'ne dönük komplonun startı verildi. Ateşkesten 40 sonra Suriye'den çıkmak zorundan bırakılan Kürt Halk Önderi, 15 Şubat 1999'da Kenya'da rehin alınarak, Türkiye'ye teslim edildi.
Dördüncü ateşkes, 1 Eylül 1999’da ilan edildi. PKK'lilerin tamamı, 2002 yılı sonuna kadar Güney Kürdistan'a çekildi, ancak Türk iktidarı bu fırsatı da heba etti.
Oslo görüşmeleri
Hatırlanacağı gibi AKP, 2005'te PKK ile kısmi anlamda ilk görüşmelere başladı. MİT yetkililerinin, 2007-2008 yıllarında hem Kürt Halk Önderi hem de PKK temsilcileri ile dönemin görüştüğü ortaya çıktı. Norveç'in Oslo kentinde yapılan görüşmelere devlet adına dönemin Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı, daha sonra MİT Müsteşarı olan Fidan, MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ve başka MİT temsilcileri ile KCK’den Mustafa Karasu, Sabri Ok ve Zübeyir Aydar katıldı.
İlk heyetin ardından katilam
Dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Aralık 2012'de İmralı’ya giderek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmesiyle 2013 - 2015 arasındaki 'diyalog süreci' başladı. Fidan’ın ziyaretinin ardından 3 Ocak’ta BDP Êlih Milletvekili Ayla Akat Ata ve Mêrdîn Milletvekili Ahmet Türk’ten oluşan heyet, İmralı'ya gitti. Bir hafta sonra 9 Ocak’ta PKK’nin kurucularından Sakine Cansız ile Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez, Paris’te MİT'in organizasyonuyla katledildi.
Buldan ve Önder'li heyetler
İmralı’ya ikinci ziyaret, 23 Şubat’ta BDP’li milletvekilleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan'dan oluşan heyet tarafından gerçekleştirildi. Önder ve Buldan’dan oluşan heyet, üçüncü kez 18 Mart’ta; Selahattin Demirtaş, Önder ve Buldan’dan oluşan heyet, dördüncü defa 3 Nisan’da İmralı’yı ziyaret etti. 2015'e kadar devam eden İmralı ziyaretlerine; Leyla Zana, İdris Baluken, Hatip Dicle ve Ceylan Bağrıyanık gibi isimler de eklendi.
Deklarasyon ve heyetler
Heyetin 18 Mart’taki ziyaretinin ardından Abdullah Öcalan’ın mektubu MİT tarafından BDP’ye iletildi ve 21 Mart 2013'te Amed'deki Newroz kutlamasında Buldan ve Önder tarafından okundu. Bunun üzerine 3 Nisan’da belirlenen Akil İnsanlar Heyeti, 4 Nisan’da dönemin Başbakanı Recep T. Erdoğan’la ilk toplantısını yaptı. 9 Nisan’da AKP'nin verdiği önerge ile Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verildi. CHP ve MHP, 4 Nisan’da kurulacak komisyona üye vermeyeceklerini duyurdu. AKP ve BDP’li milletvekillerinin yer aldığı komisyon, 2 Aralık’ta 438 sayfalık bir rapor yayımladı.
'Çözüm süreci yasası'
Önder, 15 Nisan’daki İmralı ziyaretinin ardından Kuzey Kürdistan'daki gerillaların 25 Nisan’da sınır dışına çekilmeye başlayacağını söyledi; KCK de 8 Mayıs’tan itibaren çekilmenin başlayacağını duyurdu. BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ve DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, 5 Temmuz’da KCK ile görüştü. Hükümet adım atmayınca KCK, 9 Eylül’de çekilmeyi durduğunu açıkladı. Erdoğan, 30 Eylül’de “Demokratikleşme Paketini açıkladı. Kürt Halk Önderi'nin sürecin aktörleri için ısrar istediği düzenleme ise 10 Temmuz 2014'te “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Teklifi" olarak Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.
'Çöktürme Planı' hazırlığı
Görüşmeler sürerken Türk tarafı, Suriye'de Kürtlere kendi askeri olması dayatmasında sonuç alamadığı ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesi nüfuzunu genişlettiği için 'Çöktürme Planı' hazırlıkları da yaptı. DAİŞ, Şam'a doğru ilereleyeceği zaman devreye giren Türk tarafı, Kobanê'nın üzerine saldı. DAİŞ'in işgal saldırıları 7-8-9 Ekim 2014'te Kuzey Kürdistan genelinde ve Türk metropollerinde protesto edildi. 35 il ve 96 ilçedeki protestolarda 46 kişi yaşamını yitirdi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, 19 Ekim’de Akil İnsanlar Heyeti ile görüşme gerçekleştirdi. Aynı gün HDP heyeti, KCK ile görüştü. "Çöktürme Planı", MGK toplantısında karar altına alındı.
Dolmabahçe ve Erdoğan'ın bitirmesi
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ile Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken, 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya geldi. Tarihe "Dolmabahçe Mutabakatı" olarak geçen görüşmelerde 10 maddelik bir mutabakat paylaşıldı. HDP, Haziran 2015’teki genel seçimlere parti olarak girme kararı aldı ve Erdoğan'ın başkanlığını desteklemeyeceğini duyurdu. Erdoğan, 22 Mart’ta "Dolmabahçe Mutabakatı"nı sahiplenmedi. İmralı'ya 5 Nisan 2015'te giden heyet, bir daha götürülmedi.
HDP barajı aştı, iktidar düştü
HDP, 7 Haziran 2015’teki genel seçimlerde yüzde 13 oyla barajı geçip 80 vekil çıkardı. Yüzde 41’de kalan AKP, tek başına iktidar olamadı. Seçim sonuçlarını hazmademeyen Erdoğan, iptal ettirdi. "Çöktürme Planı"nın uygulanması talimatı verdi. Devlet, DAİŞ'e katilamlar yaptırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Temmuz’da da masayı devirdiğini resmileştirdi; 24 Temmuz'da da Kürtlere yeniden savaş ilan edip başlattı.