• Almanya’da ilk kez bir DAİŞ’li Êzîdîlere soykırım yapmaktan ömür boyu hapse mahkum oldu. Davayı başından itibaren takip eden Êzîdî gazeteci Düzen Tekkal, "Emsal kararla bir soykırımcının serbest dolaşamayacağı gösterildi" dedi. 

 

DİLAN KARACADAĞ

Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi Êzîdîlere Soykırım davasında emsal bir karara imza attı. Mahkeme DAİŞ’li Taha El-Jumailly’i müebbet hapse mahkum etti.

Almanya’nın Frankfurt kentinde Êzîdîlere yönelik soykırımdan yargılanan DAİŞ’li Taha El-Jumailly hakkında açılan dava dün sona erdi. Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi, DAİŞ’li El-Jumailly’i "soykırım" ve "insanlığa karşı suçtan" ömür boyu hapse çaptırdı.

Dava Nisan 2020’de başladı

Irak vatandaşı Taha El-Jumailly, Êzîdîlere yönelik soykırım suçlamasıyla Almanya’da yargılanan ilk DAİŞ’li. 2019 yılında Atina’da tutuklanıp Almanya’ya teslim edilen DAİŞ’li hakkındaki yargılama 24 Nisan 2020’de başladı. 2015’te Felluce’de Êzîdî bir kadın ve kızını köleleştirmek ve 5 yaşındaki çocuğu işkenceyle öldürmekten suçlanan DAİŞ’li El-Jumailly, Êzîdî çocuğu yatağına işediği için kavurucu sıcakta güneşin altında zincirleyerek ve susuz bırakarak ölümüne neden olmuştu.

Soykırımdan müebbet aldı

Dün görülen karar duruşmasında Alman federal yargıçlar 29 yaşındaki DAİŞ’li Tahal El-Jumailly’i Êzîdîlere karşı soykırım yapmaktan suçlu buldu. Yargıçlar, DAİŞ’liyi diğer şeylerin yanı sıra "soykırım" ve "ölümle sonuçlanan insanlığa karşı suçlardan" suçlu bularak müebbet hapis cezasına çarptırdı. El-Jumailly, aynı zamanda savaş suçları, insan ticareti ve cinayetle de suçlanıyordu.

Karar okununca bayıldı

Mahkemeye girerken kapüşonu ile kafasını kapatan ve bir dosyayla yüzünün görünmesini engellemeye çalışan DAİŞ’li El- Jumailly karar okunurken bayılınca hastaneye kaldırıldı.

Karar emsal niteliğinde

Frankfurt’taki davayı Êzîdî kurumları da yakından takip etti. Hawar İnsan Hakları Derneği kurucularından gazeteci Düzen Tekkal da davayı başından itibaren takip edenlerden. Karara dair gazetemize konuşan Tekkal, "Karar çok önemli. İlk kez Êzidîlere soykırım yapmaktan bir kişi yargılandı. Sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezasızlığa karşı mücadelede büyük bir başarı. Böyle bir davanın uluslararası ceza mahkemesinde açılması için de meşru bir zemin oluşturması açısından önemlidir" dedi.

 

Êzîdîlere bir parça adalet

Kararın Êzîdî Soykırımı’ndan kurtulanlar için de önemli olduğunun altını çizen Tekkal, "Bu karar, hala faillerinin yargılanmasını bekleyen tüm Êzîdî mağdurlar için bir parça adalettir" diye konuştu.

Uluslararası sonuçları olacak

Bu kararın uluslararası alanda önemli sonuçları olacağını vurgulayan Tekkal, şunları söyledi: "Kararla bir soykırımcının serbest dolaşamayacağı ve tüm dünyada soykırımcılardan hesap sorulması gerektiği gösterildi."

Hesap soruldu

DAİŞ’li El-Jumailly’in Alman eşi Jennifer Wenisch’in de 25 Ekim’de Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde aynı suçlamalarla 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Tekkal, "Yaptıkları insanlığa düşmanlıktır. Bugün, insanlıktan çıkanlardan hesap sorulduğu gündür" dedi.

Çiçekli gömleğiyle sırıttı!

"Ben ilk duruşmaya da katıldım" diyen Tekkal, o güne dair ise şunları söyledi: "Failin gözlerine baktım. Hiçbir şekilde pişmanlık duyduğunu göremedim. Çiçekli gömleği ile duruşma salonunda hazır bulundu ve etrafına bakarak sırıttı. O anda, acaba onun gözlerine bakmak zorunda kalan mağdurların durumu nasıl diye sordum kendi kendime. Cesaret edip yaşananları anlatabilen müdahil davacının önünde saygıyla eğiliyorum."

Binlerce Êzîdî katledilmişti

3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldıran DAİŞ, binlerce Êzîdî’yi katletmiş, binlercesini kaçırmış, kadın ve çocukları köle pazarlarında satmıştı. Hala kaçırılan yaklaşık 3 bin Êzîdî’nin akıbeti bilinmiyor. Êzidî Soykırımı henüz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi veya uluslararası bir mahkeme tarafından tanınmış değil. Ancak BM’nin bir soruşturma ekibi, yaşananların “soykırım” olduğu sonucuna vardı. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve ABD Temsilciler Meclisi, DAİŞ’in Êzîdîlere yönelik vahşi saldırılarını, kadın ve çocukların köle olarak satılmasını "soykırım" olarak niteledi. Bu yıl Temmuz ayında da Belçika ve Hollanda Êzîdî Soykırımı’nı tanıdı. Belçika Parlamentosu, DAİŞ’in 2014 Ağustos ayından itibaren Êzidîlere yönelik katliamlarını soykırım olarak tanıyarak suçluların yargılanmasını istedi. Hollanda parlamentosu da DAİŞ’in Êzîdî halkına karşı işlediği suçları resmen soykırım olarak tanımlayan benzer bir tasarıyı parlamentoda onayladı.