Söz verilerek veda edildi

Sırrı Süreyya Önder uğurlama

Sırrı Süreyya Önder uğurlama

  • DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, bugün düzenlenen törenlerin ardından uğurlandı. 

ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL

 

Tedavi gördüğü Florance Nihgtingale Hastanesi’de önceki gün vefat eden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti Üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder için Taksim'de bulunan Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) anma töreni düzenlendi. Törenin ardından ikindi namazına müteakip Levent Barbaros Camii’nde cenaze namazı kılındı; Sırrı Süreyya Önder, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. 

Sanat ve siyaset camiası başta olmak üzere toplumun her kesiminden binlerce kişi dün anma için AKM önünde toplandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere çok sayıda siyasi parti başkanı adına çelenk getirildi. AKM'nin yanında yer alan Gezi Parkı, polis bariyerleriyle kapatıldı. Öte yandan törenin gerçekleştirildiği AKM önünde de yoğun güvenlik önlemleri alındı. Tören, saygı duruşu ile başladı. Sırrı Süreyya Önder’in hayatını konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra kızı Ceren Önder Kandemir, DEM Parti Eşbaşkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan birer konuşma yaptı. 

 

 

Babaya veda mektubu

Önder'in kızı Ceren Önder Kandemir, babasının anısına kısa bir konuşma yaptı. Gözyaşları arasında konuşan Ceren Önder Kandemir, babasına yazdığı mektubu okudu: "Baba, hayatın bütün rengi gitti. Benim bildiğim hayat bitti. Yeni bir hayat başlıyor şimdi. Ürkütücü, bilinmezliklerle dolu... Kendimi bildim bileli seni kaybetmekten korktum. Bu benim tek kabusum, zaafım, burnumdaki sızı, yutağımdaki yumru, karın ağrımdı. Öyle iyi, öyle bir benzersizdin ki; bu adam bana sadece ölerek acı çektirebilir derdim. Gece gece çaldığın kemanın, cümbüşün, udun sesi, bir çırpıda ezberden okuduğun şiirler, günde 5 kere ve her birinde sanki yeni buluşmuşuz gibi heyecanla buluştuğumuz kahveler, evlere sığamayışın, kimseye kıyamaman, iyiliğe üşenmeyişin, kimseye gücenmemen, kalp kırmaktan bile daha çok korkman birinin onurunu kırmaktan... 

Şimdi öfkelenmek istiyorum. 'İki hafta sonra barış protokolu imzalanacak, sonra rahatız, ameliyat da olacağım.' 'İki haftada ne olacak?' demene kızmak istiyorum. Açlık grevlerine, cezaevlerinde işkencelere... Bir tek kendinle ilgilenmeyişine kızmak istiyorum ama yapamıyorum... 

Barışı görmek istiyordun. Çocukların yetim kalması kalbini parçalıyordu. Barış mıydı bilmiyorum; hastane koridorlarında sınıfsız, bayraksız, hüzünlü, umutlu kalabalıkta barışa benzer bir şey gördüm. Gözün arkada, aklın bizde kalmasın... Seninle gurur duyuyorum."  

 

 

Sözün havada kalmayacak

DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları da "Sen sadece bir yazar, sanatçı ve siyasetçi değilsin. Milyonlar seni kendi hikayesi olarak gördü" diyerek, şunları söyledi: "Senin hayat hikayen bu coğrafyadaki kadınların, yoksulların hikayesiydi. Ondandır bu kadar yürek acısı. Her ağrıyı atlatmayı başardın. Bunu da atlatacağını düşünüyorduk ama olmadı. Çok direndin ama olmadı. Sen ne olursa olsun barışı zorladın. Türk ve Kürt annelerin gözyaşları son bulsun diye çaba harcadın. Barış ve Demorkatik Toplum Çağrısı için çok çabaladın. ‘Başaracağız, barışacağız’ dedin. Her kesimin barışa ihtiyacı olduğunun farkındaydın. Ondandır yoruldu kalbin. ‘Aha bu sefer olacak, başaracağız’ dedin. Biz de buna inanıyoruz. Vallah da başaracağız. Sözün asla havada kalmayacak. Bu sefer mutlaka başaracağız Sırrı Hocam. Güle güle değerli yoldaşımız. Seni asla unutmayacağız.”

 

 

Fırat suyu Marmara’ya akacak!

DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan da Önder için kaleme aldığı metni okudu. Bakırhan, Önder için şunları dile getirdi: "Dünya zerafetini yitirirken tepeden tırnağa adanmışlıktın sen. Yetiştiğin toprak ve anlattığın hikayeler kadar köklüydü hikayen. Badiresi çok olanın hikayesi de çok olur. Bir dengbêj, çîrokbej gibiydin. Kullandığın her kelimede yaşadığın bütün coğrafyanın izleri vardı. Murathan Mungan’ın dediği gibi ‘hem ağacı hem ormanı hem de bunların dildeki karşılığını bilirdin.' 10 sene öncesiydi. Sen yine barış için yollara düşmüştün. Dolmabahçe’de en kadim sözü umutla dile getirmiştin. ‘Dağlar, insanlar yorulmuştu artık barış kazanacak’ demiştin. Tam da o gün Yaşar Kemal’i kaybettik. Seni onun cümleleriyle uğurlamak istiyorum: ‘Bir tek insan ne kadar acı çekerse bütün insanlar o kadar acı çekiyor demektir. Bir insanla birlikte bütün insanlık öldürülmüyor mu? Savaşa karşı savaşmak, öldürmeye karşı öldürmeden savaşmak bu toprakların yarattığı en güzel düşünce olmuştur.’ Sen bir tek insan acı çekmesin diye kendini barışa adadın. Sana söz Fırat suyu Marmara’ya akacak. Sana söz barış kazanacak. O güzel yüreğini özleyeceğiz.”

Şimdi sıra büyük barışta

Önder’e dair kısa bir anısını anlatan yönetmen Berkun Oya, "Son konuştuğumuzda bana ‘Kardeş ben bu hayatta bir şey öğrendim. Endişe ederek bu hayat gitmez” demişti" diye kaydetti. 

 

 

Barış Annesi Rewşan Döner, "Tüm halkımızın ve ailesinin başı sağolsun. Sayın Önder’in derdi büyüktü. Biz Barış Anneleri olarak çok ağır acılar çektik. Barış ve adalet istedik. Kimse çocuklarını toprağa gömmesin istedik. Emeğini boşa çıkarmayacağız. Sana söz veriyoruz barışın elçisi, Mayıs’ın şehidi, bu ülkeye demokrasi getireceğiz. Barışın bayrağını biz anneler taşıyacağız" dedi.

 

 

Daha sonra İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan konuştu. Pervin Buldan, "Çok zor veda etmek sana Sırrı. Sen benim yoldaşım, sırdaşım, gardaşımdın Sırrı. 18 gün boyunca hastanede yoğun bakım katında yaralı yüreğinle yattın. Her kimliği, her inancı bir araya getirdin. Gözün arkanda kalmasın, toplumsal barış sağlandı. Şimdi sıra büyük barışta. Ne can istedin ne kan. Sen bizi bırakıp gittin. Cennetin en güzel köşesinde bir yer ayrıldı sana. Rahat uyu Sırrı. Senin hayallerini gerçekleştireceğiz. Bize bıraktığın emaneti gerçekleştireceğiz. Büyük barış bu ülkeye gelecek. Sen hep bunun hayallerini kurdun. Benim üzerime o kadar büyük bir yük yükledin ki bu yükü bütün halklarla birlikte götüreceğiz. Barışı mutlaka getireceğiz" şeklinde konuştu. 

 

 

Sevdiği şarkı seslendirildi

Önder’in kızı Ceren Önder Akdemir, babasının çok sevdiği ve hastanede 18 gün boyunca dinlettiği Neşet Ertaş’ın "Allı Turnam" şarkısını salona dinletti.

 

 

Yürüyüş ve defin

 AKM'deki törenin ardından Sırrı Süreyya Önder'in naaşı, son yolculuğuna uğurlamak üzere Levent'te bulunan Barbaros Cami'ye doğru taşındı. Beşiktaş Dolmabahçe’ye doğru yürüyüşün ön sıralarında Barış Anneleri yer aldı. Yürüyüşte, sık sık “Bijî biratiya gelan”, “Şehîd namirin", “Savaşa hayır barış hemen şimdi” ve “Sırrı’ya sözümüz barış olacak” sloganları atıldı. Yürüyüş, Dolmabahçe’de son buldu. Kitle cenaze töreni için Levent’te bulunan Barbaros Cami’ye doğru hareket etti. Törenin ardından ikindi namazına müteakip Levent Barbaros Camii’nde cenaze namazı kılındı. Sırrı Süreyya Önder, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedidi. 

DEM Parti, tüm il ve ilçe teşkilatlarında da taziyeleri kabul ediyor.