Suikast timinin Saray ile ilişkileri

Dosya Haberleri —

  • Belçika’da KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ve KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar’a yönelik suikast girişimine ilişkin dava devam ederken, gözler bir kez daha Türk devletinin Avrupa’daki "operasyon ağı"na çevrildi.
  • Birçok belge ve itiraf, içeride bir tehdit ve baskı unsuru olarak paramiliter bir örgütlenmeye giden SADAT’ın, dış operasyonlar için de görevlendirildiğini gösteriyor. SADAT’ın adı hem Belçika hem de Avrupa’daki suikast girişiminde geçiyor. 
  • MİT’in eski iki numaralı ismi Musa, üzerindeki şüphelerin giderek güçlenmesi üzerine, 14 Mart 2021’de büyükelçilikteki görev süresinin dolduğunu açıklayarak ülkesine geri döndü. Musa, Paris’te Ocak 2013’te üç Kürt kadın devrimcinin katledilmesi sırasında MİT’in iki numaralı ismiydi.

MAXİME AZADİ/BRÜKSEL

Avrupa onlarca yıldır Türk devletinin "operasyon alanı" olarak kullanılıyor. Çok sayıda muhalif ve devrimci, Türk devletinin hedefi oldu. Belçika’daki dava, dünyanın birçok yerinde suç işleyen geniş bir suikast ve casusluk ağına işaret ediyor. Bugün "Türk" ve "Müslüman" karakterli çok sayıda yapı, istihbarat dairesi gibi çalışıyor. Camiler, imamlar, müritler, milliyetçiler, dernekler, gazeteciler, siyasetçiler, büyükelçiler ve daha fazlası bu istihbarat ağının parçası haline geldi.

Erdoğanlı iktidarın yurtdışındaki ilk büyük saldırısı 9 Ocak 2013’te Paris’te gerçekleşti. PKK’nin kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt gençlik hareketi üyesi Leyla Şaylemez, MİT tarafından organize edilen bir saldırı ile katledildiler. Yürütülen soruşturmada tüm izler, talimatın Ankara’dan geldiğini gösteriyordu.

Feyyaz Öztürk

SADAT'lı suikastçılar...

Son yıllarda hem içeride hem dışarıda Kürtler ve tüm muhalif seslere karşı saldırılar tırmandı. MİT bağlantılı yeni paramiliter yapılar devreye girdi. Artık yargı, polis, meclis, medya, asker bir bütün olarak iktidarın emrine girdi. Öne çıkan yeni isim SADAT oldu. Birçok belge ve itiraf, içeride bir tehdit ve baskı unsuru olarak paramiliter bir örgütlenmeye giden SADAT’ın, dış operasyonlar için de görevlendirildiğini gösteriyor.

SADAT’ın adı hem Belçika hem de Avrupa’daki suikast girişiminde geçiyor. Avusturyalı Yeşiller partisinden Berivan Aslan’a yönelik suikast girişimine ilişkin Eylül 2021’de Fransız Le Point dergisinde çarpıcı bir haber çıktı. Haberde görüşlerine başvurulan kişi ise suikast için görevlendirilen Feyyaz Öztürk’tü. 

İrfan Yeşilyurt (ortada)-Adnan Tanrıverdi (sağ başta) /Paris.png

Suikastçının itirafları

MİT ajanı olduğu ortaya çıkan Feyyaz Öztürk, Eylül 2020’de Avusturya istihbarat servisi BTV’ye de giderek gizli Türk hücresi tarafından kendisine verilen görevi detaylı olarak itiraf etmişti. Suikast girişimine katılmak ve suç örgütleriyle ilişki kurmak gibi suçlardan hakkında soruşturma açıldı, üç ay sonra da aniden serbest bırakıldı. Öztürk, Le Point dergisine yaptığı itiraflarında özellikle SADAT’ın rolüne dikkat çekiyordu: "15 Temmuz 2016'daki başarısız darbe girişiminin ardından vatana ihanetle suçlanan binlerce istihbarat ajanı tasfiye edildi. Boşluğu doldurmak için devlet milliyetçi hücrelere veya paramiliter gruplara bel bağladı. İslamcı bir general tarafından kurulan özel güvenlik şirketi SADAT, böylece MİT'in yurt dışındaki operasyonlarında ana yüklenicilerden biri haline geldi."

Erdoğan'ın danışmanı Seyit Sertçelik

AA üzerinden mesaj!

Kasım 2018’de ABD merkezli HuffPost’a konuşan NATO’da görevli eski subay Cafer Topkaya SADAT’ın Almanya’da operasyonlar yapmaya hazırlandığı konusunda uyarıyordu. Türkiye’de 15 Temmuz 2016 günü gerçekleşen darbe girişiminin ardından Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO)’nun Brüksel’deki merkezinde görevli olan Binbaşı Cafer Topkaya da tutuklanmıştı. 1,5 yıla yakın cezaevinde kaldıktan sonra şartlı serbest bırakılan Topkaya, tahliye edildikten sonra yurt dışına kaçmıştı. Topkaya’nın şu ifadeleri dikkat çekiyordu: "Ordu içindeki bir arkadaşım bana SADAT’ın Avrupa’da muhaliflere yönelik operasyon girişiminde bulunduğunu aktardı. Arkadaşım ordu içindeki güvenilir bir kaynak. Ayrıca SADAT’ın Anadolu Ajansı (AA) üzerinden Avrupa’daki uyuyan hücrelerine mesaj gönderdiğini de aktardı."

Zekeriya Çelik (sağ başta), Seyit Sertçelik (soldan ikinci), /Paris

AKP'liden talimat

Tanrıverdi’nin adı Almanya’daki kirli işlerde de geçiyor. Örneğin Almanya’da birçok suça bulaşan "Osmanen Germania" çetesinin AKP’li eski vekil Metin Külünk’ten talimat aldığı da ortaya çıkmıştı. Külünk ise Erdoğan’ın danışmanlarından emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin yakın arkadaşı olarak dikkat çekiyor. 

 

Kartal ve Aydar’a suikast girişimi

Büyük bir tehlike oluşturan Türk casusluk ağları ve suikast planlarının önüne geçmek için Brüksel’deki dava son derece önemli görülüyor. KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ve KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar’a yönelik Haziran 2017’deki suikast girişimine ilişkin yürütülen soruşturma ardından, 18 Haziran 2021’de dava açılmasına karar verildi. İlk duruşma 1 Ekim 2021’de görüldü ve 11 Mart 2022’de temel duruşmalar başlıyor. Davada toplamda dört kişi yargılanıyor: Zekeriya Çelikbilek, Yakup Koç, Necati Demiroğulları ve Hacı Akkulak. Bu sonuncusu, Kürt Akkulak muhbir olarak kullanıldıktan sonra, olayın suikasta vardığını fark edince Belçika polisine giderek itirafta bulunan kişi olarak önem kazanıyor. 

Türk suikast timinin yer aldığı aracın 2017’de Brüksel’de "rutin" gibi gösterilen polis kontrolüne takılarak deşifre olmuştu.

Yakup Koç

Ekibin şefi Yakup Koç!

Dava dosyasına giren bilgilere göre Çelikbilek Fransa’da yaşadığı için ekibin diğer bir üyesi olan "albay" lakaplı Yakup Koç da Fransa’ya geçerek, oradan harekete geçti. Yakup Koç, Belçika’da polis kontrolü yapıldığı sırada üzerinde Türk polisine ait bir kimlikle dikkat çekmişti. Soruşturmada Koç’un ayrıca Paris’teki Türk Büyükelçiliği’nde çalıştığı tespit edildi. Ekibin merkez üssünün Fransa olması nedeniyle Belçika yargısı, Fransız makamlarından uluslararası adli iş birliği çerçevesinde bir soruşturma yürütmesini istedi. Fransız polisi, suikast ağında yer alanların telefonlarını dinlemeye başladı. Bunların sadece bir kısmı Belçika adaletiyle paylaşıldı. Kürt yöneticilerin avukatı Jan Fermon, Fransa’nın Belçika ile tüm bilgileri paylaşmadığı izlenimine sahip olduklarını belirtti. Fermon’a göre, Fransa elindeki bilgileri önemli oranda saklıyor.

Buna rağmen telefon dinlemeleri sonucunda sadece Çelikbilek ve Koç değil, bir grup insanın biriyle bağlantılı olduğu anlaşıldı. Ekibin şefinin Yakup Koç olduğu sanılıyor.

Erdoğan’ın danışmanı ile sarmaş dolaş...

Birlikte hareket eden grubu tamamının Paris’teki Türk Büyükelçiliği ile bağlantılarının olduğu tespit edildi. Ekibin aynı zamanda Ankara ile doğrudan bağlantıları var. Ekibin birçok üyesinin Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda doğrudan Erdoğan’ın bir danışmanı ile çekilmiş fotoğrafları var. Ekip üyeleri görünürde, elektrikçi, ikinci el otomobil satıcısı gibi mesleklerle tanınıyor. Örneğin, Çelikbilek elektrik mühendisi olarak kendisini tanıtıyor. Ancak arka planda farklı bir tablo var. Telefon dinlemelerinde, aralarından biri "Yarın vatan için Belçika’ya gitmem gerekiyor" diyor. 2017 yılı içerisinde Belçika’nın Gent kentine giderek, "Türk iş adamı" Necati Demiroğulları’ndan bir otomobil temin ediyor ve bununla Ankara’ya gidiyor. Demiroğlulları aynı zamanda Yakup Koç’un eniştesi ve suikast timinin tüm lojistik işlerinden sorumlu.

Ölülerin telefon numarası varmış!

Demiroğulları’nın suikast ekibinin diğer bir üyesi olan İrfan Yeşilyurt için sahte belgelerle bir araç temin ettiği anlaşılıyor. Trabzon nüfusuna kayıtlı Yeşilyurt, 8 Nisan 2021’de 41 yaşındayken "Covid-19" nedeniyle öldü. Cenazesi de memleketine gönderildi. Soruşturma sırasında İrfan Yeşilyurt’un ölmeden önce Chronopost ile İstanbul’a bir koli gönderdiği tespit edildi. Yeşilyurt Cronopost’u arayarak paketinin neden adresine ulaşmadığını sordu ve sinirlendi. Crhonopost, pakette ne olduğunu sorunca, İrfan Yeşilyurt bir isim listesi ve telefon numaraları olduğunu söyledi. Yeşilyurt’u sorgulayan Fransız polisi İstanbul’a ne gönderdiğini sordu. Yeşilyurt, isim ve telefon numaralarının olduğu bir liste olduğunu iddia etti. Polis ne tür bir isim listesi olduğunu sorunca tutarsız bir yanıt aldı. Yeşilyurt, Fransa’daki mezarlıklara giderek, buralarda defnedilen Türklerin isimlerini yazıp Ankara’ya gönderdiğini savundu. Fransız polisinin bu yanıtla yetinmesi de soru işaretlerine yol açtı. Zira ölülerin telefon numaralarının olması şaşırtıcıydı. 

MİT’in iki numaralı ismi

Yeşilyurt’a ilişkin dikkat çeken bir gelişme daha var. Belçikalı soruşturmacılar, Yeşilyurt’un Schengen sahasında gizli bir uyarı sistemine takıldığını fark etti. Diğer bir ifadeyle Yeşilyurt sınırı her geçtiğinde ilgili birimlere iletiliyor. Bu da Fransızların Yeşilyurt’u takip ettiği anlamına geliyor. Fermon’a göre, Belçika adaleti soru sormaya başladığında Yeşilyurt garip bir şekilde Schengen uyarı sisteminden çıkarılarak izleri silindi. 

Soruşturmaya konu olanların dönemin Fransa’daki Türk Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa ile olan fotoğrafları, ekibin bağlantılarını ele veriyor. Fotoğraf karelerinin birinde Çelikbilek ve İsmail Hakkı Musa yan yana duruyor. Belçika’da yürütülen soruşturma dosyasında bu casus ve suikast ağının Avrupa’daki "eylemlerinin İsmail Hakkı Musa tarafından koordine edildiğine" dair ipuçları var. MİT’in eski iki numaralı ismi Musa, üzerindeki şüphelerin giderek güçlenmesi üzerine, 14 Mart 2021’de büyükelçilikteki görev süresinin dolduğunu açıklayarak ülkesine geri döndü. Musa, Paris’te Ocak 2013’te üç Kürt kadın devrimcinin katledilmesi sırasında MİT’in iki numaralı ismiydi.

Yakup Koç (sağda), Seyit Sertçelik (ortada), Mustafa Keskin (sağda). Yer: Cumhurbaşkanlığı sarayı/Ankara

Erdoğan'ın kişisel danışmanı

Bir kısım fotoğraf sosyal ağlarda paylaşılırken, bazıları Çelikbilek’in cep telefonundan çıkarılmış. Sorguda Çelikbilek, fotoğrafların birinin Yeşilyurt tarafından gönderildiğini iddia ediyor. Fotoğrafta Yeşilyurt iki kişi arasında yer alıyor. Çelikbilek’e bunların kim olduğu sorulduğunda birinin aileden olduğunu, birinin Yeşilyurt olduğunu, üçüncüsünü ise tanımadığını söylüyor. Oysa tanımadığını iddia ettiği kişilerden biri Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi ya da kısa adıyla; SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi idi. Bu kişi, aynı zamanda Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel danışmanıydı.

Tanrıverdi'de yok yok

Tanrıverdi, özellikle 2018’de Erdoğan ile birlikte Paris’i ziyaret ederken de dikkat çekti. Resmi heyette ismi geçmiyordu. Ekibin hem Ankara hem de Paris’te Tanrıverdi ile çekilmiş fotoğrafları var. Soruşturmada Paris’te üstlenen ve elektrikçi ya da ikinci el araba satıcısı olarak görüntü veren ekip, Tanrıverdi ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Seyit Sertçelik’i karşılamakla görevli oldukları ortaya çıktı. Seyit Sertçelik, Erdoğan’ın Paris ziyaretinde beraber olduğu isimlerden biriydi. Kendisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Güvenlik Politikası ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi oluyor. Prof. Dr. Seyit Sertçelik görünürde daha çok Ermeni Soykırımı'nı inkar etmekle uğraşıyor.

Bilgiler toplayıp Saray'a gitmiş

Mart 2018’de Türk devleti tarafından işgal edilen Rojava kenti Efrîn’de bir Türk cezaevini ziyaret ederken çekilmiş fotoğrafı var. Kendisi de Facebook sayfasında bu fotoğrafı paylaşmıştı. (Erdoğan’ın danışmanı Seyit Sertçelik, 2018’de işgal edilen Efrîn’deki cezaevi önünde) Ancak kamuoyuna yansımayan diğer fotoğrafları, Sertçelik’in çok daha ileri gittiğini gösteriyor. Örneğin, Avrupa’daki tetikçi ağı ile hem Paris’te hem de Ankara’da Saray’da çekilmiş fotoğrafları var. Sertçelik’in özellikle iki fotoğrafı dikkat çekiyor. Biri Paris’teki Çelikbilek ile, diğeri Ankara’da Keskin ve Koç ile. Ankara’daki fotoğrafı çeken ise Zekeriya Çelikbilek. Bu üç kişi Sertçelik’i Ankara’da Erdoğan’ın Sarayı’nda bulunan bürosunda ziyaret etmiş.

AKP için çalıştığını itiraf etti

Çelikbilek’in telefonunda bir kağıt ve Paris Büyükelçiliği’nde görevli bir askeri ataşenin isminin olduğu fotoğraflar da bulunuyor. Adı öğrenilemeyen Askeri Ataşe, bu kağıtta AKP için yaptığı her şeyi anlatıyor. Fransız polisi, Çelikbilek’e ne anlama geldiğini sorduğunda, Askeri Ataşenin Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olmakla suçlandığını ve kendisinden, eğer yakalanırsa söz konusu kağıdı Erdoğan’a vermesini istediğini söylüyor. Çelikbilek ve Askeri Ataşe, 2016’daki darbe teşebbüsünden sonra Paris’teki büyükelçilikte bir araya geldiğinde kendisine böyle bir yazılı talep iletilmiş. Çelikbilek, iddia ettiği gibi sadece "elektrikçi" ise Askeri Ataşenin neden Erdoğan’a iletilmesi gereken mesajını Çelikbilek’e teslim ettiği sorusu öne çıkıyor. Özcesi, Askeri Ataşe, Çelikbilek’in Ankara ile doğrudan bağının olduğunu biliyordu.

Soruşturulmadı

Türk devletinin zirvesi ile bağlantısı olan kişilere ilişkin birçok soru yanıt bekliyor. Türkiye soruşturmaya herhangi bir şekilde katkı sunmazken, Fransa’nın da yetersiz bilgi paylaşımı şüpheleri arttırıyor. Ekip üyesi Yakup Koç, Türkiye’ye ve o ülkede hakkında bir soruşturma yürütülmedi. 

Zekeriya Çelik aynı zamanda Fransız Ajanı mı?

Fransa, kendi topraklarında casusluk faaliyeti yapan ve Belçika’da suikast girişiminde bulunan ekip üyelerine karşı herhangi bir soruşturma başlatmadı. Aksine halen ekip üyelerinden bazıları Fransa’da tam bir cezasızlık içerisinde yaşamaya devam ediyor. Özellikle İrfan Yeşilyurt’un sorgusunda Zekeriya Çelik sorulduğunda "Neden bana soruyorsunuz ki, bu size çalışıyor" dediği iddia ediliyor. 

Fransız servislerin suikast timi ile nasıl bir bağlantısı var, Belçika adaleti ile neden tüm bilgileri paylaşmıyor, SADAT’ın şefi 2018’te Paris’i ziyaret ettiğinde Fransız servislerle görüşmesi oldu mu, olduysa ne görüşüldü? İrfan Yeşilyurt, Schengen uyarı sisteminde neden yer alıyordu, neden aniden çıkarıldı? Her şeyden önemlisi bu kez Avrupa’daki bir mahkemede suikast girişiminin arkasındaki gerçek sorumlular açığa çıkarılarak, Ankara’ya, diğer bir ifadeyle "zirveye" dokunulacak mı?

 

Suikastlar...

* Avrupa onlarca yıldır Türk devletinin “operasyon alanı” olarak kullanılıyor. Çok sayıda muhalif ve devrimci, Türk devletinin hedefi oldu.

* 1978 yılında Danimarka’ya göç eden ve 1992’de Kürt Dernekleri Federasyonu Başkanı olan İmdat Yılmaz, iki yıl sonra 1994’te MİT tarafından organize edilen bir suikasta maruz kaldı. Yılmaz, 7 Şubat’ta evinden çıkarken saldırıya uğradı.

* Ciddi bir soruşturma yürütülmeden dosya kapatıldı. Oysa Danimarka istihbarat servisi PET, saldırının failini tanıyordu. Saldırgan Kopenhag’daki “Irak Türkleri Kültür Derneği”ne sık sık giden, Türk diplomat pasaportu taşıyan Sabah Ketene’ydi. 

* Erdoğanlı iktidarın yurtdışındaki ilk büyük saldırısı 9 Ocak 2013’te Paris’te gerçekleşti. PKK’nin kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt gençlik hareketi üyesi Leyla Şaylemez, MİT tarafından organize edilen bir saldırı ile katledildiler. Yürütülen soruşturmada tüm izler, talimatın Ankara’dan geldiğini gösteriyordu. 

* Belçika’da Kürt yöneticilere ve Avusturya’da politikacı Berivan Aslan’a yönelik suikast girişimlerinde SADAT’ın adı geçiyor. Belçika’da yürütülen soruşturmada ortaya çıkan bilgiler de suikast timinin SADAT ile ilişkilerini ele veriyor. Suikast timi üyelerinin Adnan Tanrıverdi ile çekilmiş fotoğrafları dosyada yer alıyor.  

* SADAT, Eylül 2021’de Fransız Le Point dergisinde yayınlanan bir haberde de karşımıza çıkıyor. Haberin konusu Berivan Aslan’a yönelik suikast girişimi. Görüşlerine başvurulan kişi ise suikast için görevlendirilen Feyyaz Öztürk. 

Öztürk, Le Point dergisine yaptığı itiraflarında özellikle SADAT’ın rolüne dikkat çekiyordu: “15 Temmuz 2016'daki başarısız darbe girişiminin ardından vatana ihanetle suçlanan binlerce istihbarat ajanı tasfiye edildi. Boşluğu doldurmak için devlet milliyetçi hücrelere veya paramiliter gruplara bel bağladı. İslamcı bir general tarafından kurulan özel güvenlik şirketi SADAT, böylece MİT'in yurt dışındaki operasyonlarında ana yüklenicilerden biri haline geldi.”

* Kasım 2018’de ABD merkezli HuffPost’a konuşan NATO’da görevli eski subay Cafer Topkaya SADAT’ın Almanya’da operasyonlar yapmaya hazırlandığı konusunda uyardı. Türkiye’de 15 Temmuz 2016 günü gerçekleşen darbe girişiminin ardından Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO)’nun Brüksel’deki merkezinde görevli olan Binbaşı Cafer Topkaya da tutuklanmıştı. 1,5 yıla yakın cezaevinde kaldıktan sonra şartlı serbest bırakılan Topkaya, tahliye edildikten sonra yurt dışına kaçmıştı. 

* MİT’in Kosova ve Afrika’da yaptığı kaçırma operasyonlarının benzerini batı Avrupa ülkelerinde de yapabileceğini söyleyen Topkaya, bunun için Erdoğan iktidarının silahlı milis gücü olan SADAT’ı kullanacağını aktardı.

* Türk devleti Almanya’da da Kürtlere yönelik suikast girişimleri oldu. Yakın zamanda deşifre olan isimlerden biri M. Fatih Sayan’dı. Alman yargısı 2017 yılında aldığı skandal kararlardan birisini bu isim üzerinden alacaktı. Avrupa’daki Kürt siyasetçileriyle ilgili bilgi toplayıp, suikast planlayan MİT ajanı Mehmet Fatih Sayan’a ilişkin kararını 10 Ekim 2017’de açıklayan Hamburg mahkemesi ödül gibi bir ceza verdi. Sayan için 'profesyonel değil' diyen mahkeme 2 yıllık ‘adli kontrol’ şartıyla cezaevinden çıkmasına karar verdi.

* Daha gerilere gidildiğinde, suikastlarda da aynı cezasızlık politikası karşımıza çıkıyor. 1980 yılında sosyalist sendikacı Celalettin Kesim, Berlin’deki Kreuzberg semtinde Türk ırkçıları ve dincilerin yardımıyla MİT tarafından katledildi. Ancak Alman soruşturma makamları bu işte parmağı olan Ankara’nın izini takip etmeyi tercih etmedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.