Tanrıçaların ‘İlk El’i
Kadın Haberleri —

Seher Selma Yazıcı
- Ressam ve seramik sanatçısı Seher Selma Yazıcı’nın ‘İlk El’ sergisi, mitolojide Tanrıçalara ve kadınlara yüklenen rolleri, bu rollerin nasıl değiştirildiğini ve insan-doğan ilişkisini sanatseverlere buluşturuyor.
Seher Selma Yazıcı ve Handan Demirel’in ‘İlk El’ sergisi, mitolojideki kadın-dişi, ana tanrıça- toprak ana figürlerinin geçmişten bugüne nasıl algılandığına dair izleri taşıyor.
Emekli matematik öğretmeni olan Seher Selma Yazıcı, emekliliğinden bu yana resim, desen, ebru gibi çeşitli sanat alanlarında eserlere imza atıyor. Şu anda ise seramik malzemesi kullanarak heykel ve rölyef çalışmalarımı sürdürüyor.
PİRHA’ya mitolojide kadın-dişil imgesinin izinden giderek eserleri üretmeye başladığını söyleyen Yazıcı, aynı zamanda Günebakan Kadın Derneği üyesi olduğu için kadın alanında ürün ortaya koymak istediğini; bu kapsamda ‘İlk El’ sergisine hazırlandığını belirtti.
Tanrıçaları anlattım
Yazıcı, sergideki eserlerin kadının geçmişten bugüne nasıl algılandığına, bu algıyı kimlerin kurguladığına ve bu algının nasıl değiştiğine dair yaptığı okumalar sonucunda ortaya çıktığını dile getirdi.
Tanrıçalara yüklenen rolleri özellikle ele aldığını kaydeden Yazıcı, “Aslında bütün kültürlerde kadın tanrıçalara çok fazla rol yüklenmiş; doğurganlık, yaratıcılık, evrenin yaratıcılığı, koruyuculuk, ölüm gibi. Ben bunlardan bazılarını seçtim. Farklı farklı kültürlerde tanrıçalara yüklenen rollerin aslında aynı olduğunu gördüm ve bunu görünür kılmak istedim. Görünürlüğü, değişkenliği ve birbirinin devamını görünür kılmak istedim” dedi.
Herkesi var edecek hikâyeler
Ortaya koyduğu eserlerle geçmişteki kadın imgesinden yola çıkarak doğayla iç içe oluşu ele alan Yazıcı, doğadaki tüm canlıların birbirine bağlı olduğunu, herkesin varlığının birbirini etkilediğini ve bu bağı yeniden hatırlamak gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Mitoloji, atalarımızın ‘ben kimim, nerden geldim, neyim?’ soruları bir kurgu koyuyor ortaya, o hikâyeyi yaşıyor ve o hikâyeye göre şekilleniyor. Homo sapiens hep bir hikâye kurgulamış, o hikâyeye rol vermiş ve o rollerle hayatı devam ettirmiş. Bugün de bizler hikâyeler kurgulayıp yaşıyoruz. Bugün geldiği yerde insanlar aynı soruları soruyor. Geçmişte homo sapiens, doğayla bağını daha güçlü oluşturmuş fakat bugün ise insan kendini tanrı gibi görüp doğayı, kadınları, çocukları, birbirini tahrip ediyor. Dolayısıyla bugün geldiğimiz nokta pek de iç açıcı değil. Ama madem hikâyeler kurguluyoruz ve bu hikâyelerin içinde birlikte yaşıyoruz, o halde herkesi var edecek hikâyeler kurgulamak ve ona göre yaşamak gerek diye düşünüyorum.”
Sergi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde 17 Mart’a kadar açık olacak. MERSİN