Tapular alındı, kadınlar bırakıldı

• 29 kadın, 8 çocuk ve 12 erkek ile birlikte 26 gün Taliban’ın elinde kalan Gül, mülklerinin tapusu karşılığında ve kadınların bir daha eylem yapmayacağına dair taahhüt belgesinin imzalanması sonucunda serbest bırakıldıklarını söyledi.

GÖZDE ÇAĞRI ÖZKÖSE / MA

Afganistan’da yönetimi ele geçirdikten sonra kadınları zapturapt altına almaya çalışan Taliban, insanlık dışı politikaları ile gündemden düşmüyor. Kendilerini “Kabil'in Eylemci Kadınları” adlandıran ve Taliban’a karşı direnen kadınlardan 29’u 11 Şubat’ta gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan ve güvenlik nedeniyle adını ve nerede olduğunu açıklamayan aktivist kadınlardan Gül, Mezopotamya Ajansı’na konuştu. 

26 gün Taliban’ın elinde kaldı

Gül, Taliban’ın onlarca askerler bulundukları evleri basarak, dehşet uyandırdığını kayderek, 29 kadın, 8 çocuk ve 12 erkeğin 26 gün boyunca Taliban'ın elinde kaldığını aktardı. Sorguda kimden emir aldıklarını, hangi ülkenin kendilerin para verdiğini sorduklarını belirten Gül, eylemlerini; okumak, çalışmak, eşit haklar ve özgür bir hayat için yaptıklarını söyledi.

Tapu karşılığında bırakıldılar

Dünyada tanındıkları için Taliban’ın fiziki işkenceden çekindiğini kaydeden Gül, serbest bırakılmaları karşılığında ailelerinin mülklerinin tapularına el konulduğunu dile getirdi.

Ailenin erkek fertlerine ‘kadınların bir daha eylem yapmayacağına dair’ taahhüt belgelerinin imzalatıldığını belirten Gül şöyle dedi: ‘Eğer kadınlarınız eylem yapmaya devam ederse, bu evlere el koyacağız’ dediler. Bir daha eylem yaparsak evlerimize el koyup abilerimizi ve babalarımızı tutuklayacaklarını söylediler. Yani ailelerimiz en sonunda o tapuları vererek, bizi dışarı çıkarabildi. Çıktıktan sonra isimlerimizi değiştirmek zorunda kaldık” dedi.

Saklanarak yaşıyorlar

Kendisiyle birlikte kaçırılan bazı kadınların yurt dışına çıkabildiğini ifade eden Gül, şimdi mücadele sadece sanal medya üzerinden yürüttüklerini kaydetti. Hala güvende olmadıklarını belirten Gül, “Maalesef pek çok kadın arkadaşımız geride kaldı ve güvende değiller. Saklanarak yaşamaya devam ediyorlar. Taliban tüm kadın eylemlerini ve kadın örgütlerini engelledi ve etkisiz hale getirdi. Artık etkili hiçbir eylem yapılamıyor. Çok az sayıda kadın evde eylem yapabiliyor ama bu eylemlerin herhangi bir etkisi yok" diye konuştu.

Derin bir suskunluk var

Afganistan’da son dönemlerde gerçekleşen bombalı eylemlere de değinen Gül şunları kaydetti: "Taliban'ın kendisi bu bombalamaları gerçekleştiriyor. Hazaraların yaşadığı bölgelerde, Şiilerin bölgelerinde ve okumak isteyen kız çocukları ile kadınlara karşı bombalı eylemler gerçekleştiriyor. Biliyorsunuz daha bu ayın 19'unda kız çocuklarının gittiği bir okul bombalandı. Şu anda Afganistan çok zor bir süreçten geçiyor. İnsanlar dehşet içerisinde ama dünya buna karşı hiç ses çıkarmıyor. Derin bir suskunluk var. Bu çok incitici. 

Taliban’dan Hazaralara soykırım girişimi

Taliban’ın Hazaralara yönelik saldırılarına da değinen Gül, “Taliban'ın Hazaralara karşı soykırım girişimi karşısında sosyal medyada sesimizi çıkarmaya çalışıyoruz. 'Biz de bu ülkenin insanlarıyız, biz de Afganistan vatandaşıyız, bizim de kanımız sizinki gibi kırmızı, bizi öldürmeyin' demeye çalışıyoruz. Kadınların şu ortamda elinden gelen yalnızca bu kadar. Ancak bu şekilde Hazaraların öldürülmesine ses çıkarabiliyoruz. Onlar için elimizden daha fazlası ne yazık ki gelmiyor. Afganistan'ın zalim hükümetine karşı elimizden gelen yalnızca bu” diye belirtti. 

Hepimiz için dua ediyorum

Sanal medyada #StopKillingAfghans, #StopHazaraGenocide, #stopkillinginnocentcivillian, #StopThisWar etiketleri ile ses çıkarmaya çalıştıklarını dile getiren Gül, şunları söyledi: Türkiye'nin Irak Kürdistanı'na gerçekleştirmekte olduğu saldırıyı duydum. Afganistan'daki, Kürdistan'daki, Suriye'deki, kısacası tüm Ortadoğu'daki halklarımıza barış ve uzlaşı diliyorum. Hepimiz için dua ediyorum. Umarım Türkiye halkı da kendi geleceği için barış temenni eder.