Tecavüz insanlık suçudur, aklanamaz

Şirnex ve Êlih’te art arda iki uzman çavuşun çocuklara yönelik cinsel saldırılarına tepki gösteren kadınlar, “Tecavüz insanlık suçudur. Tecavüzleri aklamanıza izin vermeyeceğiz” dedi.

Şirnex ve Êlih’te uzman çavuşların kız çocuklarına cinsel saldırıya maruz bırakması nedeniyle tepkiler artıyor.
Êlih’in Beşîrî ilçesinde uzman çavuş M. Orhan’ın tecavüzü sonrası yaşamına son vermeye kalkışan İ.P.’yle dayanışmak ve tecavüzlere karşı ses çıkarmak amacıyla HDP Êlih Örgütü’nün yapmak istediği basın açıklaması valilik tarafından yasaklandı. Kitle, polisler tarafından ablukaya alındı. Yasağa tepki gösteren Tosun, yasaklarla tecavüz edenlerin korunduğunu vurguladı. Kadınlar daha sonra il binasına yürüdü.

İzin vermeyeceğiz

Burada bir konuşma yapan Tosun, HDP’nin her etkinliğine yasak getirildiğine dikkat çekerek, “Madem valinin her şeyden haberi var, neden bu tecavüze karşı sessiz kalıyor, bir açıklama yapmıyor? Neden tutuklanmıyor? Bu yapılanlar kadınlar ve Kürtlere karşı bir kırımdır” dedi.
AKP’nin TJA başta olmak üzere kadın mücadelesini hedef aldığını vurgulayan Tosun, “Ne yaparsanız yapın, kadın mücadelesine diz çöktüremeyeceksiniz. Tecavüzleri aklamanıza izin vermeyeceğiz” dedi.

Êlîh sessiz kalmamalı

Bir tepki de Batman Demokrasi Platformu üyelerinden geldi. Açıklamanın yapıldığı Batman Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’na “Sessiz kalmayacağız! İntiharın hesabı soruluna kadar konunun takipçisi olacağız” yazılı pankart asıldı.
Açıklama öncesinde konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Batman Şubesi Eşbaşkanı Deniz Topkan, fail uzman çavuşun gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmasına tepki göstererek, “ Batman halkı olarak bu olaya sessiz kalmamız mümkün değildir. Bir genç kadının hayatı söz konusudur. Batman bu olaya sessiz kalmamalı” dedi.

Rapora rağmen serbest

Ardından Platform adına hazırlanan açıklamayı okuyan Melek Atalay, son günlerde gerçekleşen taciz, tecavüz vakalarının devlet yetkililerince örtbas edilmesine yönelik çabalara tanık olduklarını dile getirdi.
Atalay, “Tecavüz insanlık suçudur aklanamaz. Bunun mazereti de olamaz. Daha önceden alınan mağdurun açık beyanı ve dosyada bulunan cinsel saldırı olduğunu belirten Adli Tıp raporuna rağmen serbest bırakıldı. Belirtmek isteriz ki, cinsel saldırı suçu Türk Ceza Kanunu’nun 102/2 maddesinde ‘Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur’’ şeklinde düzenlenmiştir. Verilecek ceza miktarı cezayı arttıran nedenlerin varlığı halinde yarı oranında arttırılması durumu da dikkate alındığında Siirt Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararının hakkaniyetle bağdaşmadığı ve toplum vicdanı tarafından kabul edilebilir hiçbir yönünün olmadığı ortadadır” dedi.

Cezasızlık güvencesi

Atalay, Adli Tıp raporuna rağmen uzman çavuşun serbest bırakılmasını ise “Bölgemizde kamu görevlilerince işlenen suçların cezasızlık politikası ile sonuçlanmasının bir pratiği olarak” değerlendirdiklerini ifade etti.
Êlih ve Şirnex’te yaşanan tecavüz vakalarıyla, İstanbul Sözleşmesi’nin öneminin bir kez daha açığa çıktığının altını çizen Atalay, “Cezasızlık güvencesiyle özellikle güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen istismar, işkence gibi insanlık dışı uygulamaların Batman Demokrasi Platformu olarak takipçisi olacağımızın tüm kamuoyu tarafından bilinmesini istiyoruz” dedi.

Tutuklayan zihniyetle aynı

HDP İzmir İl Kadın Meclisi de “Çocuk istismarına hayır, istismarın affı olmaz” yazılı pankartla uzman çavuşların çocuklara yönelik saldırısına tepki gösterdi. Açıklamayı yapan Didar Gül, istismar olaylarının sadece kadınlara ve çocuklara yönelik olmadığını, saldırıların kirli savaş politikalarının bir ürünü olduğuna ve bu saldırıların sistematik bir hal aldığına dikkat çekti.
Katletme, tutuklama, işkence ve tecavüzün aynı zihniyetin ürünü olduğunu vurgulayan Gül, şunları söyledi: “Çocuk istismarının birincil sorumlusu, koruyucu ve önleyici tedbirleri yeteri kadar almayan ve imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayan, kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran, kadın katliamlarının önünü açan, şiddete maruz kalanı değil failleri koruyan iktidar ve onun eril yargısıdır. Aynı eril yargı çocuk istismarını ve cinsel sömürüyü önlemek yerine af girişimlerini gündemde tutarak, ‘evlilik’ adı altında 15 yaş altındaki çocukların cinsel istismarını ve tecavüzü meşrulaştırma çabasındadır. Kadına ve çocuklara yönelik şiddet kimden ve nereden gelirse gelsin, kadınlar olarak karşısında duracağız ve bununla mücadele edeceğiz. Tecavüz insanlık suçudur aklanamaz.”

Sessiz kalamayız

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Yüksel Almas da dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Kürt kentlerindeki taciz ve tecavüz olaylarının ‘cezasızlık’ politikası nedeniyle arttığını belirten Almas, bunun bilinçli bir politika olduğunu ifade etti. Almas, “Batman’da tecavüze uğrayan kadının; ‘Ben sessiz kalmadım ama kimse sesimi duymadı, herkes sustu’ dediği, annesinin ise ‘Sessiz kalan herkes kızımın katilidir’ sözlerini kullandığı bir ortamda sessiz kalamayız, çığlığımızı yükseltmeliyiz. Çalışmalarımızı daha da büyütüp, tutuklanan arkadaşlarımızın görevlerini üstlenerek mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

HABER MERKEZİ