Tecrit ve ihlaller arttı

CİSST Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut

CİSST Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut

  • Türk cezaevlerinde çok ağır bir tecrit politikası uygulandığını söyleyen CİSST Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut, “Artık daha yapısal çözümlerin getirilmesi gereken alanlar olmalı” dedi.

 

İmralı’dan başlayarak tüm cezaevlerine yansıyan sistematikleşmiş baskı ve işkence uygulamaları, tecrit politikasıyla birlikte her geçen gün daha da derinleşiyor. Ağır hasta tutsakların durumu da gitgide ağırlaşıyor. Birçok kurum ve sivil toplum örgütü, son yıllarda daha farklı bir boyuta ulaşan ihlallerle birlikte cezaevlerinin adeta işkence ve ölüm merkezlerine dönüştüğünü dile getiriyor. Tutsakların aile görüşü, sağlık, spor ve hatta yaşam hakkı ellerinden alınıyor. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Hapishaneler Komisyonu’nun “2022 Hapishaneler Raporu”na göre son bir yılda cezaevlerinde 50’den fazla adli ve siyasi tutsak “şüpheli” bir şekilde hayatını kaybetti. Cezaevi İnfaz ve Sivil Toplum Derneği (CİSST) Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutsakların durumuna dair JINNEWS’ten Elfazi Toral'a konuştu. 

Yetki derhal geri alınmalı 

“Mahpusların idareye yaptıkları başvuru, içeride kalma sürelerinin etkilemesine yol açacak bir uygulamaya dönüştü” diyerek koşullu salıverilmenin mahkemenin kararı üzerinden yürütülmesi gerektiğini ifade eden Berivan korkut, “Hiçbir uzmanlığı ve bu konuda yeterli deneyimi olmayan, mahpuslarla yeri geldiğinde birebir sorun yaşayan bir kurul tarafından ve bu kadar subjektif değerlendiren -örneğin, biri kurslara katılmadığı için, biri eğitimlere devam etmediği böyle gerçekten belirsiz dengelenemez, tahmin edilemez- bir noktaya getirildi. Ve buradaki tek temel çözüm, İdare ve Gözlem Kurulu’na verilen bu yetkinin derhal geri alınması, bu insanların içeride kalıp kalmaması gibi çok yapısal bir sorunda mahkeme dışında hiçbir organın yetkili kılınmamasıdır” şeklinde konuştu.

Sağlığa erişim engelleniyor

Salgın döneminin, tutsakların hastanelere gitmeme sorununa yol açtığını; hastaneye gidemeyen hastaların ve tedavi edilecek olanların da tedavi edilmediğini belirten Korkut, "Bu da geri dönülemez bir duruma geldi” dedi. Ağır hasta tutsakların tedavi olanaklarının çok sınırlı olduğunu kaydeden Korkut, şöyle devam etti: “Artık daha yapısal çözümlerin getirilmesi gereken alanlar olması gerektiğini düşünüyoruz. İnsanlar cezaevlerinde bu koşullarda tedavi göremiyorsa bir an önce dışarıda tedavilerini insanca koşullarda görmesi ve o olanakların yaratılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda yapısal adımların atılması gerek. Gerçekten artık yapısal çözümler gerektiren bir sorun.” 

356 bin kişi tutsak!

Türkiye’de tutsak sayısının çokça arttığını aktaran Korkut, şunları söyledi: “Sadece siyasi tutsaklar değil, adli tutsakların da sayısı arttı. Hapishaneler çok kalabalıklaştığında infaz düzenlemesi ile o kitleyi boşaltıyor ama kısa zamanda o kişilerin yerine yenilerini getiriyor. Mahpus sayısı cumhuriyet tarihinde 50-60 binlerdeyken, son yıllarda çok daha fazla artmış durumda. Şu anda 356 bin mahpustan bahsedersek, bunun daha kapsamlı ve disiplinli, sadece cezalandırma mantığı üzerinden kurgulanmamış bir yapı üzerinden tartışılması ve çözümler üretilmesi gerekli. Son 3-4 yıla baktığımızda krizler zincirinde. Çok ciddi bir hapishane yoksulluğundan bahsediyoruz. Hapishanelerdeki hak ihlallerini tartıştığımız zaman, kadınların pede ulaşamaması da hak ihlalidir. Aile görüşü yapamamaları, televizyon izleyememeleri, elektrik faturalarını ödeyememeleri ve o yoksullaşma ile getirdiği ihlallerle çok fazla karşılaşıyoruz. Pandemi gibi bir süreci dışarıdakiler geride bırakırken, cezaevlerinde maalesef bu iyileşme sürecine dair bir adım atılmıyor. Sosyalleşmeleri, psikolojik destek alabilmeleri, aileleriyle görüşebilmeleri ve var olan krizi atlatabilmeleri için hiçbir çözüm getirilmedi. O kriz döneminde getirilen yasaklamalar maalesef ki hala devam etme noktasında.” 

Başvurular çığ gibi büyüyor

Cezaevlerinde çok ağır bir tecrit durumunun yaşandığının altını çizen Korkut, “Maalesef işkence ve kötü muamele ile mahpuslardan gelen şikayetler etkin soruşturulmuyor. Tutsaklar, yaşadıkları bütün kötü işkence ve muameleler karşısında Meclis’e ve sivil topluma başvuruyor. Tüm o olumsuzluklara, kapatılmış alanlarına rağmen bu süreçleri başlatıyorlar. Maalesef mahpuslar etkin soruşturmada bir karşılık alamıyor. Başvurular çığ gibi büyüyor” dedi.  İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.