Termik santral sağlam insan bırakmadı

  • Yasağa rağmen Afşin-Elbistan A Termik Santrali filtresiz, B Termik Santrali yetersiz filtreyle çalışıyor. Elbistan’da çevre kıyımının en vahşi biçimini yaşadıklarını söyleyen Afşin Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu üyesi İbrahim Yalçın, ''Santralin olduğu bölgede sağlam insan kalmadı'' dedi.

 

BARIŞ POLAT - MA/MARAŞ

Maraş’ın Afşin ilçesinde kurulan Afşin-Elbistan A ve B Termik Santralleri, bölgedeki canlı yaşamı tehdit ediyor. 1984 yılında 1,8 milyar dolara inşa edilen ve daha sonra Çelikler Holding’e satılan A Termik Santrali ile 2005 yılında 1,6 milyar dolara inşa edilen ve şu anda devlet tarafından işletilen B Termik Santrali’nden havaya salınan gaz ve kül, yaşamı ve doğayı tahrip etmeye devam ediyor. 

1 Ocak 2020 tarihinde filtre taktırma zorunluğu getirilse de A santrali filtresiz, B santrali ise yetersiz filtreyle çalışmayı sürdürüyor.

Afşin Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu üyesi İbrahim Yalçın, Elbistan’da çevre kıyımının en vahşi biçimini yaşadıklarını söyledi.  

 Termik Santrali’nin 1987 yılında ABD’li bir şirket tarafından eski ve filtresi olmayan bir sistemle inşa edildiğini kaydeden Yalçın, 2006 yılında faaliyete konulan B santrali için ise A santrale filtre takılmak şartıyla Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu verildiğini ve bu şekilde kurulduğunu söyledi. Söz konusu şartın yerine getirilmediğini dile getiren Yalçın, A santralin ÇED raporundaki mevzuata uygun davranmadan filtresiz çalıştırılmaya devam ettiğini belirtti.

Su alanları yok edildi

Her iki santralin doğrudan 100 bin dönüm araziyi yok ettiğini ve bu arazilerin geri dönüşümünün olmadığını sözlerine ekleyen Yalçın, “Su alanları yok edildi. Burası milyonlarca yılda oluşan Ceyhan havzasıdır. Havzanın suyu kömür kurutma için kullanılıyor. Kışla köyünde binlerce pompa çalıştırılarak yer altındaki sular çekiliyor. Havzanın suyu giderek azalmaktadır. Bölgede yüzlerce çiftçinin sulama kuyusu var. Bu mevsimde birçoğunda su bitiyor. Eskiden 50 metrede su çıkıyordu. Şu an suya ulaşmak için 200 metre derine inmek gerekiyor. Yerin altıda üstü de bu şekilde tahrip edildi” diye belirtti. 

Bölge cehenneme döndü

Kurulan termik santraliyle birlikte 36 yılda bölgenin cehenneme dönüştürüldüğünü ifade eden Yalçın, kurulduğu zaman santralin yaratacağı tahribattan kimsenin bilgisinin olmadığını, tahribatın 15 yıl sonra fark edildiğini kaydetti. Santralin yaklaşık 30 mahallenin ortasında ve zengin tarım arazileri arasında kurulduğunu vurgulayan Yalçın, “Önceleri buralarda hasta insan yoktu. Çünkü insanların tükettiği her şey doğaldı. Kül ve toz yoktu. Çoğulhan sulu tarımda bir numaraydı. Bu köyde şimdi sağlam insan kalmadı. 10 bin nüfusu olan bir yerdi, şu anda 500 kişi yaşıyor. Geride kalanlar ise hiçbir yere gidemeyen, çaresiz kalan insanlar. Kalanların hepsi de hasta. Akciğer hastası olmayan yok. Gırtlak kanseri çok yaygın. Boğazı delik ve astım hastası birçok kişi var. 3-4 yaşındaki çocuklar astım hastası olarak doğuyor. İnsanlar Kayseri, Antep, Maraş, Adana ve Malatya’ya tedavi olmaya gidiyor. KOAH, Kalp, Kan kanseri ve astım gibi hastalıklar çok yaygınlaştı” şeklinde konuştu

İnsanlar göç etti 

Termik santrallerden önce bölgede yaşayan insan sayısının çok olduğunu, bu insanların tarım yaparak geçimini sağladığının altını çizen Yalçın, yaratılan tahribat ile üretim gücünün düştüğünü, insanların yurt dışına ve büyük metropollere göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Yalçın, şöyle devam etti: “Afşin ve Elbistan’ın bertiz ve alîşar üzümü çok meşhurdu. Bu üzüm bağları yok oldu. Buğday üretimi yüzde 50 düştü. Köylüler bilirkişi getirip, bu düşüklüğün santralden kaynaklı olduğunu tespit etti. Bu şekilde oluşan zararları karşılayabiliyorlardı. İktidar bu bilirkişi raporlarını Danıştay’a taşıyarak iptal ettirdi. Ayrıca insanlara ürün kaybı için para verilmiyor. Baskıyla bu raporlar hasıraltı edildi."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.