Göçüğün altında İliç kalmış gibi

Erzîngan’ın Licik (İliç) ilçesi

Erzîngan’ın Licik (İliç) ilçesi

  • Ekoloji Birliği Kadın Meclisi Sözcüsü Füsun Kayra, Licik’in insanların yaşadığı bir yerleşim alanı olmaktan çıktığını söyledi. Kayra, “Burası maden kasabası değil, madenin ta kendisi olmuş" dedi.
  • Taziye evlerini ve işçi  evlerini ziyaret eden Kayra, şunları  ifade etti: "Burada kasvet var, kimse kimseyle konuşamıyor. Cenaze olmadığı için başınız sağ olsun bile denemiyor. Derin bir sessizlik var. Göçüğün altında İliç kalmış gibi.”

Liç kaymasının ardından bölgede canlı ölümlerinin başladığını ve Licik halkının abluka altına alındığını belirten ekolojist Füsun Kayra, “İliç ekoloji aktivistlerinin sınavıdır, ülkedeki en büyük ekoloji kırımının yaşandığı süreçte herkesin burada bulunması gerekiyor” dedi.

Erzîngan’ın Licik (İliç) ilçesinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin siyanürle altın üretimi yaptığı Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat günü toprak kayması meydana geldi. Toprak altında kalan 9 işçiye ulaşılamadı, arama çalışmaları da durduruldu. Kazayla ilişkili olarak saha sorumlularının içinde bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı, şirketin lisansı iptal edildi. Dört kez kapasite artırımına gidilen ve en az Sivas, Meleti ve Dersim illerini kapsayan bir bölgeyi etkileyecek olan madenin hemen yakınında Bağıştaş Barajı bulunuyor ve Fırat Nehri'ne çok yakın.

JINNEWS'ten melike Aydın'a konuşan Ekoloji Birliği Kadın Meclisi Sözcüsü Füsun Kayra, Licik’in insanların yaşadığı bir yerleşim alanı olmaktan çıktığını belirterek, “Burası maden kasabası değil, madenin ta kendisi olmuş. Burada kasvet var, kimse kimseyle konuşamıyor. Taziye evlerini, işçilerin evlerini ziyaret ettim. Cenaze olmadığı için başınız sağ olsun bile denemiyor. Derin bir sessizlik var. Göçüğün altında İliç kalmış gibi” şeklinde konuştu.

Licik abluka altında

İstanbul’dan gelen ekoloji ve emek hareketinden katılımcılar olarak Sivas sınırında durdurulduklarını ve sınır dışına itildiklerini belirten Füsun Kayrak, Licik’e Meletî üzerinden gidebildiğini söyledi. Kayra, “Buradaki insanlarla temas kurması muhtemel gazeteci aktivist veya herhangi birini dahi durduruyorlar. İliç’e sadece İliçli girebiliyor. Sürekli durduruldum ve sorgulandım” dedi.

 

Füsun Kayra, Akbelen ormanları için nöbet tutarken jandarmanın zor kullanarak dışarı çıkarmasına karşı direnip "içeride" kalan tek kişiydi. Foto: Kazım KIZIL

 

Licik halkı tuzağa düşürüldü

Cenazesine ulaşılamayan 9 işçinin ailelerinin, durumun farkında olduğunu ifade eden Kayra, şöyle devam etti: “Ortada cenaze yok, bir cenaze töreni yok. Kabul etmek istemiyorlar. İnkar var. Bir umut var ama o da sönmüş durumda. Çok hazin durumda İliç. İliç, ekoloji aktivistlerinin sınavıdır, ülkedeki en büyük ekoloji kırımının yaşandığı süreçte herkesin burada bulunması gerekiyor. Nasıl yaparlar bilmiyorum ama geliniyor. Burada ses çıkarmak, bu mücadeleye bir şekilde yapılacak her hareket provakasyon gibi algılatılabilir. Şirket her yere yetişiyor. Gerçekten inanılmaz paralar dökülmüş. İnanılmaz maaşlar alınıyor. İnsanlar inanılmaz şekilde satın alınmışlar ve utanıyorlar.”

Tutuklananlar da İliçli

Yurttaşların madenin kapatılması söz konusu olduğu için de endişeli olduğunu ifade eden Kayra, “Bir yıl kapatılsa 4 bin 200 kişi ne yapacak? Tutuklananlar da İliçli, bizim evlatlarımız diyorlar. Tabi ki üst düzey şirket yetkilisi ya da bakanlık, siyasi iktidar, bürokratlar sorumluluk almayacaklar. Burada toplamda 7 kişi tutuklandı ama onlar da İliç’in çocukları, İliçliler cezalandırılıyor” şeklinde konuştu.

Testler güvenilir değil

Madene ait liç yığınının Bağıştaş Barajı’nın olduğu Çöpler köyüne ve kompleks madenin taşındığı vadinin bitimine konduğunu belirten Füsun, şunları paylaştı: “Oradan bir heyelan devam etse baraja geleceği gibi Çöpler köyünün olduğu yere gelecek. Yer seçimi de absürt. Alelacele testler yapıldı. Su hava topraktan alınan testlerde kirlenme yok dendi. Ama bunların Anagold’un bağlantısı olmadığı bağımsız bilirkişiler olması gerekirdi, Odalar tarafından yapılması gerekirdi ama yapılmadı.”

Balık ölümleri başladı

Ekoloji hareketlerinin ciddi bir şekilde taleplerini sunması ve acilen toprak, hava ve sudan analiz örnekleri alarak değerlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Kayra, yakında canlı ölümlerinin başlayacağını, hatta balık ölümlerinin başladığını belirtti. Kayra, “Kazanın olduğu sahaya giren köpeklerin bayıldığını biliyoruz. Siyanür sızmaya devam ediyor. Örtbas edilecek bir durum değil. Örtbas etmelerini ortaya çıkaramayacaksak ekoloji aktivistleri olarak bu işi bırakalım. Burada olmak zorundayız. Bir şekilde iletişim kurmak buradaki olan biteni buradaki halktan duymak, yaymak zorundayız. Bu coğrafyanın kaderi, bu olamaz” dedi.

Tamamen kapatılması gerekiyor

Madenin dört kapasite artışı ile Sivas, Meletî ve Munzur Dağları’na dek genişlediğini ve bütün bölgeyi kapsadığını kaydeden Kayra, “İliç'in yanında Kemaliye var. Toprağın kirlenmesinden endişeli oldukları için sesleri çıkmaya başladı. Bizim yıllardır anlatmaya çalıştığımız şeyin görüntüsüydü. Tehdidin daha farkındalar. Bütün bölgeyi ilgilendiren bir şey. Bu madenin koşulsuz kapatılması gerekiyor. Lisans iptaliyle olmaz. 6 tane işletme ruhsatı var, hepsinin iptal edilmesi lazım”

Cezayirlioğlu yalnız kalmasın

Licik’e gelmenin zor olsa da mümkün olduğunu dile getiren Kayra, şunları ekledi: “Ülkenin başına gelmiş en büyük suç mahalline ekoloji aktivistlerinin ulaşması, temas etmesi gerekiyor. Biz hiç gelmezsek biz hiç yokmuşuz gibi oluyor. Burada bireysel olarak bir mücadele eden Sedat Cezayirlioğlu var. Onun yanında olmak gerekiyor, büyük tehditler alıyor ve ikinci Büyüknohutçu vakası yaşamak istemiyorsak onu da yalnız bırakmamak gerektiğini düşünüyorum. Ekoloji aktivistlerinin sınavıdır. Bunu duyurmak tek gündemimiz olmak zorunda.” 

 

* * *

TPAO'da patlama

TPAO'nun Duru Sahası'nda yaşanan patlamada bir işçi hayatını kaybetti, bir işçi yaralandı. Edinilen bilgilere göre; sabah saat 08.30 sıralarında Amed'in Farqîn ilçesi kırsal Duru Mahallesi’ndeki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) ait petrol kuyusunda patlama meydana geldi. Sondaj çalışması yapıldığı esnada gaz sıkışması nedeniyle meydana geldiği bildirilen patlamada, İhsan Tunar (33) hayatını kaybetti. Yaralanan Veysel S. (40) ise Silvan Dr. Yusuf Azizoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.