• Pertex'teki katliamı duymazdan gelen Türk muhalefeti, sivil kayıplar için üzüntü ifade etme gereği bile görmedi. 

HDP MYK, açık ve net bir açıklama yaptı. AKP'den kopan iki parti, Dışişleri Bakanlığı açıklamasının 'ortak çalışma' çağrısını esas aldı. CHP'nin dış politika danışmanı eski büyükelçi ve vekil ise Türk Dışişleri Bakanlığına 'geçmiş olsun' dileklerini sundu. 

HDP MYK, Türk devletinin yakın dönem katliam siciline ve CPT raporlarına dikkat çekerek, “Tarihe ikinci Roboskî Katliamı olarak geçecek olan bu katliamdan iktidar siyasi ve hukuki olarak sorumludur. Failler ve karar vericiler mutlaka yargılanmalı, hukukun ve insanlığın gereği yerine getirilmelidir. Sınır ötesi askeri harekatların ve saldırıların bir an önce durdurulması gerektiğini bir kez daha yineliyor, bu katliamı en sert biçimde kınıyoruz. Ayrıca bu katliama kapı aralayan tezkerenin Meclis'ten geçmesi nedeniyle Meclis başkanının derhal Genel Kurul'u bu gündemle acil toplanma çağrısında bulunması talebimizi kamuoyu önünde iletiyoruz” dedi. 

CHP'nin başını çektiği muhalefet bloku sessiz kaldı. DEVA ve Geleç Parti ise Türk Dışişleri Bakanlığının Irak'a çağrısına katıldı. En ilginç girişim ise CHP'den geldi. CHP liderliği ve yönetimi ile milletvekileri suskunluğu tercih etti. Eskü büyükelçi ve milletvekili olan CHP danışmanı Ünal Çeviköz, tam olarak şunu paylaştı: "Irak’ta yaşanmakta olan durum ile ilgili olarak Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu’na geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Büyükelçiliğimizin ve personelimizin Irak makamlarının aldığı önlemlerle güven içinde olduğunu öğrendik. Gösteriler eski Büyükelçilik binamızın önündedir. Yeni Büyükelçilik binamız güvenli bölgededir ve alınan tedbirlerle emniyettedir."

Türk medyası görmedi

Türk devletinin katliamı Yeni Yaşam ve Evrensel gazetesi dışında gören basılı Türk yayını olmadı. Yeni Yaşam gazetesi manşetinde “Zaxo’da katliam” olarak görürken, Evrensel gazetesi “TSK’den Zaho’ya top atışı: Ölü ve yaralılar var” başlığıyla ilk sayfada gördü. Diğer gazeteler, yaşanmamış kabul etti. Kemalist solcuların Cumhuriyet gazetesi ile Devrimci Yol mirasçılarının BirGün'ü bile Dışişleri Bakanlığı açıklamasıyla yetindi. Türkiye'de internet gazeteciliği ile Halk TV ve KRT gibi televizyonlar da aynı sıraya dizildi. HABER MERKEZİ

 

*****

Kürdistan'daki barolar çekinmedi

Türk devletinin katliamı, Amed, Van, Şırnak, Urfa ve Mardin baroları tarafından kınandı. Saldırıya ilk tepki veren Amed Barosu, "Diyarbakır Barosu, sivillerin yaşamına mal olan bu saldırılarla ilgili sorumluların tespiti ve cezalandırılması için gerekli suç duyurularında bulunacak ve etkin bir hukuki sürecin takipçisi olacaktır" denildi. Urfa Barosu, sivil yerleşim yerlerinin top ateşine tutulması yaşam hakkının ağır ihlali olduğunu ve hiçbir şart altında kabul edilemeyeceğini vurguladı. Şırnak Barosu, saldırıların son bulmasını istedi. Van Barosu, saldırıyı “İkinci Roboskî” şeklinde tanımlayarak kınadı. Mardin Barosu da "Sivillere ve sivil yerleşim yerlerine yönelik yaşam hakkının ağır bir şekilde ihlaline yönelik gerçekleştirilen bu saldırıyı kınıyoruz" dedi. 

 

*****

Türkiye halkı ortak olma!

 

Türk devletinin Zaxo'daki katliamının protesto edildiği Şırnak ve Ankara'da Türkiye halkına devletin suçlarına ortak olmaması çağrısında bulunuldu. 

HDP Ankara İl Örgütü, il binalarında açıklama yaptı. Açıklamaya HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ankara İl Meclis Sözcüsü Murat Kayataş’ın yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. DBP Ankara İl Meclis Sözcüsü Murat Kayataş, AKP-MHP iktidarının seçimleri kaybedeceğini anladıkça Kürt düşmanlığı üzerinden iktidarını devam ettirmek istediğini dile getirerek, “Federe Kürdistan’daki bütün siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, bu saldırıları sert bir dille kınamalı ve Türkiye’nin askeri varlığına karşı durmalıdır. Uluslararası kurum ve kuruluşlar ile Türkiye halklarına, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarına da ses çıkarmaları çağrısında yapıyoruz ve diyoruz ki; bu suçun ortağı olmayın” diye konuştu.

“Katliam görüntülerini izlediğimizde aklımıza Roboskî geldi” diyen HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ise yaşamını kaybedenlerin önemli bir çoğunluğunun Arap turistler olduğunu söyledi. İktidarın savaş politikalarına “dur” denmesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, AKP’ye oy veren seçmenlere seslenerek, “Bu operasyonların en temel sebebi seçim atmosferinde AKP’nin ciddi oy kaybetmesidir. Operasyonlar, ülkenin bekası için değil AKP iktidarının ve tek adam rejiminin bekası için yapılıyor. Türkiye halkları bunu anlamalı” çağrısı yaptı.

Şırnak'tan Güney yönetimine

Şırnak’ın Silopi ilçesinde, HDP Şırnak İl Örgütü ve DBP Şırnak İl Örgütü tarafından ilçe binası önünde açıklama yapıldı. “Em komkujîya li Başûrê Kurdistanê ya li Zaxo yê şermezar dikin” pankartının açıldığı açıklamada ilk olarak konuşan HDP Şırnak İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen, "Saldırıları aralıksız bir şekilde devam ediyor. Bu saldırılarda çok sayıda sivil katledildi. Maalesef Federe Kürdistan Yönetimi bu saldırılara karşı sessizliğini koruyor ve bu saldırılarda Türkiye ile ortaklık yapıyor. Türkiye de saldırılarını meşrulaştırmaya çalışıyor. Sivillere yönelik gerçekleşen bu saldırıya karşı bütün Kürt partilerinin ve kurumlarının ortak tepkisini göstermesi gerekiyor” dedi.  

Yalan, iktidarın bir parçası 

Katliamı lanetleyerek konuşmasına başlayan HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş ise şunları dile getirdi: “Türkiye her gün olduğu gibi sivil ölümlere karşı oldukları yalanını söyledi. Göz göre göre yaptıkları bir fiili bile inkar edecek kadar yalanı Türkiye iktidarının bir parçası haline getirmişler. Roboski’yi, Suruç’u, Diyarbakır mitingindeki olayı, Ankara Gar’ındaki olayı ve 17 bin faili meçhul cinayeti biliyoruz. Bunların hepsinin faillerinin kimler olduğu kamuoyunca biliniyor.”

 

*****

Savaş tezkereleri iptal edilsin

 

Zaxo’daki saldırıları kınayan ve sorumluların yargı önünde hesap vermesini talep eden İHD, Meclis Araştırma Komisyonu kurularak Irak ve Suriye tezkerelerinin iptal edilmesini istedi.  

İnsan Hakları Derneği (İHD), yazılı açıklama yaptı. Yaşamını yitirenlerin 8’inin çocuk olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Türkiye Dışişleri Bakanlığının bu olay ile ilgili yapmış olduğu açıklama gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Türkiye sürekli olarak gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda sivillere yönelik saldırı gerçekleştirmediğini belirterek konuyu geçiştirmek istemektedir. Kaldı ki söz konusu bölgede askeri faaliyet içerisinde bulunan TSK ve bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığının herhangi bir açıklama yapmaması ise oldukça manidardır” denildi. 

İHD’nin 21 Ekim 2021'de yaptığı açıklamada, Irak ve Suriye tezkeresinin Meclis arafından kabul edilmemesini, hükümetin yurtta barış dünyada barış siyasetine dönmesi gerektiği ifade edildiği hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi: 

* Uçak bombalaması, SİHA saldırıları ve top atışları sonucu bugüne kadar yaşamını yitiren siviller ile ilgili kapsamlı bir araştırmanın Meclis Araştırma Komisyonu'nce yapılması gerekiyor. 

* Binlerce insanın zorla yerinden edildiği, ayrıca kullanılması yasak silahlar ile bombaların kullanıldığı yönünde ciddi iddia ve görüntüler bulunmaktadır. Bunun yanı sıra yaşamını yitiren TSK mensubu askerlerin bazılarının cenazelerinin arazide bırakıldığı ve cenazelerinin akıbetinin bilinmediğine dair haberler çıkmaktadır. Bu iddialar hakkında da Meclis Araştırma Komisyonu, araştırma yapmalı.

* BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ile uluslararası insan hakları örgütlerinin belirtilen ağır insan hakları ve insancıl hukuk ihlalleri iddiaları hakkında olay bölgelerinde araştırma ve inceleme yapması gerekmektedir.