Türkiye’ye evet, Erdoğan’a hayır

Dünya Haberleri —

.

.

  • Gazeteci Kurdo Baksî, İsveç’te yeni hükümeti bugün güven oylamasına sunacak olan Muhafazakar Parti’nin “Türkiye’ye evet, Erdoğan’a hayır” noktasında olduğunu söyledi.

ERKAN GÜLBAHÇE

Türkiye ile NATO üyeliği konusunda pazarlıklara devam eden İsveç'te Muhafazakar Parti’nin liderliğinde sağcı yeni bir hükümetin kurulması için 14 Ekim’de uzlaşma sağlandı. 
Muhafazakar Parti, sağ bloktan Liberal Parti ve Hristiyan Demokrat Partisi ile üçlü koalisyon kuracak. Aşırı sağcı İsveç Demokratlar Partisi (SD) ise hükümetin bir parçası olmayacak ancak koalisyona dışarıdan destek verecek. 

Hükümeti asıl SD yönetecek 
Ancak İsveç basınında çıkan yorumlarda “yeni hükümetin direksiyonun asıl olarak genel seçimlerde oylarını artırarak ikinci çıkan aşırı sağcıların elinde olacağı” belirtiliyor. 

Güven oylaması bugün
Başbakan ise 11 Eylül’deki genel seçimlerden üçüncü çıkan Muhafazakar Parti’nin (M) lideri Ulf Kristersson olacak. Kristersson’un yeni kurulan hükümeti güvenoyu almak üzere bugün meclise sunması bekleniyor.

SD ikinci büyük parti
Yeni hükümetin kurulma girişimleri yaklaşık bir ay sürdü. Ülkede 11 Eylül’de yapılan genel seçim sonucuna göre, sağ blok partiler yüzde 49 azınlık hükümeti ile iktidardaki sol blok partiler ise yüzde 48 oy aldı. Buna göre, 349 sandalyeli parlamentoda sağ blok partileri 176, sol blok partileri 173 sandalye kazandı. Seçimlerde aşırı sağ görüşlü İsveç Demokratlar Partisi (SD) ise oyunu yüzde 20’ye yükselterek ülkenin ikinci büyük partisi konumuna geldi.

Sol sonuçları analiz ediyor
8 yıllık Sosyal Demokrat iktidarının sona erdiği İsveç’te sağcılar başa gelirken, sol ittifakta ise seçim yenilgisinin nedenleri üzerine tartışmalar sürüyor. İsveç ortaya çıkan siyasi tabloyu ve kurulan yeni sağ hükümetin Kürtler açısında ne ifade ettiğini İsveç’te yaşayan gazeteci-yazar Kurdo Baksî ile konuştuk. 

90 yıl sonra sağ öne geçti
İsveç’in 100 yıllık tarihinin 90 yılında sosyal demokratlar veya sol partilerin kurduğu koalisyonlarla yönetildiğini belirten Kurdo Baksî, “Ancak, 11 Eylül’de gerçekleşen seçimlerden sağ partilerin kurduğu ittifak meclis çoğunluğunu ele geçirdi ve hükümeti kurma yetkisini aldı” dedi. 

Rusya korkusu sağa yaradı
Baksî, sağın yükselişinde ise korona salgından dolayı yaşanan ekonomik krizin etkili olduğunu ancak asıl belirleyici olanın Rusya-Ukrayna savaşı olduğunu kaydetti. Baksî, görüşünü ise şu şekilde detaylandırdı: “İsveç halkı, tarihsel olarak Rusya’dan korkuyor. Rusya, İsveç’le en çok savaş yapan ülke. 1814 yılında Rusya ile barış anlaşması imzalamışlar ve o tarihten bu yana kimseyle savaşmamışlar. Şimdi de İsveç halkı Rusya’nın tehditlerine karşı NATO’ya sarılıyor. Bunu da en kolay ve hızlı sağ partilerle yapabileceklerine inanıyorlar. Eğer Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi olmamış olsaydı, sağ partiler kesinlikle seçimlerde başarı elde edemezdi.”

Kristersson Başbakan olacak
İsveç tarihinde görülmemiş bir kombinasyonla ılımlı Muhafazakar Parti önderliğinde sağ blokun Liberal Parti ve Hristiyan Demokrat Parti’yle azınlık hükümeti kurduğunu hatırlatan Baksî, “Aşırı sağcı İsveç Demokratlar Partisi hükümette yer almayacak, dışarıdan destek sunacak. Seçimler sonucunda eşi benzeri görülmemiş şekilde seçimde üçüncü çıkan Muhafazakar Parti’nin lideri başbakan olacak” dedi. 

Türkiye politikası Biden’ınkine benziyor
Yeni hükümetin lideri Muhafazakar Parti’nin Türkiye’yle ilişkilerine dair görüşünü sorduğumuz Baksî, “Tarihsel anlamda Türkiye’nin iyi dostları. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ise Erdoğan’a olan desteğini çektiler. Şu anda ‘Türkiye’ye evet, Erdoğan’a hayır’ noktasındalar. Tutumlarını bir anlamda Joe Biden’ın politikasına benzetiyorum” yorumunu yaptı

Kürtler açısından 2 bakanlık önemli
Kürtler açısından yeni hükümette dışişleri ve adalet bakanlıklarını kimin üstleneceğinin çok önemli olduğunu dile getiren Baksî, “Hükümette Dışişleri Bakanlığı da Muhafazakar Parti’den olacak. Dışişleri Bakanlığı için olası iki aday var. İkisini de iyi tanıyorum. Kürt sorununu çok yakından takip ediyorlar. Bu konuda oldukça yetkin insanlar. İyi bir yaklaşım göstereceklerdir” kanaatinde olduğunu vurguladı. 

İsveçliler Erdoğan'ı kaale almıyor
Son olarak İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin tartışmaları sorduğumuz Baksî, kamuoyunda Türkiye’nin tehditlerinin çok da kaale alınmadığını söyledi. İsveç’te şu anda Rusya’nın hamleleri ile zorlaşan ekonomik şartların gündemde olduğuna dikkat çeken Baksî, “Erdoğan’ın İsveç’e karşı yaptığı açıklamalar çok da gündem olmuyor. İsveç halkı Erdoğan’ın açıklamalarını kaale almıyor ve bu çıkışları seçim çalışmalarının bir parçası olarak görüyor. Hatta amiyane tabirle Erdoğan için 'palyaço konuştu’ diyorlar.”

Sol çözüm sunmalı
İsveç’in ardından 25 Eylül’de İtalya’da yapılan genel seçimleri de aşırı sağ ittifakın kazandığına dikkat çeken Kürt gazeteci, “Avrupa’da aşırı sağ rüzgarı esiyor” dedi. Baksî, oy kaybına uğrayan sol partiler için çıkış yolunu ise şöyle tarif etti: “Sol, aşırı sağ rüzgarına karşı ekonomi, enerji ve ekoloji alanında halkı rahatlacak politikalar üretmeli. Demagojik söylemler aşılmalı. Halkın taleplerini anlayarak buna uygun çözümler üretmeli.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.