Tutsakların grevi 78. gününde

Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi

Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi

  • Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit ve hak ihlallerine karşı 78 gündür açlık grevinde olan tutsakların talepleri karşılanmıyor.

Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevi’nden ve farklı cezaevlerinden 23 Ağustos'ta Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sürgün edilen tutsaklar, çıplak ve ağız içi aramaya maruz kalarak, tekli hücrelere konuldu. Arama dayatmalarını reddeden tutsaklara, bir ay açık görüş yasağı ve bir ay da iletişim yasağı cezası verildi. İlk olarak cezaevine getirilerek tekli hücrelere konulan tutsakların sayısı, dört ayda 40’a yükseldi. Tek kişilik hücrelere konularak, havalandırma saatlerinde bile bir birlerini göremeyen tutsakların temel ihtiyaçları bile karşılanmıyor. Ağır tecrit koşullarının son bulmasını, havalandırma hakkının sağlanmasını, üç kişilik koğuşlara geçmeyi talep eden tutsaklar, cezaevi yönetimiyle yaptıkları görüşmeler ve verdikleri dilekçelere rağmen koşulların düzeltilmemesi üzerine 4 Ekim’de süresiz-dönüşümlü açlık grevine başladı. “Pişmanlık” dayatılarak taleplerin karşılanmaması ve cezaevinin baskıları arttırması üzerine tutsaklar, 16 Kasım’da süresiz-dönüşümsüz açlık grevine geçti.

Hastaneye götürülmedi

Tutsak Yakup Brukanlı, ağır tecrit ve artan hak ihlallerine karşı 28 Ekim'de bedenini ateşe verdi. İkinci derece yanıkları olan, sağ kolunun tamamı, bel kısmı yanan, iki eli ve sağ kolunu kullanamayan Brukanlı, hastaneye kaldırılmayarak revirde kelepçeli bir şekilde tedavi edildi. Enfeksiyon kapma riski bulunan Brukanlı, başvurulara rağmen hastaneye götürülmedi.

Gökyüzü kapatıldı

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY-DER), 11 Kasım'da cezaevine ziyaret gerçekleştirerek, cezaevi idaresi ve tutsaklarla yapılan görüşmelere dair rapor hazırladı. Raporda, hak ihlalleri şöyle aktarıldı: “23 saat boyunca hiçbir insanı göremiyoruz. Bu artık psikolojik şiddet şeklini aldı. Odalarda tek göz bir pencere var ve pencerenin tamamı demir parmaklıklarla kapalı, gökyüzünü dahi duvarlardan ve tellerden dolayı göremiyoruz. Çamaşırlarımızı kendi odamızda leğende yıkıyoruz ve çamaşırlarımızı kaldığımız hücrede kurutuyoruz, ancak elbiseler günlerce kurumuyor. Kısıtlı elbise hakkımız olması sebebiyle günlerce kirli elbiselerini giymek zorunda kalıyoruz. Çamaşırlarımızı odamızda kuruttuğumuz için akciğerlerimizde rahatsızlık oluşmaya başladı. Odalarımızda ketıl, televizyon ve radyo yok. Gazete, dergi, kitap vb. yayınlardan da faydalanamıyoruz. Sıcak ve soğuk su miktarının günlük olarak kotalı. Temizlik için kullanıldığında su miktarı yetmiyor. Bazı gardiyanlar tarafından sürekli taciz ediliyoruz, diğer tutsaklarla selamlaşmalarımıza dahi izin verilmiyor.”

Hastalar tekli hücrelerde

Cezaevinde en ağır hak ihlaline ise hasta tutsaklar maruz kalıyor. Elleri ve kolları olmayan, temel ihtiyaçlarını dahi tek başlarına karşılayamayan tutsaklar, tekli hücrelerde tutuluyor.

Baskılar daha da arttı

Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nda yer alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şirnex Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ile hukuk ve insan hakları örgütlerinin cezaevine yaptığı ziyarette, cezaevi idaresi koşulların iyileştireceğini söyledi. Koşulları düzeltmeyen cezaevi, baskıları arttırdı. Bu ihlalleri aktaran tutsakların, aileleriyle yaptıkları telefon görüşmeleri kesilmeye başlandı.

Ailelerin talebine ret

Aileleri, yakınlarının sağlık durumunun kötüye gitmesi üzerine cezaevi müdürü ve savcısıyla görüşme talebinde bulundu, ancak “Müdür ve savcı toplantıda” denilerek reddedildi.

Durumları kötüleşiyor

Tutsak Mehmet Can Yiger’in durumunu öğrenmek için cezaevi idaresini arayan annesi, şunları paylaştı: "Biz cezaevine açık görüşe gittiğimizde durumları iyi değildi. İlk açlık grevine giren tutuklular çok zayıflamışlardı. Bizimle konuşurken sürekli bir şeyleri unuttuklarını dile getiriyorlardı. Hafıza kaybı başlamıştı sanırım. Durumları giderek kötüleşiyor. Biz görüşten çıktığımızda cezaevi müdürü ve savcısıyla görüşmek istedik. Görevliler onların şu an toplantıda olduklarını ve bir an önce kampüsü terk etmemizi söylediler. Bizi oradan çıkardılar. Son bir haftadır cezaevi müdürüyle görüşmek için arıyoruz, ancak bize erteleyip duruyorlar. Belirtikleri günde aradık ama 'müdür tatilde görüşemezsiniz' yanıtını aldık. Şu an ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çocuklarımızın durumu kötü ve giderek daha da kötüleşiyor ama cezaevi sürekli bahaneler öne sürerek hiç bir şekilde tutukluların ve ailelerin taleplerine yanıt vermiyor." KONYA

 

*****

Sincan’da ‘saygısızlık’ soruşturması

Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde koğuş baskınlarına tepki gösteren tutsaklar hakkında “saygısızlık ettikleri” gerekçesiyle soruşturma açıldı.

Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde gardiyanlar tarafından “arama” adı altında baskın yapılıyor. Baskına tepki gösteren tutsaklar hakkında “disiplin” soruşturması açıldı. Enver Baysal, Sedat Karabalık ve Bedri Akın, avukatlarıyla yaptıkları görüşmede, oda baskınlarının arttığını ve baskınlarda eşyalarının dağıtıldığını aktardı. Tutsaklar, odalarına baskın yapan gardiyanların, “Bize saygısızlık yaptılar” iddiası üzerine cezaevi yönetimi tarafından haklarında “disiplin” soruşturması başlatıldığını bildirdi.

 Soruşturma nedeniyle sözlü savunma verdiklerini belirten tutsaklar, henüz verilen bir ceza olmamasına rağmen Sedat Karabalık’ın keyfi bir şekilde havalandırmaya tek başına çıkarıldığını aktardı. Tutsaklar, gardiyanların bu durumu “Bize saygısızlık etti” diyerek gerekçelendirdiği belirtti. Aynı cezaevinde tutulan Bager Sayak ise ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, odalarına gece yarısı baskınların düzenlendiğini, her defasında eşyalarının dağıtıldığını söyledi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.