Üç kuşak Sevim Örs'ü arıyor

Kültür/Sanat Haberleri —

KAMBER SAYMAN DERSIM

KAMBER SAYMAN DERSIM

  • Dersim 1938 Soykırımı'nda Bolu’ya sürgün edilirken Elazığ tren istasyonunda kaybolan halası Sevim Örs’ü arayan Şengül Albayrak, "Dedemin ve babamın vasiyeti üzerine halamdan geriye kalan siyah beyaz bir fotoğrafla arıyoruz” dedi. 

ESRA SOLİN DAL
MA/AYDIN

Katliamdan sonra Bolu’ya sürgün edilen ailelerden biri olan Kamber Sayman ailesi, 1938 yılında sürgün edilirken Elazığ Tren istasyonunda izini kaybettikleri Sevim Örs’ü arıyor. Sayman’ın yaşamını yitirmesi ardından torunu Şengül Albayrak (47), ellerinde sadece siyah beyaz bir fotoğrafla yıllardır halası Sevim Örs’ü arıyor. Dedesi ve babası Ali Sayman'ın gözlerinin açık gittiğini dile getiren Albayrak, “Halamı bulamazsak bizim de gözlerimizi açık gidecek” dedi.  
 
Dedem yıllarca aradı
Aydın’ın Didim ilçesinde yaşayan ve halası Örs’ü arayan Albayrak, 16 yaşında Dersim’den Erzincan’a gelin gittiğini, 18 yaşında iken de Didim’e yerleştiğini anlattı. Kayıp halasının isminin sürekli ev içinde konuşulduğunu dile getiren Albayrak, ailesinden dinlediği hikayesini şöyle anlattı: “1938’de dedem Kamber Sayman, Dersim’den Bolu’ya oradan da Ödemiş’e sürgün ediliyor. 4 erkek 2 kız olmak üzere toplam 6 kardeşler. Aileler kafileler halinde vagonlara bindirildiği sırada kız kardeşinin başka bir vagona bindirilmiş olabileceğini söyledi. Dedem o günden sonra yıllarca halamı aradı. Dedemin çabaları sonucunda halam İzmir’in Ödemiş ilçesinde olduğuna dair bilgisine ulaşıyor. Ne kadar gitmek istese de imkanlar kısıtlı olduğu için bir türlü halama ulaşamıyor. Dedem vefat etmeden önce babama vesayetini bırakıyor ve diyor ki, ‘Oğlum senin bir kız kardeşin var. O kız kardeşini ara bul, bulmasan gözelerim açık gider.’ Nitekim babamın gözeleri de açık gitti. Aradan yıllar geçiyor ve Babam Ali Sayman, askerlik çağına geliyor. Babam 1950 yıllarında İzmir’de askerlik yapıyor. Dedem vefat etmeden önce babama verdiği vasiyette kız kardeşlerinin sürgün sırasında onlardan ayrı düştüğünü yazıyor. 

İzmir'de olduğunu öğreniyor
Yaşamını yitirmeden önce izini İzmir’de olduğunu öğreniyor. Öğrenince de babama diyor ki ‘oğlum sen askere gidiyorsun, gittiğinde Ödemiş muhtarını gör o sana yardımcı olur.’ Babam, Ödemiş’e gidiyor ve halamı buluyorlar. Babam halamın evinde iki ve ya üç gün misafir kalıyor. Halamın iki kızı varmış. Babam onun evinde misafir kaldığı zaman halam, ‘Babamın bağrında iki gözü iki çeşme ağlayarak, ‘neden beni bıraktınız’ diye içini dökmüş ve siyah beyaz fotoğrafını o yıllarda verdi. Babam da ‘halama ağlama askerlik dönüşü seni alıp götüreceğim’ diye söz vermiş. O dönem askerlik üç buçuk sene yapılıyor ve geri dönüyor ama kardeşinin daha önce oturduğu adreste bulamıyor. Babam çok aramak istedi halamı ama elimizde halam ait bir fotoğraftan başak bir şey yoktu. Ekonomik koşular ve hayat şartlarından dolayı bir daha İzmir’e gidemiyor.” 
 
Babamızın vasiyeti 
“Babam askerden geldikten yaklaşık 25 yıl sonra babamın yaşadığı Dersim’in Roşnage köyü yakınlarında ikamet eden Ali Kaya isimli biri babamı arayarak, bir gerçeği gizlediğini söyledi” diyen Albayrak, Kaya’nın ölmeden önce babasını çağırdığını aktardı. Albayrak şöyle konuştu: “Ali Kaya bundan 25 yıl önce babama, iki genç kızdan bir telefon aldım, Ali Sayman’ı arıyoruz o bizim dayımız olur. Onunla iletişime geçmek istiyoruz’ dediler. Bu telefonu senden sakladım, bilgin olsun’ diyor. Babam bu bilgi üzerine Ödemiş’te bulunan eski muhtarı arayıp ondan yardım talebinde bulundu. Olumlu cevap alır. Ancak babam bu heyecana dayanamayan kalbine yenik düşüp halamın hasretiyle bu dünyadan göç ediyor. Babamın vefatından sonra şimdi ise biz çocuklar da babamızın vasiyetinde belirtildiği üzere, yıllar önce babama telefon eden halalarımın çocuklarına ve yaşıyorsa halama ulaşmak istiyoruz.
 
Elimizde sadece bir fotoğraf var 
Elimizde sadece bir fotoğraf var. Ağabeyim öldükten sonra ben aramaya başladım. Ben de Ödemiş’e gittim. Nüfus dairesine gittim halamın isim soy isimi net olmadığı için arşivlere girip bulamadım. Elimizde sadece gençliğine ait siyah beyaz bir fotoğraf var. Onun bulursak eğer bize hikayeleri anlatır. Ben de bir yeğeni olarak merak ediyorum. Köklerine kadar kaybedilmek istenen bir ailenin acısını ancak bir kayıp yakını anlar. Eğer ona ulaşmazsak bizim gözlerimiz de babam ve dedem gibi açık gider.” 
 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.