Wan direnişi halklara umut oldu

• AKP-MHP iktidarı yüzde 56 oyla rekor kırarak seçilen Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan ile Neslihan Şedal yerine yüzde 27 oy alan AKP'li Abdulahat Arvas'a verdi. Bunu da YSK ile hukuk kılıfına uydurmak istedi. Günlerdir süren direnişin ardından YSK geri adım atmak zorunda kaldı. Önceki gün akşam saatlerinde YSK, mazbatayı Zeydan’a iade etti.
• Biz de mazbatası iade edilen DEM Parti Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a mikrofon uzattık. Halkın onurlu ve kararlı direnişiyle YSK'nin geri adım attığına dikkat çeken Zeydan, “Direniş tüm halklara cesaret verdi. Artık bundan sonrası için hizmete odaklanmak, halkımızın bu fedakarlıkları karşısında onlara layık hizmetler üretmek"  dedi.

GÜLCAN DERELİ

Kurdistan ve Türkiye kentleri son birkaç gündür tarihi bir direnişe sahne oldu. 31 Mart'ta yapılan seçimlerde Kurdistan ve Türkiye'de tarihi yenilgiye uğrayan AKP-MHP iktidarı halkın iradesini daha önceki yıllardaki gibi gasp etmek istedi. Ancak kayyum rejiminden yaka silkeleyen Kürtler bu kez bu girişime büyük bir direnişle karşılık verdi. DEM Parti Wan'da 14 ilçenin tümünü alarak rekor kırarken, Wan Büyükşehir Belediyesi'ni de DEM Parti kazandı. Bunu hazmedemeyen AKP-MHP iktidarı yüzde 56 oyla rekor kırarak seçilen Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan ile Neslihan Şedal’ın yerine yüzde 27 oy alan AKP'li Abdulahat Arvas'a verdi. Bunu da hukuk kılıfına uydurmak istedi.

Zeydan, memnu haklarını yani seçilme hakkını alarak Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurmuştu ve adaylığı YSK tarafından kabul edilmişti. 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine beş dakika, seçime iki gün kala Adalet Bakanlığı'nın idari bir kararla Zeydan’ın memnu haklarına itiraz ettiği, daha önce memnu haklarını iade eden mahkeme kendi aldığı kararı çiğneyerek bu kez tam tersi karar verdi. Ve YSK bu karara dayanarak mazbatayı Wan'da yüzde 27 oy alan AKP'li Abdulahat Arvas'a verdi. Wan İl Seçim Kurulu'nun mazbatayı AKP'li adaya vermesine karşı DEM Parti, YSK'ye itirazda bulundu.

Hukuksuzluk direnişe çarptı

Bu karar üzerine Wan'ın her yerinde halk meydanlara akın ederken, Êlih, Colemêrg, Îdir, Mêrdîn, Amed, Bedlîs, Riha, Adana, Mersin, İstanbul İzmir, başta olmak üzere onlarca kentte toplumsal muhalefet güçleri ve Kürt halkı sokağa çıktı. Sokaklar 1990’ların ruhunu yansıtan serhildan görüntülerine sahne oldu ve halk karara "Bijî Serok Apo" sloganlarıyla tepki gösterdi. Karar sonrası Wan’da esnaf kepenkleri açmayarak protesto etti. DEM Parti Eşbaşkanları, DTK, HDP, DBP, CHP, TİP, EMEP ve birçok muhalefet yetkilisi Wan'a giderken, halk karar geri alınmadan sokakları bırakmayacağı mesajını verdi. Günlerdir süren direnişin ardından YSK geri adım atmak zorunda kaldı. Direniş sürerken önceki gün akşam saatlerinde YSK, AKP’li adaya verilen mazbatayı tekrar seçilen DEM Parti Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a iade edilmesine karar verdi.

Sonucu halk belirledi

Biz de mazbatası iade edilen DEM Parti Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a mikrofon uzattık. Direnişin ardından yaklaşık 500 kişinin gözaltına alındığı söyleyen ve sabaha kadar adliyede ailelerle birlikte gözaltına alınanların bırakılmasını bekleyen Zeydan, kararı şöyle değerlendirdi: "Halkın iradesine karşı bir kumpas, bir tuzak kurulmuştu. Bu tuzağı halk kendi iradesine, onuruna yüksek bir duyguyla ve gururla sahip çıktı. Ve bu kumpası bozdu, önüne geçti. Mazbata Wan halkının hakkıydı. Yüzde 55 ile 250 bin insanın oyuyla zaten Wan halkı belediyelerini kazanmıştı. Halk kendisine ait olanı geri aldı. Görkemli bir direnişle demokratik hakkını kullandı. Tabi halkımızla büyük bir dayanışma gösterdi. Türkiye’nin diğer kentlerinde demokrasiyi, adaleti benimseyen vicdan sahibi insanlar, parti liderleri, en solundan en sağına kadar bütün siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütleri, bütün STK’ler, vicdanlı basın emekçileri dolayısıyla topyekun büyük bir dayanışma ortaya kondu ve geri adım attırıldı. Mazbata yeniden halka verildi. Sonuçta halkın direnişinin sayesinde oldu."

Kararı telefonla öğrendi

Başta Wan olmak üzere Kurdistan'ın tüm kentlerinde sokaklarda olan yurttaşlar kararın duyurulmasının ardından büyük bir coşkuyla zaferini kutlamaya başladı. Büyük hukuksuzluk büyük bir direnişle son buldu. Kararı ilk olarak DEM Parti Milletvekili Mehmet Tiryaki YSK önünde yaptığı açıklamayla duyurdu. Zeydan’ın ise kararı telefonla öğrendiği anlar kameralara yansıdı. O sırada sevinci yüzüne yansıyan Zeydan yanında bulunan bir Barış Annesi’ne ve yurttaşlara sarılarak kutladı. O anı Zeydan, şöyle anlattı: "Kararı telefonla öğrendik ve elbette çok mutlu olduk. Halkımızın direnişinin zaferle taçlanması bizi mutlu etti. Fakat çok yoğunduk, o anda da gazeteci bir arkadaşa röportaj veriyordum aslında o biter bitmez o telefon geldi ve mutlu olduk. Evet, o kararı o anda öğrendim. Halka ait olan zorla alınmak isteniyordu. Halk buna izin vermedi, bunun önüne geçildi, bunun mutluluğunu yaşadık elbette."

Sıra bu halka layık olmakta...

Milyonlar Wan'ın en işlek merkezinde toplandı. Hep bir ağızdan eşlik edilen Kürtçe stranlar eşliğinde halaylar çekerek zaferi kutlayan yurttaşlar, "Bijî Serok Apo" sloganlarıyla meydanları inletti. Sadece Wan'da değil zafer Kurdistan ve Türkiye kentlerinde de kutlandı. Kutlamaların ardından gençler, Wan sokaklarını ‘biz kirlettik biz temizleyeceğiz’ diyerek ellerine süpürge, kürek alarak kenti temizlemeye başladı. Kürt halkının bu duruşunu büyük mutluluk olarak tanımlayan Zeydan, sözlerini şöyle tamamladı: "Tabi ki biz öncelikle onurlu halkımıza teşekkür ediyoruz. İradesini, onurunu korudu. İradesine çökmek isteyenlere ne olursa olsun izin vermeyeceğini gösterdi. Bu çok kıymetliydi. Halkımızın bu yüksek düzeydeki iradesini sahiplenmesi diğer kesimleri de harekete geçirdi. Diğer kesimleri de cesaretlendirdi ve böyle bir başarı ortaya çıktı. Halkımız kendi iradesini, kendi hukukunu koruduğu için o mutlulukla alanlara indi. O mutluluğun verdiği coşkuyla milyonlar alanlara aktı, sevinçlerini ortaya koydular. Artık bundan sonrası için bizim yapmamız gereken hizmete odaklanmak, halkımızın bu fedakarlıkları karşısında onlara layık hizmetler üretmek. Eminim halkımızın ortaya koyduğu bu irade ve tüm Türkiye halklarının ortaya koyduğu bu dayanışma toplumsal barışın sağlanması için büyük bir umut da yarattı. Ayrıca birlikte onurlu yaşam iradesini de daha da güçlendirdi."