Yaşar Hanım'ın anıları

Dosya Haberleri —

Yaşar Hanım ve İhsan Nuri

Yaşar Hanım ve İhsan Nuri

  • Yaşar Hanım, İhsan Nuri’den ayrılması için devlet tarafından baskıya maruz kalır. Lakin bütün baskılara rağmen İhsan Nuri’den boşanmaz. İhsan Nuri, Ağrı Dağı’nda iken askerler kendisine boşanma evraklarını getirir. İhsan Nuri ise “devletinizi tanımıyorum ki mahkemenizi tanıyayım!” diye cevap verir, evrakları yırtar. 

SEDAT ULUGANA

.

Yıl 1921… Yaşar Hanım’ın cerrah olan babası ölünce, annesi Üsküdar’daki evlerini satarak İstanbul’dan ayrılır. 16 yaşındaki Yaşar, küçük kardeşi Hayri ve annesi İffet Hanım ile birlikte Roma isimli vapura binerek Trabzon’a gider. Amacı Iğdır’da askeri tabip olan ağabeyi Ali Haydar Bey’in yanına varmaktır. 

Yolculuk pek çetin geçer, zira vapurda bulunan Topal Osman ve “bıçaklı lazları” kadınları alıkoymakta, karşı çıkanları da öldürmektedir. Bundan ötürü yolculuk boyunca Yaşar Hanım vapurun ambarında saklanır. Bir sabah Trabzon limanında iner, tutmuş oldukları bir atlı araba ile Erzurum’un yolunu tutarlar.  Erzurum bir şehirden ziyade yıkık bir harabeyi andırır, Yaşar Hanım harbin izlerini edebi cümlelerle durmadan tasvir eder.  Sarıkamış-Iğdır yolunda bir Kürt köyüne misafir olurlar. Bu Yaşar’ın Kürtlerle ilk karşılaşmasıdır, Kürtlerin misafirperverliğinden bayağı etkilenir: “Arabanın takırtılarını duyan Türk köyleri ışıklarını söndürüp kapıyı bize açmazken,  Kürtler bizi çok iyi karşıladılar.” 

İhsan Nuri ile Yaşar Hanım’ın karşılaşması

Iğdır’a yaklaşırken Ağrı Dağı’nın heybetli zirvesi belirmeye başlar. O esnada İhsan Nuri birkaç süvari eşliğinde Iğdır’dan Doğubeyazıt’a giderken Yaşar Hanım ile karşılaşır. Aileyi selamlar ve yoluna devam eder. Yaşar Hanım ağabeyisine bu “yakışıklı zabit”in kim olduğunu sorar; işte İhsan Nuri ismi o an kulağına çalınır. Sonraki günlerde Tevfik Fikret’in şiirleri ile birbirlerine durmadan mektuplar gönderirler. İhsan Nuri, Yaşar Hanım’ın penceresinin dibinden ayrılmaz, karşılıklı şiirlerden  kısa bir süre sonra evlenirler. Yıl 1922’dir. O sıralar İhsan Nuri, Bayezid şehri ve ayrıca hudut alayına kumandan olarak tayin edilir.  

İlk tren seferi Yaşar Hanım’a 

O günlerde İhsan Nuri, Ruslardan kalma, Ağrı-Doğubeyazıt arasındaki demir yolunu tamir ettirir. Ve ilk tren seferini de  sadece Yaşar Hanım’a tahsis eder. Bu yolculuk aynı zamanda ikilinin balayıdır. Lakin tren yarı yolda bozulur. Çift bir Kürt köyüne sığınır, orada temin ettikleri öküz arabası ile Ağrı’ya doğru yola çıkarlar. O esnada şiddetli bir yağmur yağar, ikili sırılsıklam ıslanır… Duygularını pek ifade etmeyen İhsan Nuri’nin aksine Yaşar Hanım son derece içlidir, o güne dair duygularını uzun edebi cümlelerle dile getirir.

İstanbullu bir Osmanlı kadını olan Yaşar Hanım’ın İhsan Nuri’ye olan aşkı onu kaçınılmaz olarak
Ağrı Kürt Direnişi’ne dahil eder. Kuşkusuz kendisinin bizzat kaleme almış olduğu, 200 küsur sayfalık
Osmanlıca anılar dönemin bilinmeyen birçok hususuna ışık tutuyor. Anılar İstanbullu genç bir kadının
gözünden zengin bir Kürdistan panaroması sunuyor.

Beşiri’de Êzîdîlerle kavga

İhsan Nuri 1924’de Beşiri’ye tayin olunca, Yaşar Hanım da onunla gider. Beşiri’de bir Êzîdî köyüne yerleşirler, Yaşar Hanım pek tanımadığı Êzîdî kadınlara “Kör Şeytan!” dediği için kavga çıkar, “subay eşi” olduğu için Êzîdî kadınlar kendisine dokunmazlar. Daha sonta İhsan Nuri sırasıyla Silvan, Siirt ve Şırnak’a tayin olur. Yaşar Hanım’ı Siirt’te akrabalarının yayında bırakır. Yaşar Hanım’ın o günlerde kendisine eşlik eden tek yareni ise ududur. Melankolik bir ruh ile şarkılar çalar durmadan.

Devletin Yaşar Hanım’a baskısı

İhsan Nuri aynı yıl Beytüşşebap’ta başkaldırır. İsyan kanla bastırılınca Rojava üzerinden Irak’a geçince Yaşar Hanım da ağabeyi Haydar Bey’in yanına döner. İhsan Nuri’den ayrılması için devlet tarafından baskıya maruz kalır. Lakin bütün baskılara rağmen İhsan Nuri’den boşanmaz. Bunun üzerine ağabeyi Ali Haydar Bey Batı Anadolu’ya sürülür. Nitekim İhsan Nuri 1926 senesinde Ağrı Dağı’na gelince devlet Yaşar Hanım’ı da psikolojik savaş argümanı olarak kullanmak ister. İhsan Nuri, Ağrı Dağı’nda iken askerler kendisine boşanma evraklarını getirir. İhsan Nuri ise “devletinizi tanımıyorum ki mahkemenizi tanıyayım!” diye cevap verir, evrakları yırtar. 

Sonraki aylarda Yaşar Hanım ve annesi İffet Hanım, Xoybûn aracılığı ile Rojava’ya geçip uzun bir müddet Mustafa Şahin Bey’in evine misafir olur. Mustafa Bey’in eşi Adile Hanım, Yaşar’ı “genç ve İstanbullu bir hanım” olduğu için kıskanır. Evde huzursuzluk başlar, Yaşar Hanım’ın zihninde “kötü bir yer”  olarak kalır söz konusu ev.  

Savaşta yaralanır, ölümden döner

Bir müddet sonra Xoybûn’un çabaları ile Yaşar Hanım Bağdat’a gider; oradan da Tebriz’e geçer. İhsan Nuri’nin gönderdiği kurye aracılığı ile sonra Ağrı Dağı’na gelir. Burada savaşın gidişatına tanıklık eder; uçak bombardımanında boynundan yaralanır,  ölümden döner. 

Ağrı’da uzun bir süre Kürt direnişçilerin aileleri ile birlikte yaşar;  Ferzande, Halis Bey, Edoyê Azizi, Reşoyê Silo gibi ünlü direnişçileri tanır. Köy ve yayla yaşamına uyum sağlamaya çalışır, Kürtçe öğrenmeye başlar.

Hep İhsan Nuri’nin yanındaydı

Çatışmalar dışında hep İhsan Nuri’nin yanındadır. Öyle ki Eylül 1930’da Ağrı Dağı tamamen sarılınca Ermeni direnişçi Kara Vahan, İhsan Nuri’ye, “Biz önden çekileceğiz, isterseniz eşiniz de bizimle gelsin. Onu buradan çıkaralım” teklifinde bulunur. Ama Yaşar Hanım “ölsem de İhsan Nuri’nin yanında ölürüm” diyerek teklifi kabul etmez. Yaşar Hanım’ın bağlılığı karşısında  İhsan Nuri “eşimin vefadarlığı beni şaşırtıyordu” sözleriyle duygularını dile getirir. 

Anılar kitaplaşacak

Anılar 1930 yılının sonbahar mevsiminde biter. Bundan sonra da Yaşar Hanım’ın yaşamı artık İhsan Nuri’nin hikayesi üzerinden sürecektir.

İstanbullu bir Osmanlı kadını olan Yaşar Hanım’ın İhsan Nuri’ye olan aşkı onu kaçınılmaz olarak Ağrı Kürt Direnişi’ne dahil eder. Kuşkusuz kendisinin bizzat kaleme almış olduğu, 200 küsur sayfalık Osmanlıca anılar dönemin bilinmeyen birçok hususuna ışık tutuyor. Anılar İstanbullu genç bir kadının gözünden zengin bir Kürdistan panaroması sunuyor. Yakın zamanda kitap olarak okuyucu ile buluşturmayı planladığımız bu anıların ses getireceğine inanıyoruz.  

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.