Yer yok deyip ameliyat etmiyorlar

Şivekar Ataş ve annesi Rabia Ataş
- Hasta tutsak Şivekar Ataş’a kalp yetmezliği teşhisi konulurken, rahminde de kitle bulunuyor. Annesi Rabia Ataş, “sıra çok, senin için yer yok” denilerek ameliyat edilmediğini söyledi.
MEDİNE MAMEDOĞLU / AMED
Amed’deki Adalet Nöbeti’ne katılan Rabia Ataş, çok sayıda hastalıkla mücadele eden tutsak Şivekar Ataş’ın annesi. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan Şivekar Ataş, Muş'ta 2016’da “Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Şivekar Ataş’a yargılandığı davada 15 yıl ceza verildi. Şivekar Ataş, tutuklu kaldığı süre boyunca cezaevinde birçok kez kötü muameleye maruz kaldı. Rahminde kitle tespit edilen Şivekar Ataş, kalp yetmezliği ve fıtık gibi hastalıklarla da mücadele veriyor.
Cezaevinde işkence gördü
Şivekar’ın tutuklandıktan sonra götürüldüğü Tarsus Cezaevi’nde kötü muameleye maruz bırakıldığını aktaran Rabia Ataş, “Burada tekli hücreye alındı ve süngerli odaya atıldı. Onu ondan sonra gördüğümde tanıyamamıştım, her yerinde morluklar vardı. Yine gardiyanların işkencesine maruz bırakılmıştı. Orada çok şey yaşadı ve hastalandı. Şimdi Bakırköy Cezaevi’nde, orada defalarca doktora gitti, ancak hastalıklarına rağmen ameliyat etmiyorlar” dedi.
Daha da kötüleşiyor
Hasta tutsakların tahliye edilmesi için geçen yıl yapılan Adalet Nöbeti’ne de katıldığını hatırlatan Rabia Ataş, şöyle devam etti: “Kızımın rahminde kitle var, yine kalp rahatsızlığı var. Cezaevine ilk girdiğinde kilosu iyiydi. Ama şimdi baktığında çok kilo verdiğini hemen fark ediyoruz. Defalarca hastaneye gitti ama hastalıklarına bir çare bulamadılar. Hastalıkları bu süreçte daha da arttı. Rahmindeki kitle nedeniyle ameliyat olması gerekiyor ancak ‘sıra alınamıyor’ gerekçesiyle ameliyat etmiyorlar. Durumu günden güne daha da kötüye gidiyor. Şimdi doktora, hastaneye götürülüp götürülmediğini de bilmiyorum. Çok uzak yerde olduğu için sürekli görüşüne gidemiyorum. İki haftada bir aramasıyla sesini duyuyorum.’’
Cevap olmamız gerekiyor
Rabia Ataş, tutsakların sesi olmak için nöbete katıldığını belirterek, şöyle konuştu: “Tutuklular son yıllarda birçok kez açlık grevine girdi. Hepsi hasta ve hastaneye dahi götürülmüyorlar. Bugün sadece İmralı veya cezaevlerinde değil, yaşamın her alanında tecrit var. Tecrit kalktığında toplum da nefes almış olur. Tutukluları yalnız bırakmamamız; onların sesine ses olmamız ve bu sürece tutuklu yakınları olarak cevap olmamız gerekiyor.”
Yükünü cezaevleri çekmemeli
Taleplerin kabul edilmesi için halkın bir adım atarak bu haksızlığa ‘dur’ demesi gerektiğini ifade eden Rabia Ataş, şunları ekledi: “Bu grev ve mücadele sadece cezaevlerinde olmamalı. Yük, sadece onların omuzlarına bırakılmamalı. Herkes olduğu yerden ne yapabiliyorsa yapsın. Bizlerden ses çıkmasını istemiyorlar ve bunun için ellerinden geleni yapıyorlar. Ses olmak için sokaklarda olmalıyız. Herkes bu eylemlere ve iradeye katılım göstermeli. Hem tecridi kırmak hem de açlık grevini sonlandırmak bizim elimizde.”













