Yıkım, umudu da yok eder

Şirnex

Şirnex

  • Şırnak Tabip Odası Başkanı Doktor Serdar Küni, ekolojik yıkıma karşı çıkmanın artık tercih değil, zorunluluk olduğunu söyledi. Küni, “Şirnex, su fakiri bir kent haline gelebilir. Yıkım sadece bireyleri değil, toplumu, üretimi ve geleceğe dair umudu da yok eder” dedi. 

MEDİNE MAMEDOĞLU / ŞIRNEX

Şirnex’te doğaya yönelik sistematik tahribat, halk sağlığını, kentin geleceğini tehdit eden çok boyutlu bir krize dönüşmüş durumda. 

Şirnex'te bir yandan maden çalışmaları, diğer yandan baraj projeleri hazırlanıyor. Tahribata dönük herhangi bir iyileştirmenin yapılmadığı kent, önümüzdeki yıllarda temiz su ve havadan mahrum kalabilir. Şırnak Tabip Odası Başkanı Doktor Serdar Küni, bölgede artan ağaç kesimi, petrol ve maden faaliyetlerinin ekosisteme ve halk sağlığına olan etkilerini gazetemize değerlendirdi.

Zincirleme felaket

Küni, kentte yürütülen faaliyetleri üç temel başlıkta topluyor; ağaç kesimleri, petrol arama ve çıkarma çalışmaları ile madencilik ve kum ocakları. Özellikle ormanların yok edilmesinin domino etkisi yarattığını belirten Küni, bu sürecin habitat kaybından toprak erozyonuna, iklim krizinden susuzluğa kadar birçok zincirleme felaketi tetiklediğini söyledi. Küni, “Ormanlar karbondioksiti emerek iklimi dengeler. Onları yok ederseniz sıcaklık artar, kuraklık kapıya dayanır” dedi. 

 

 

Yaban hayatı yok oluyor

Küni, petrol arama ve çıkarma faaliyetlerinin taşıdığı çevresel risklerin altını çizerek, bu faaliyetlerin kirliliğin yanı sıra yaban hayatının bozulmasına da neden olduğunu söyledi. Petrol faaliyetleriyle salınan metan gazının hem insan sağlığına hem de ekosisteme zarar verdiğine dikkat çeken Küni, bu sızıntıların içme suyu kaynaklarını  tehdit ettiğini vurguladı.

Kum ve çakıl çıkarımı yapılan alanlarda ise bitki örtüsünün tamamen yok olduğunu kaydeden Küni, bu durumun yerel fauna üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını ve su yollarının tahribiyle birçok canlı türünün yaşam alanını kaybettiğini belirtti.

Kirli hava, zehirli su ve hasta toplum

Sağlık sorunlarındaki artışa dikkat çeken Küni, solunum yolu hastalıklarının, bağışıklık sistemi sorunlarının ve bulaşıcı hastalıkların bölgede yaygınlaştığını söyledi. Küni, “Ağaç kesimi, maden faaliyetleri ve petrol aramalarıyla ortaya çıkan toz, gaz ve partiküller; astım, KOAH, bronşit gibi hastalıklarda artışa neden oluyor. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve gebeler için bu durum büyük risk oluşturuyor. Zehirli sular, ishal, kolera, hepatit gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasına yol açıyor. Toprağa karışan ağır metaller ise uzun vadede karaciğer, böbrek hastalıkları ve kansere neden olabiliyor” dedi. Tehdit sadece fiziksel sağlıkla sınırlı değil. Doğal yaşam alanlarının yok edilmesinin toplumsal yapıyı da zedelediğini belirten Küni, “Doğayla bağın kopması; anksiyete, depresyon ve aidiyet kaybına yol açıyor” diye ekledi.

Önlem alınmalı

Kentteki yaşam kalitesine dair endişelerini de dile getiren Küni, ormansızlaşma, su kaynaklarının tükenmesi ve iklim dengesizliklerinin önümüzdeki yıllarda Şirnex'te çok daha derin krizlere yol açabileceği uyarısında bulundu. Küni, “Sel, kuraklık, sıcak hava dalgaları gibi afetlerin sıklığı artabilir. Şırnak, su fakiri bir kent haline gelebilir. Eğer bugünden önlem alınmazsa, bu yıkım sadece bireyleri değil, toplumu, üretimi ve geleceğe dair umudu da yok eder” dedi. Bu tablo karşısında kamuoyunu harekete geçmeye çağıran Küni, “Ekolojik yıkıma ‘hayır’ demek artık bir tercih değil, bir zorunluluktur” diye seslendi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.