Yine de barış diyorum

Esmer Çıkmaz
- 11 Temmuz’daki töreni izleyen 2 şehit annesi Esmer Çıkmaz:“Benim gibi binlerce anne çocuklarını kendi elleriyle toprağa verdi. O an içimden ‘artık bu acı son bulmalı’ dedim.”
Silêmanî bölgesindeki Şikefta Casenê önünde düzenlenen silahları imha törenine katılan barış annelerinden Esmer Çıkmaz, “Öyle heybetliydiler ki duruşları herkesi kendilerine hayran bıraktı. Benim gibi binlerce anne çocuklarını kendi elleriyle toprağa verdi. O an içimden ‘artık bu acı son bulmalı’ dedim” sözleriyle duygularını ifade etti.
Gerilla ve şehit aileleri yaşadıkları acıya rağmen Barış ve Demokratik Toplum sürecinin başarısını istiyor ve Kürt sorununun çözümü noktasında devletten de adımlar bekliyor.
O annelerden biri de 56 yaşındaki Esmer Çıkmaz. Esmer ana, 90’lı yıllarda koruculuğu kabul etmedikleri için ailesiyle birlikte köyleri Derşev’in yakılması üzerine Cizre’ye göç etmek zorunda kaldı.
Aynı anda iki şehadet haberi
Sürekli gözaltına alınan, işkence gören oğlu Metin Çakmaz, devlet baskılarına isyan ederek 2014 yılında yönünü dağlara çevirdi. Anne Esmer o günden sonra oğlundan haber alamadı.
2015-2016’da öz yönetim sürecindeki devlet zulmüne kayıtsız kalamayan çocukları Vahap Çıkmaz ve Yasemin Çıkmaz da direnişin içinde buldular kendilerini. Yasemin 9 Şubat 2016 tarihinde Cizre bodrumlarında hayatını kaybetti. Anne Esmer Çakmaz, kızının taziyesini kurduğunda oğlu Vahap’ın İdil’deki öz yönetim direnişinde şehit düştüğü haberini aldı.
Herkesi kendilerine hayran bıraktılar
Yaşadığı onca zulmün ardından kalıcı bir barış ve çözümün sağlanmasını isteyen Esmer Çakmaz, 11 Temmuz’daki silah bırakma törenini izleyen anneler arasındaydı. “Bana gideceğim haberi verilince 3 gece uyuyamadım” diyen anne Çakmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hem heyecan vardı hem de farklı farklı senaryolar kafamda canlandı. Devlet bize saldırırsa, çocuklarımızı gözlerimizin önünde şehit düşürürse ne yaparız diye düşündüm. Tören alanına gittiğimizde orada 40 dakika bekledik. O 40 dakika bana 3-4 gün gibi geldi. Her saniye ne zaman çıkıp gelecekler diye bekledik. Heyecanımız her dakika daha arttı. Grup üyelerini görünce ayağa kalktım. Büyük bir mutluluk sardı beni. Bize alkışlamayın denilmişti ancak kimse bu ikazları dinlemedi. Gelişleri, masaya oturuşları, metni okumaları hepsi heybetliydi. Onların o duruşu herkesi kendine hayran bıraktı. Benim gibi binlerce anne çocuklarını kendi elleriyle toprağa gömdü. O an içimden 'artık bu acı son bulmalı' diye geçti. Cizre’de bodrumlarda yapılan katliamdan sonra artık hiçbir zaman barış demeyeceğim demiştim ama bugün yine barış diyorum.”
Eşit haklarımızı istiyoruz
Anne Esmer Çıkmaz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a güvendiklerini, Kürt halkı olarak kendilerine güvendiklerini ancak devletin de somut adım atması gerektiğini ifade ederek, "Türklerin ne hakkı varsa Kürtlerin de o hakkı olmalı. Dilimizi, kimliğimizi istiyoruz. Barış deniliyor ancak televizyonlardaki dil zehirleyen bir dil" dedi.
Bütün annelere birlikte mücadele çağrısı yapan Esmer Çıkmaz şunları söyledi: “Bazı anneler 5 çocuğunu verdi. Benden belki daha kötü durumda olan yüzlerce anne var. Büyük zulümler gördük. Çocuklarımızın cenazeleri sokaklarda kaldı. Ancak hepsini içimize gömdük ve artık yeter dedik. Ölümleri anneler durdurabilir. Ben ciğerimden 3 parça verdim yine barış elini uzatıyorum. Gelin, bu yükü birlikte omuzlayalım."
Xecê Tekin: Çocuklarımızın arkasındayız
Ağrı’da yaşayan şehit annesi Xecê Tekin de “silahları imha töreninin barışa, özgürlüğe vesile olmasını diledi.
Oğlu Sinan Tekin’in (Çekdar Ararat), 2014’te PKK’ye katıldığını söyleyen Xecê Tekin, “Ben oğlumun gittiği yolla ve mücadelesiyle onur duyuyorum. Oğlum 2017 yılında Tendürek Dağı’nda çıkan bir çatışmada oğlum yaralanmış ve sonra şehit düşmüş. Benim oğlum genç yaşında bu yola girip PKK’ye katılım yapmışsa, demek ki iyi gördüğü bir şey olmuş. Ben onun mücadelesi ile gurur duydum. Onunla da onun yoldaşlarıyla da her zaman başımız dik” diye konuştu.
11 Temmuz günü gerçekleşen silahları imha töreni için gün boyu ekran başından ayrılmadığını söyleyen Xecê Tekin, “Bu çok zor ve önemli bir adım. Bu adımın barışa, özgürlüğe vesile olmasını diliyoruz. Bizler çocuklarımızın davasının arkasındayız. Ne olursa olsun bizler davamızdan vazgeçmeyeceğiz” sözlerine yer verdi. JİNNEWS/MA









