Zelal Bilgin: Suç, örgütlü ve organizeli

Kadın Haberleri —

Zelal Bilgin

Zelal Bilgin

  • Tutuklu TJA aktivisti Zelal Bilgin, Pınar Gültekin davasında faile yapılan indirim ve tüm aile fertlerinin serbest bırakılmasına ilişkin yazdığı mektupta,  “Aklınıza suçun örgütlü ve organizeli olduğu hiç gelmiyor mu?", "Bu cani ve ailesinin arkasında kim, kimler var” diye sorudu.

Pınar Gültekin davasında verilen skandal karara kadınların tepkisi sürüyor. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistlerinden Zelal Bilgin de, Jinnews’e yazdığı mektupta Pınar Gültekin davasını değerlendirdi.

Politik kimliklerinden ve kadın özgürlüğüne olan inançlarında dolayı tutsak edildiklerini kaydeden Bilgin, “Erkek egemen zihniyet tarihten bugüne dek elde ettiği bütün savaş deneyimleriyle beraber kendisini kurumsallaştırdığı her alanda kadınla olan savaşı en vahşi ve ahlaksız boyuta ulaştırmış durumda” dedi.

İsyan etmemek mümkün mü?

Ana akım medyadan izledikleri kadarıyla kadına yönelik şiddet, kadın katliamları karşısında bir şey yapamamanın çaresizliğini yaşadıklarını belirten Zelal Bilgin devamla mektubunda şöyle dedi:

“Birlikte yol alma ve örgütlenerek yan yana yürüme, beraber direnme koşullarımızın elimizden alınmış olması isyan nedenimiz oluyor. Hayatta kalmak, hayattan koparılanların acılarını, umutlarını hissederek yaşamaya devam etmek ve bunun karşısında isyan etmemek mümkün mü? Hayatta kalmaya çalışmak, en yakının olduğunu düşündüğün, reddettiğin veya hiç tanımadığın ve aslında hepsinin azmettirici, ‘erkek devletin’ yarattığı bu vahşetin karşısında hepimiz tehlikede değil miyiz? Yargının verdiği kararlar içinde bulunduğumuz durumun vahametini yeteri kadar açıklamıyor mu? Haksız tahrik, iyi hal indirimi yaparak ceza adı altında mükâfatlandırdığı erkekleri cesaretlendirmekten başka ne yapıyor bu yargı?

.
Pınar Gültekin

Ceza indiriminde siyasetin vesayeti net

Politik kimlikleri, Kürt oldukları, muhalif oldukları veya kadına yönelik şiddetle mücadele ettikleri için terörist ilan edilen, adil yargılama yapılmadan delil ve kanıt aranmaksızın verilen ağır cezalar söz konusuyken, vahşice hislerle işlenen kadın cinayetlerinde verilen kararlar, yapılan ceza indirimleri, yargının ve siyasetin vesayeti altında olduğunun net göstergesidir.

Skandal karar

Pınar Gülten’in vahşice katledildiği yargılamanın karar duruşmasındaki söylemler, ceza indirimi gerekçeleri ve caniye verilen sözde ceza adı atındaki ödül, yargının yeni skandal kararlarından biri oldu… Gülüşünde dünyasını saklı tutup yaşamın içine ‘Pınar’ gibi dupduru akmanın coşkusunu, heyecanını yaşayan, yaşam dolu bir kadındı Pınar’ımız… Katledileceğinden habersiz bütün kadınlarla dayanışan, kadına yönelik işlenen bu vahşi suçlara karşı duruşu net kadınlardandı. Yaşamdan koparılmasaydı kadınlarla dayanışma içinde mücadele yürütecekti. Belki de her alanda yan yana omuz omuza olacaktık. Ama öyle olmadı; artık hayatında istemediği, ne kadar tehlikeli olduğunu fark ettiği bir caninin organize edilmiş, ortaklığı yapılmış cinayetinin kurbanı oldu.”

Neydi haksız tahrik?

Pınar Gültekin’in katledilme sürecine ve katile verilen “Haksız tahrik indirimi’ne ilişkin olarak da Bilgin şunları kaydetti: 

“Peki, bu haksız tahrik neydi burada? Plan yaparken mi yoruldu, suç ortağı bulurken mi? Pınar’ı kendisiyle gitmekte ikna ederken mi zorlandı? Beton dökmekte mi zorlandı, çakmağı çakmakta mı? Yoksa gömecek yer bulmakta mı zorlandı? Neydi haksız tahrik? Bütün deliller, yardım edenler, itiraflar, telefon sinyalleri, telefon incelemeleri orta yerde dururken neydi bu haksız tahrik? Bitmedi ölmeye devam etti Pınar, onunla beraber adalet öldü, insanlık öldü, hakikat öldü, cinayetler işlenmeye devam edildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi ile yargılanan caniye önce 23 yıl sonra haksız tahrik indirimi nedeni ile 14 buçuk yıl ki bunun da bir kısmını açık cezaevinde geçireceği ‘sözde’ bir ceza verildi.” 

Aklınıza suçun organizeli olduğu gelmiyor mu?

Mektubunda “iyi niyet” tanımını da sorgulayan Bilgin şu soruları sordu: “Bu cani ve ailesinin arkasında kim, kimler var, hangi cemaat, hangi devlet yetkilisi? Caninin avukatının masumiyet, iyi niyet tanımlaması nedir? Gömdüğü yeri söylemesi nasıl bir iyi niyet göstergesi oluyor? Peki, ailesi ya da ortağı bütün delillere rağmen nasıl bir maddeden yararlanarak beraat ettirdiler? Koruma tedbiri olmasına rağmen katledilen kadınları korumayanların yargılanmaması, kadının şiddet gördüğü erkek ile barıştırmaya çalışan arabulucuların oluşturulması sizin de aklınıza suçun örgütlü ve organize olduğunu getirmiyor mu?

Kadın katili erkeğin, tecavüzcü, tacizci, çocuk istismarcısı erkeğin savunmasını yapan avukatların mesleklerini icra ediş biçimleri, cinsiyetçi ve nefret söylemleri sizi de rahatsız etmiyor mu? Suçu ispatlanıncaya kadar herkes masumdur karinesine sığınıp, ispatlı suçlarda da hangi menfaat, çıkar ve nasıl bir maddi kazanç gözeterek adaleti bir kenara bırakıp suç ortaklığı yapmaya başlıyorlar? Taşıdıkları diploma nedeniyle adaletin sağlanması için çaba sarf etmeleri gerekirken adaletin katili olarak toplum içinde geziyor olmak utandırmıyor mu? Avukatlık mesleğinin etiği ve ahlakının sorgulanması ve tartışmaya açılması gerekmiyor mu?

Uykularınızı kaçırmaya devam edeceğiz

Söz konusu kadın mücadelesi, kadın yaşamı olunca erkeklerin iş birliği her alanda kadın karşıtı eylemlerle gün yüzüne çıkıyor. Bütün bunlara karşın erkekliğin unuttuğu çok önemli bir ayrıntı var. Biz kadınlar asla vazgeçmeyeceğiz. Kâbusunuz olmaya, uykularınızı kaçırmaya devam edeceğiz. Bu hayatta kalanlar bütün silahlarınıza karşı, her alanda öz savunmamızı sağlayacağız. Birbirimizin sesi, nefesi, bedeni olacağız. Vahşi bütün eylemlerinize karşı devrimci eylemin çığlığı olacağız…” 

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.