Zorla kısırlaştırma hala yasal

Kadın Haberleri —

Kısırlaştırma

Kısırlaştırma

  • AB’ye üye 12 ülkede engelli kadınların zorla kısırlaştırılması hala yasal. Ancak mağdur kadınların mücadelesi ise sürüyor. Roman kadınlar Çek Cumhuriyeti’ni tazminata mahkûm ederken, Grönlandlı kadınlar da Danimarka’dan kendilerine spiral taktıkları için maddi tazminat istiyor.

AB’ye üye 27 ülkeden 12’sinde engelli kadınların zorla kısırlaştırılması hala yasal. Bu ülkeler Bulgaristan, Kıbrıs, Hırvatistan, Danimarka, Estonya, Macaristan, Finlandiya, Letonya, Litvanya, Portekiz, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti.

En çok Grönlandlı kadınlar bu uygulamaya maruz bırakılmıştı. 1960-70 yılları arasında İnuit halkından 4 bin 500 kadın ve kız çocuğuna rahim içi araç (RİA) veya spiral takılmıştı. Engelli ve cezaevinde olan kadınlar da zorla kısırlaştırılmıştı. Hiç kimse kadınların yaşadıklarından yıllarca haberdar olmadı. Ancak son yıllarda bu suç artık gün yüzüne çıkmaya başladı.

Danimarka’da önceki hükümetlerin politikaları için resmi özürler dilendi. Ancak bu sayfa henüz tamamen kapanmış değil. Danimarka; Finlandiya, Portekiz ve Kıbrıs da dâhil olmak üzere, AB içinde zorla kısırlaştırmaya izin veren on iki ülkeden biri olmaya devam ediyor. İlgili yasasında şöyle diyor: “Zihinsel bozukluk veya zihinsel engelli kadınlar etkilenebilir.” Bu temelde engelli bir kadının ailesinden temsilcileri olduğunda özel bir komite zorla kısırlaştırma işlemini yapıyor. Her ne kadar engelli kadının sözlü veya yazılı itirazının dikkate alındığı belirtilse de aile-devlet baskısı, dışlanma ve ekonomik zorluklar onlara karar verme şansı tanımıyor. 

Avusturya’da suç olarak kabul ediliyor

Başka ülkelere baktığımızda örneğin Avusturya’da zorla kısırlaştırma her düzeyde suç kabul ediliyor. Yetişkinleri koruma derneği Vertretungsnetz'den Martin Marlovits, DERSTANDARD'a yaptığı açıklamada, doğurganlığın ancak kişinin sağlığı tehlikedeyse engellenebileceğini söylüyor. Fakat bazı durumlarda kadınlar yeterince bilgilendirilmediği için kendi bedenleri hakkında karar veremeyebiliyorlar. 2000’li yıllara kadar engelli kadınların aileleri, kısırlaştırmaya onların rızaları olmadan karar verebiliyordu. Ancak bu uygulama 2018 yılında tamamen kaldırıldı. 

Karar verme hakları yok

Bulgaristan'da bu kararı hala aileler veriyor. Bulgaristan-Helsinki Komitesi İzleme ve Araştırma Programı (Beobachtungs- und Forschungsprogramms des bulgarischen Helsinki-Komitees) Direktörü Krasimir Kanev, “Bir kişi tam vesayet altında olduğunda, pratikte tüm medeni haklarından mahrum bırakılır. Her zaman vasinin rızası gerekir ve zorla kısırlaştırma konusu da burada devreye girer” diyor. 

Peki, buna karşı mücadele ne aşamada? Avrupa Engelliler Forumu’nun (Interessenvertretung Europäisches Behindertenforum) zorla kısırlaştırmanın AB çapında yasaklanmasına yönelik girişimi geçtiğimiz yıl başarısızlıkla sonuçlandı. Zorla kısırlaştırma, bir AB direktifinde kadınlara yönelik şiddetin bir türü olarak kabul edildi, ancak suç sayılması için gerekli bir tanım bulunamadı!

Irkçı bir uygulama

Zorla kısırlaştırmalarda kadın kimliğinin yanı sıra etnik kökenleri de hedef alındı. Danimarka örneğinde, kısırlaştırılan ve spiral takılan Grönlandlı kadınların hepsi İnuit idi. Fransızlar da benzer bir politikayı İnuitlere karşı uyguladı. Ancak konunun ırkçı boyutu yakın zamanda ortaya çıktı. Romanya’da aşırı milliyetçi bir grup tüm Roman kadınlara onları kısırlaştırmaları karşılığında para teklif etti. Yetkililer bu grup hakkında soruşturma başlatmış ancak sadece birkaç ay sonra dönemin Cumhurbaşkanı Traian Băsescu da Roman toplumunun artan doğum oranından endişe duyduğunu söyledi. 

2021 yılına geldiğimizde ise Roman kadınlar Çek Cumhuriyeti'nde açtıkları davayı kazandı. Fakat yasal vasilerin zihinsel engelli kadınlar hala kısırlaştırabildiği ülkede Senato, Roman toplumundan kadınlara ödeme yapılması lehinde oy kullandı.

1966-2012 yılları arasında Çekoslovakya ve ardından Çek Cumhuriyeti'nde zorla kısırlaştırılan kadınlara 300.000 Çek kronu, yani yaklaşık 12.000 Euro ödendi. Grönlandlı kadınlar da Danimarka’dan kendilerine spiral taktıkları için maddi tazminat istiyor. Geçen yıl açılan bir davada, kendilerine çektirilen fiziksel ve ruhsal acılar için her biri 300.000 Danimarka kronu, yani yaklaşık 40.000 Euro talep ediyor. HABER MERKEZİ

 

* * *

Geç gelen özür

Danimarka’da sadece kadınlar değil erkekler de kısırlaştırıldı. Erling Frederiksen de bunlardan biri. Şu anda Kopenhag'ın Nørrebro semtinde yaşıyor ancak daha önce bir rehabilitasyon merkezinde tedavi oluyordu. Danimarka, zorla kısırlaştırıldığı için yıllar sonra kendisinden özür diledi. 

Frederiksen, 1941 yılında doğdu. Ancak ailesi ona bakmayı reddettiği için hastaneden doğruca bir akıl sağlığı merkezine yerleştirildi. Ailesini hayatı boyunca sadece 3-4 kez görebildi. 42 yaşına kadar yüzlerce başka kadın ve erkek gençle birlikte Birkerød yakınlarındaki Ebberødgaard’daki merkezde kaldı. Bu burada 30 yaşındayken zorla kısırlaştırıldı. O, bunu istemedi ancak kabul etmezse hayatı boyunca merkezden çıkmamakla tehdit edildi. Kolları ve bacakları bağlanıp kısırlaştırıldı. 1981 yılında, adeta esir alındığı kurumdan ayrıldı. Ancak yaşadıklarını hiç unutmadı, gerçek bir işi olmadı, korumalı bir atölyede çalıştı ve hiç para kazanmadı. 

Yazar ve tarihçi Jesper Vaczy Kragh, birkaç yıl önce Frederiksen'in hayatını - 'IQ75 - Erling og åndssvageforsorgen' adlı kitapta kaleme aldı. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.