'27 yıldır kemiklerinin peşindeyim’

Kadın Haberleri —

Taybet Erdem

Taybet Erdem

  • 1995 yılında jandarma tarafından gözaltına alınan Fettah Erdem’in eşi Taybet Erdem, 27 yıldır adalet arayışında olduğunu belirterek, eşinin kemiklerini istiyor.

SEMA ÇAĞLAK / JINNEWS-ŞIRNEX

Türk devleti, 1990’larda Kürt halkına yönelik açık, gizli yürüttüğü savaşta yüzlerce Kürt’ü ‘faili meçhul’ olarak katletti. Birçok insan gece yarısı, gündüzün ortası alınıp götürüldü ve bir daha onlardan haber alınamadı. Türkiye faili meçhuller, kaybetmelerle anılır bir ülke oldu. O tarihten bu yana Türkiye’de adaletsizlik, ötekileştirme, inkar derinleşti. Bugün AKP-MHP hükümetiyle Kürt soykırımına dönüşen savaşta insanlar hala kayıplarını arıyor. 

O yıllarda kaybettirilen kişilerden biri de Fettah Erdem. 1995 yılında evden çıktıktan sonra jandarma tarafından gözaltına alınan Fettah Erdem’den bir daha haber alınamadı. Ailesi izini bulmak için yoğun bir çaba gösterse de bir sonuç çıkmadı. Ailenin başvuru ve şikayetleri cevap verilmediği gibi, tersinden aileye dönük baskılar arttı. 27 yıldır adalet arayışında olan Fettah Erdem’in eşi Taybet Erdem, yaşadığı zorlukları ve olayın aydınlatılması için verdiği mücadeleyi anlattı.

Köyü koruculuk yüzden terk etti

Aslen Şirnex’in (Şırnak) Hêtme köyünden olduklarını ama devletin baskılarından dolayı köylerini terk etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Taybet Erdem şunları anlattı: “Köyümüzden çıkarıldıktan sonra 4 yıl boyunca Hoserê köyünde kaldık. Fettah çok iyi ve emekçi bir insandı. Kayıp olayı gerçekleştikten sonra arayıp sormadığımız yer kalmadı. Her yerde onu aradık ama hiçbir yerde değildi. Devlete defalarca sorduk ama her sorduğumuzda bize karşı uyguladıkları zulüm artıyordu. Evimizi basıyorlardı, baskı ve işkence yapıyorlardı. O zamanlar koruculuk zorla dayatılıyordu. Koruculuk sistemini kabul etmeyen insanlar yerlerinden göç etmek zorunda kalıyorlardı. Biz de bu zulümden dolayı köyümüzü terk ettik.”

‘Arayışımdan hiç vazgeçmedim’

27 yıllık mücadelesini dile getiren Taybet Erdem, eşinin kemiklerini bile bulmaya hasret kaldığını ifade etti. Erdem, “Hoserê köyünü ilk gittiğimiz zamanlarda birçok zorlukla yüz yüze kaldık. 5 çocuğumla yalnız kalmıştım ve çocuklarım henüz küçüktüler. Bir kızım zaten babasını hiç görmedi. Çocuklarımı büyütmem gerekiyordu. Onun için elimden gelen her işi yaptım. Maddi olarak evin geçimini sağlayabilmek için çalıştım. Daha sonra 1998 yılında Hezex ilçesine taşındık. Ama ben aynı zamanda Fettah’ı da aramaya devam ediyordum. Bütün baskı ve zorluklara rağmen bu arayışımdan hiç vazgeçmedim” şeklinde konuştu.

‘Sesimizi her yere duyurmaya çalıştık’

“Bu olayın aydınlatılması için birçok şehir gezdim. En son kayıp yakınlarının nöbet eylemine de katıldım” diyen Erdem, bu durumda olan birçok ailenin olduğunu ve kemikleri de bulunsa kayıplarına ulaşmak istediklerini vurguladı. Erdem, “Ben de o ailelerin yanında yer aldım. Birbirimize destek olduk. Cizîr, (Cizre,) Amed gibi birçok şehre gittik ve oralarda da nöbet eylemi başlattık. Sesimizi her yere duyurmaya çalıştık ama yine bir sonuç alamadık. Cizre’deki sokağa çıkma yasaklarının olduğu süreçte Fettah’ın fotoğrafını yaktılar. Bize çok zulüm ettiler” diye belirtti.

‘Davanın peşini bırakmayacağım’

Adalet arayışının sonuna kadar devam edeceğinin altını çizen Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: “27 yıldır en azından Fettah’ın kemiklerini bulma arayışındayım. Bize yaşatılanları hayatım boyunca unutmayacağım. Ve bu davanın peşini de bırakmayacağım. Benimle aynı durumda olan binlerde kayıp Kürt yakını var. Hepimiz adalet istiyoruz.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.