'Berxwedan Jiyan e’ HDP yalnız değildir!

• Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun 21 Mart 1982’de Diyarbakır zindanında Mazlum Doğan’ın attığı “Berxwedan Jiyan e” sloganını Meclis’te atması ve zafer işareti yapması; Kürdistan ve Türkiye halklarının 2021 Newroz arifesinde temel sesi olmaktadır.

İRFAN SABRİ AHMET

TBMM Genel Kurulunda 17 Mart 2021 günü, AKP-MHP faşist iktidarı tarafından; HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği despot yöntemlerle düşürüldü, dokunulmazlığı kalktı, cezaevine götürülecek süreç başladı. Meclis’te kararın okunması esnasında HDP milletvekilleri doğru ve haklı olarak kararı protesto edip genel kurul salonunda oturma eylemine başladıklarını duyurdular.

Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun ilk tepkisi zafer işareti yaparak “Berxwedan Jiyan e” “Bijî Biratiya Gelan” biçiminde Kürtçe dili ile somut tepkisi oldu. “Direneceğim, millet beni seçmiş, millet dışında kimse vekilliğimi düşüremez, genel kurul salonundan çıkmıyorum” çerçevesindeki tepkileri haklı, yerinde ve herkes tarafından desteklenmesi gereken tepkilerdir. Ömer Faruk Gergerlioğlu Türk bir doktor, insan hakları aktivisti, yazar, yönetici ve gazeteci! Sanal medyada barışçıl içerikten attığı bir tweet sonucu Türk mahkemeleri ve Yargıtay’ı tarafından; Bölücü örgüt propagandası suçlaması ile cezalandırıldı. Ve devam ederse 1 yıl 5 ay gibi cezaevine atılacaktır.

Şu an Gergerlioğlu ve HDP’li vekiller haklı olarak direnme ve direnerek kazanma, başarma yolunu seçtiler. Öncesi de çok sayıda HDP vekilinin üyeliği düşürülüp zindanlara atıldılar. Bu tip görüntülerle Kürdistan – Türkiye halkları çok karşılaştı.

1994’deki DEP vekillerinin yaşadığı süreçler, muhalif Merve Kavakçı’nın yaşadığı süreç burada verilecek somut örneklerdir.

Her şeyin önceden dizayn edildiği anlaşılan Gergerlioğlu’nun vekilliği düşürülmeden hemen kısa süre sonra Yargıtay Başsavcısının HDP’nin kapatılma iddianamesinin hazırlandığı basına yansıdı. Bunlara Türkiye – Kürdistan halkları ve Kamuoyu aşina AKP-MHP faşist iktidarı devletin tüm kurumlarını, Ergenekon çeteleri ve tüm dönemlerde faşizmin ve şovenizmin borazanlığını yapan Doğu Perinçek soytarısı ve ekibi ile birlikte kendi sultaları ve sarayın çıkarları uğruna hiç bir kural, yasa, disiplin, adalet ilkesine uymadan tam bir mafya çete ilişkisi biçiminde kullanıyor. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi de buna dahildir.

Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nden medet ummak safdillik olur. Enes Berberoğlu durumuna benzer demek de AKP-MHP faşist yüzünün kamuflaj edilmesi anlamına gelir.

Daha geniş ufuklu düşünüldüğünde bu süreç 5 Nisan 2015’de Önder Apo’ya karşı başlatılan ağır tecrit süreci ile başlandı. Önder Apo şahsında; barışa, özgürlüklere, demokratik tüm çabalara ve devrimci emeğe karşı imha, inkar, soykırım, kültür kırım politikaları ile cevap verildi.

Sonrası biliniyor, 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını askeri zor ve siyasi darbe ile AKP faşizmi 1 Kasım 2015 seçimleri ile HDP’yi saf dışı etmek istedi.

24 Temmuz 2015’de de kendi deyimleriyle yüzlerce uçakla aynı gün içinde 400 sorti ile yoğun hava bombardımanı yaparak Kürdistan gerillasının imhasına karar verdi.

Ve adına “ülkenin ve milletin bekası” dedikleri ırkçı-milliyetçi ve şovenist tüm histerileri birleştirerek Kürt halkı hakkında bilindik imha ve soykırım politika ve uygulamalarına geçtiler.

2015’den itibaren Yusuf Akçura adlı dönme Türk ırkçısının “Üç Tarz-ı siyaset” olarak kitaplaştırdığı “Pan Turanizm, Pan Türkizm ve Pan İslamizm” siyasetiyle AKP-MHP faşist iktidarı kendisini yaşatıp, kurumsallaştırmaya çalıştı.

Kürtler ve Kürdistan açısından Bakur, Başûr ve Rojava Kürdistan coğrafyalarında imha, işgal, asimilasyon hareketleri ile insanlık dışı yönelimler yaptı. Birçok coğrafyayı askeri zorla işgal etti. Efrîn, Girê Spî, Serêkaniyê yerleşkelerinin işgali ile geniş bir soykırım ve kültür kırıma yol açarak, demografik nüfus değişimleri dahi yaparak Kürtlere karşı jenosit uyguladı.

Her bir PKK gerillasını yok etmek için maliyeti sınırsız insanlık dışı Napalm, yanıcı ve yakıcı tonlarca bombayı Kürt coğrafyasına yağdırdı. Neticede her askeri başarısızlığın da HDP şahsında demokratik, sivil siyaset alanına yönelerek yüzbinlerce insanı haksız, hukuksuz zindanlara attı.

Türk devletinin son süreçte Heftanîn, en son olarak da Garê’de yaşadığı hezimete, askeri yenilgi ve bozgun karşısında adeta kin ve öfkesini HDP’ye kustu. Son Gergerlioğlu şahsında HDP’nin kapatılması kararının artık pratikleşeceği, bununla geriye kalan HDP milletvekillerinin de dokunulmazlığının kaldırılarak zindana konulacakları gerçeği gün yüzüne çıkmıştır.

AKP-MHP faşist iktidarı Önder Apo ve PKK karsındaki askeri, siyasi yenilgisinin intikamını HDP’den alıyor.

Buna savaş literatüründe korkakların savaşı denilir. Korkaklar bu tip yöntemlere başvururlar. Dolayısı ile karşısına “Berxwedan Jiyan e” sloganı ile durmak, zaferlerin başlangıcı anlamına gelmektedir.

Yakın tarihimizde çok canlı olan PKK’lilerin zindan direnişi ilk olarak Çağdaş Kawa olarak efsaneleşen Mazlum Doğan tarafından 21 Mart 1982 günü Diyarbakır zindanında “Berxwedan Jiyan e” sloganı ile Newrozlaşmış ve Kürt – PKK tarihinde en temel direniş imgesi haline gelmişti. Yaklaşık 50 yıldır “Berxwedan Jiyan e” sloganı etrafında direnerek devrim içinde devrimler yaşandı. Son Rojava devrimi de bunun somut felsefik, pratik ifadesi oluyor.

Ö. F. Gergerlioğlu’nun 21 Mart 1982’de Diyarbakır zindanında atılan sloganın TBMM Genel Kurulu’nda atması ve zafer işareti yapması; Kürdistan ve Türkiye halklarının 2021 Newroz arifesinde temel sesi olmaktadır. Dolayısıyla Mazlumların direnenlerin, zindanların, demokrat, sosyalist, ekolojist ve feministlerin tüm özgürlükçülerin sesi olmuştur. “Berxwdan Jiyan e” sesini her yerde sahiplenelim. Newroz’un coşkusu ve sevinciyle faşizmin tüm kalelerini AKP- MHP iktidarının yıkılışına kadar soluk soluğa “Gergerlioğlu yalnız değildir” “HDP yalnız değildir” diyelim.

Tüm mücadele mevzilerinde “Berxwedan Jiyan e” diyerek aktif harekete geçmek dönemin en sorumlu davranışı olmaktadır. Kürt halkının ve Ortadoğu halklarının direniş ve özgürlük Newrozu’nu yürekten kutlayarak Newroz ateşinin coşkusu ve sevinci ile yeni bir baharı karşılıyoruz.