'Savaş’ sözcüğünün yerine ‘barış’ı koyalım

Barış ve kadın
- Demokrasi Platformu, "Yüreğimizde, aklımızda ve bütün söylemimizde ‘savaş’ sözcüğünün yerine ‘barış’ı koyalım" çağrısında bulundu.
Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bir bildiri yayımladı. Türkiye'nin her geçen gün artan gerginlik ve toplumsal kargaşa riski içinde yaşndığı belirtilen bildiride, toplumda huzur ve güven beklentisinin, geleceğe umutla bakan insanların sayısının azaldığı kaydedildi. Türkiye'nin dünyanın gelişmiş ve en saygın ülkelerinden biri; varlıklı, bolluk içinde, güvenli ve huzurlu olabileceği ifade edilen açıklamada, "Bölge ve dünya barışına önemli katkılar yapabilir. Bunu sadece bakış açımızı, ufkumuzu ve söylemimizi değiştirerek yapabiliriz. İzanımızda ve vicdanımızda iki kelimenin yerini içtenlikle değiştirerek inanılmaz bir değişimi yakalayabiliriz. ‘Savaş’ kelimesinin yerine ‘barış’ı koyarak ülkemiz, bölgemiz ve dünya için yeni bir geleceğin inşasına katkı yapabiliriz" denildi.
Yurttaşlarıyla barışmalı
"Önce kendi ülkemizde, kendi içimizde barışı sağlamalıyız" denilen bildiride, şöyle devam edildi: "Söz konusu olan sadece silahla çözüm arayan örgütlerin bu yöntemden vazgeçmesiyle sınırlı değil; devletin, başta Kürtler olmak üzere, ‘ötekileştirilen’ veya kendisini ‘öteki olarak hisseden’ tüm yurttaşlarıyla barışmasıdır. Unutmayalım ki, terörden arındırılmış Türkiye hedefine, demokrasiyi ve hukuku hiçe sayarak ulaşamayız. Birbirinden neredeyse nefret eder hale gelen, kutuplara ayrılan; farklı kültürler ve düşüncelerin, farklı inanç ve görüşlerin barışmasından, eşitlik, güvenlik ve refah içinde yaşamasından söz ediyoruz.
Adalet, hak ve saygı
Evrensel hukukun güçlü temeli üzerinde kendi iç barışımızı sağlayabilirsek, bu husumet ve nefret iklimini sona erdirebilirsek, dünya barışını sağlamaya katkı yapar, dünyanın güçlü ve saygın ülkelerinden biri haline gelebiliriz. Bunu ancak adaletle, insan hak ve özgürlüklerine saygıyla sağlayabiliriz. Haziran başında Demokrasi Platformumuzun yayınladığı Adalet Çağrısı’nda da ifade edildiği gibi ‘adaletin sağladığı kalıcı barış ortamında ekonomi gelişir, verim, üretim artar, demokrasi kurumsallaşır ve refahı yaygınlaştırabiliriz.’
Büyük bir barış ülkesi
O zaman Türkiye dünyanın çekim merkezlerinden biri haline gelebilir; geniş bir coğrafyanın kutup yıldızı olabiliriz. Onun için ülkemizin bütün insanlarına çağrımız var: Yüreğimizde, aklımızda ve bütün söylemimizde ‘savaş’ sözcüğünün yerine ‘barış’ı koyalım. Hukukun güvencesi ve adaletin aydınlığında önce içeride barışı kuralım. Kaynaklarımızı barışı, doğayı, çevreyi, bilimi, kültürü geliştirecek önceliklerle değerlendirelim. Kendimiz için ve dünya için huzurlu, güvenli, daha gelişmiş bir gelecek hayal edelim. Büyük bir imparatorluğun küllerinden büyük bir barış ülkesi yaratalım. Zümrüdüanka kuşu gibi yeniden açalım kanatlarımızı, yükselelim. Bu mümkündür ve tam zamanıdır. Yeter ki inanalım. 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun.”
İmzalayan isimler
Abdulbaki Erdoğmuş, Ali Rıza Çoban, Bahattin Yücel, Beyhan Aslan, Doğu Ergil, Erdal Türkkan, Ertuğrul Günay, Ertuğrul Yalçınbayır, Figen Çalıkuşu, Hakan Tartan, Haluk Özdalga, Haşim Kılıç, Helün Fırat, Hüseyin Çelik, Mehmet Altan, Sırrı Özbek, Müslüm Doğan, Nesrin Nas ve Suat Kınkılıoğlu.













